Turkish: Likör dükkanının sahibidir.
English: The man who held up the liquor store wore a mask.
Turkish: Likör dükkanını soyan adam bir maske takıyordu.
English: Lips that touch liquor shall not touch mine.
Turkish: Liköre dokunan dudaklar benimkine dokunmayacaklar.
English: Ali is the owner of a liquor shop.
Turkish: Ali bir likör dükkanının sahibidir.
English: I bought a bottle of beer at the liquor store.
Turkish: Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.
Liquor follicularis : Folikül sıvısı. Yumurtalıkta üçüncül foliküllerin boşluklarındaki sıvı.
Acid liquor : Asit banyosu.
Almond liquor : Badem likörü. Bademli alkollü içki.
Banana liquor : Muz likörü. Muz aromalı alkollü içecek.
Beady liquor : Köpüklü içki.
Kier boiling liquor : Pişirme çözeltisi.
Dye liquor : Boya banyosu.
Malt liquor : Bira.
Chocolate liquor : Çikolatalı likör. Çikolata aromalı alkollü içki.
Kiering liquor : Pişirme çözeltisi.
Sözcükler, direkt olarak Liquor ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Chartreuse : Yeşilimsi sarı renk. Sarımtırak açık yeşil ren. Hisar. Açık yeşil. Uçuk yeşil. Kale.
Booze : Alem. İçki içmek. Cümbüş. İçki. Dem çekmek. Demlenmek. Sert içki. Mazot. Piyizlenmek. İçki alemi.
Schnapps : Yüksek oranda alkol içeren çeşitli likör türlerinden herbiri (özellikle hollanda cini). Damıtık alman içkisi.
Whiskey : ä°rlanda ya da amerikan yapımı viski. İskoçya dışında imal edilmiş viski. İskoç viskisi. Viski.
Liquid : Islak. Özdeğin su, yağ gibi, bulunduğu kalbin biçimini alan az sıkışabilir akışkan hali. Likit. Berrak. Mayi. Hemen paraya çevrilebilir. Saydam. Akışkan. Fizik, kimya, madencilik alanlarında kullanılır. Akıcı.
Abattoir : Kesimevi. Salhane. Hayvanların etleri için kesildikleri yerler, hlk. ekdi. Mezbaha.
Abdominal ovariectomy : Laparotomi yoluyla gerçekleştirilen kısırlaştırma. Abdominal ovaryektomi.
Arrack : Rakı. Arak.
Hard liquor : Sert içki. 5'den fazla alkol içeriği olan alkollü içecek (cin, viski, rom, vb. gibi). 22.
Mescal : Dikensiz kaktüs. Meskal.
Liquor synonyms : ardent spirits, cordial, abdominal pain, arak, a amplitude mod, cremes, a c syndrom, ouzo, alcoholic drink, bitters, firewater, vodka, a c deformity, rum, strong drink, aquavit, abdomen, whisky, tequila, a clay, abdominal fat necrosis, abaxial, liqueur, inebriant, abdominal distention, cordials, alcohol, liqueurs, aqua vitae, lacing, a dna, gin, creme.
Liquor kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Any liquid substance, as water, milk, blood, sap, juice, or the like. To supply with liquor.
Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. (F5)
Bu kısımda Liquor kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Liquor ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Liquor anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Liquor ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.