Lonely türkçesi Lonely nedir
Lonely ile ilgili cümleler
English: Ali isn't lonely now.
Turkish: Ali şimdi yalnız değil.
English: Ali isn't lonely anymore.
Turkish: Ali artık yalnız değil.
English: Ali is lonely and unhappy.
Turkish: Ali yalnız ve mutsuz.
English: Ali felt lonely and abandoned.
Turkish: Ali yalnız ve terk edilmiş hissetti.
English: A lonely old man lives there.
Turkish: Orada yalnız bir yaşlı adam yaşıyor.
Lonely ingilizcede ne demek, Lonely nerede nasıl kullanılır?
Be lonely for : Özlem duymak.
Be lonely : Yalnız olmak. Yalnız kalmak.
Feel lonely : Garipsemek. Yanlızlık hissetmek. İzole edildiğini algılamak. Yanlızmış gibi hissetmek. Tek başınaymış gibi hissetmek. Yalnız hissetmek.
Lonelier : Yalnız (kimse). Yalnız. Kasvetli. Yapayalnız. Issız. Kimsesiz. Tenha. Garip.
Loneliest : Yapayalnız. Yalnız. Kasvetli. Tenha. Garip. Kimsesiz. Issız. Yalnız (kimse).
Colonel : Albay. Miralay.
Loneliness : Birbaşınalık. Yalnızlık. Tenhalık. Issızlık. Tekbaşınalık. Tek başınalık.
Colonelcies : Albaylık.
In loneliness : İzole. Yalnız. Kendi kendine. Tek başına. Kendi başına.
Lonelily : Yalnız bir şekilde. Kimsesizce. Yapayalnız. Issız bir şekilde. Kimsesiz olarak.
İngilizce Lonely Türkçe anlamı, Lonely eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Lonely ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Deserting : Kaçmak. Terk etmek. Ayrılmak. Taraf değiştirmek. Bırakmak. Terketmek. Çöl. Yüzüstü bırakmak. Bırakıp gitmek.
Dejected : Hüzünlü. Üzgün. Mahzun. Morali bozuk. Kederlenen. Keyifsiz. Karamsar. Kederli. Süngüsü düşük. Neşesiz.
Darker : Koyu. Asık suratlı. Karanlık. Üzüntülü. Daha koyu. Kötü. Bulanık. Loş. Işıksız.
Forlorn : Terkedilmiş. Mahzun. Terkedilmiş ve harap. Meyus. Terkedilmiş ve mutsuz. Sahipsiz. Ümitsiz ve üzgün. Üzgün.
Crotchets : Dörtlük. Acayip. Delilik. Tuhaf. Deli. Merak. Tuhaf düşünce. Garip tutku. Saçma düşünce.
Curious : Mütecessis. Tuhaf. Her şeye burnunu sokan. İlgili. Herkesin işine karışan. Meraklı. Bilmek isteyen. İlginç. Acayip.
Lonesomely : Kimsesiz olarak. Yapayalnız bir şekilde. Yalnız bir şekilde.
Deserted : Terk edilmiş. Metruk. Terkedilmiş.
Solus : Solo. Kendisine eşlik edilmeden. Yalnız başına. Ek başına.
Isolated : Yalıtık. Soyutlanmış. Bir yalıtkan ile yalıtılmış olan. Tek. Ayırılan. İstisnai. Birbaşına. Ayrı. Yalıtılmış.
Lonely synonyms : outcast, lonesomes, bizarre, by yourself, curiosity, bleaker, desolate, forsaken, secluded, friendless, burdensomely, desolating, lonesome, unaccompanied, lonelier, all alone like a country dunny, homeless, crotchety, exclusively, darkest, bleaks, codgers, bizarres, solitarily, bleak, solitary, codger, just, bigoted, forlornly, black, darksome, lonelily.
Lonely zıt anlamlı kelimeler, Lonely kelime anlamı
Accompanied : Yanında olmak. Eşliğinde. Refakat etmek. Eşlik etmek. Birlikte olmak. Aynı anda yapmak. Yanında.
Elated : Coşkun. Sevindirilmiş. Mutlu. Kıvançlı. Memnun. Sevinçli. Bahtiyar.
Lonely ingilizce tanımı, definition of Lonely
Lonely kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Solitary. Retired. As, a lonely situation. A lonely cell. Sequestered from company or neighbors.
Bu kısımda Lonely kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Lonely ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Lonely anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Lonely ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.