Long for türkçesi Long for nedir

  • Çok istemek.
  • Hasret çekmek.
  • [#özlem Özlemek].
  • Özlem duymak.
  • Gözünde tütmek.
  • Burnunda tütmek.
  • [#arzu Arzulamak].
  • Arzu etmek.
  • Canı çekmek.
  • İçi çekmek.
  • Canı istemek.

Long for ile ilgili cümleler

English: I long for a job as a flight attendant.
Turkish: Bir uçuş görevlisi olarak bir iş istiyorum.

English: I've waited too long for this.
Turkish: Bunun için çok fazla bekledim.

English: I feel restless when I have to wait too long for my friend to show up.
Turkish: Arkadaşımın gelmesini çok uzun süre beklemek zorunda kaldığımda huzursuz hissediyorum.

English: At last we meet! I've waited so long for this day!
Turkish: Sonunda buluştuk! Ben bu gün için çok uzun süre bekledim!

English: I long for company.
Turkish: Arkadaşlık özlemi çekiyorum.

Long for ingilizcede ne demek, Long for nerede nasıl kullanılır?

Long : Uzun. Arzu etmek. Özlemini çekmek. Hasretini çekmek. Susamak. Gözlemek. Hasret kalmak. Can atmak. İstemek. Özlemek.

For : -e uygun. Bir takımyıldızın adı. -den dolayı. Diye. -e. Namına. -e göre. -dır. Süresince. -e karşı.

Not long for this world : Ölmek üzere. Ölümü yakın. Bu dünyadan gidici.

Long account : Aracı tarafından tutulan mal ve taşınır değerler sayışımı. Aracı sayışımı. Komisyoncu hesabı.

Long after a friend : Bir dostun özlemini çekmek.

 

Long ago : Çok önce. Uzun zaman önce. Uzun süre önce. Çok eskiden. Uzun bir zaman önce.

İngilizce Long for Türkçe anlamı, Long for eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Long for ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Be in the mood to : Hazır olmak. Havasında olmak. Canı bir şeyi yapmak istemek.

Crave : İçin deli olmak. Yalvarmak. İstemek. Hasret olmak. İstirham etmek. -e içi gitmek. -e can atmak. Rica etmek.

Be dying for : Çok fazla istemek. İstek duymak. Can atmak. Bir şey için ölmek.

Hope : Umut. Beklenti içinde olmak. Beklemek. Ummak. Ümit etmek. Umut etmek. İstemek. Ümit.

Crave for : Mumla aramak.

Be dying to : Can atmak.

Craved : Can atmak. Yalvarmak. Hasret olmak. Çok istenen.

Hungers : Özlem. İstek. Açlık. Aç bırakmak. İştiyak. Arzu. Kıtlık.

Lust : Şehvet. Kösnü. Kösnüllük. Arzu. Seks düşkünlüğü. Çok şiddetli arzu. Şehvetli olmak. Heves. Şehvet duygusu.

Sighed for : Hasretini çekmek. Hasret kalmış. Hasret kalmak. Hasret.

Long for synonyms : hanker after, be hot on, aspired, craves, aim at, pining, fancy, hunger, sigh for, desires, hungered, hankered, pined, regretting, yearns, yearn for, have a yen for, bents, regretted, aspire, desire, yens, desiring, be thirsty for, be anxious to, hopes, missed, pines, regrets, yearned, hungering, desiderate, feel like.