Lookers türkçesi Lookers nedir

  • Güzel ve çekici kız.

Lookers ile ilgili cümleler

English: Ali and Mary were among the onlookers.
Turkish: Ali ve Mary seyirciler arasındaydılar.

Lookers ingilizcede ne demek, Lookers nerede nasıl kullanılır?

Onlookers : Seyirci. İzleyici.

Looker on : Seyirci.

Be a good looker : Güzel olmak.

Looker : Güzel ve çekici kız. İzleyici. Fıstık veya piliç veya çok çekici kız. Seyirci.

Onlooker : Seyirci. İzleyici. Olaylara katılmayıp yalnızca izleyen kişi.

Unlooked for : Hesapta olmayan. Beklenmedik. Umulmadık. Ansız.

Look ahead : İlerisi için plan yapmak. Önüne bakmak. Geleceğe bakmak. İleriye bakmak. Geleceği düşünmek.

Looked up : Ziyaret etmek. Uğramak. Saygı duymak. Sözlükte aramak. Üstün görmek. Aranan. Düzelmek. Yukarıya bakmak.

Looked : Görünmek. Ummak. Bakmak. Göstermek. Ümit etmek.

Unlooked : Araştırılmamış. Kontrol edilmemiş. Bakılmamış.

İngilizce Lookers Türkçe anlamı, Lookers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Lookers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Braising : Ağır ateşte pişirme. Pişirim. Yemeğin (genelde etin) önce yağda pembeleştirildiği ve sonrasında kapalı bir tavada küçük bir miktar sıvı (et suyu, su, şarap vs) içinde yavaşça pişirildiği pişirme yöntemi.

 

Cuisine : Yemek pişirme yöntemi. Mutfak. Aşçılık.

Poaching : Kaçak avlanma. İzinsiz avlanma. Buğulama. Şeytanlık. Kanunsuz avlanma. Yasadışı avlanma. Kaçak avcılık. Yasa dışı avlanma.

Culinary art : Yemek pişirme sanatı.

Compartment : Bölüntü. Hücre. Bölme. Kompartıman. Bölüm. Göz. Alan. Bölge. Kompartman. Kısım.

Percolation : Dipteki gözenek ve çatlaklar yoluyla, suların yeraltına kaçma olayı. Perkolasyon. Madencilik, jeoloji alanlarında kullanılır. Süzme. Sızıntı. Süzülme. Sızma. Suyun taş veya toprak içinde hidrostatik basınçla oluşan hareketi. suyun toprakta, belli bir kanal olmaksızın yeraltı su tabakasına doğru yaptığı hareket.

Cooking : Mutfak. Sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında kullanılır. Yemek pişirme sanatı. Pişirme. Aşırı açındırma. Aşçılık. Yemek pişirmede kullanılan. Yemek pişirme. Pişirmek işi. arpa, mısır ve patates gibi bazı yemlerin kimyasal ve/veya fiziksel özelliklerini değiştirmek veya sterilize etmek amacıyla sulu ortamda ısıtma işlemi. Pişim.

Preparation : Basur ilacı. Hazırlık yapma. Hazır ilaç. Anıklama. Bir kimyasal özdeğin elde edilmesi için uygulanan süreç. Hazırlık. Müstahzar. Preparat. İhzarat. Akort yapma.

Lazaretto : Cüzzamlı fakir insanlar için devlet hastanesi. Kumanyalık. Lazaret. Fakir hastanesi. Karantina istasyonu. Erzak ambarı. Cüzzam hastanesi. Karantina yeri. Gemi ambarı.

Toasting : Isıtmak. Kızartma. Kızartmak. Şerefine içmek. Sağlığına içmek. Yanmak. Kadeh kaldırmak. Kızarmak.

Lookers synonyms : storage locker, glory hole, tenderization, fusion cooking, tenderisation, simmering, broiling, baking, change of state, sauteing, broil, boiling, grilling, cabinet, browning, roasting, seasoning, stewing, frying, locker room.

 

Lookers zıt anlamlı kelimeler, Lookers kelime anlamı

Man : Adam yerleştirmek. Belirli bir iş için yeterince insan olmak. Görev yapmak. Düşünme ve konuşma yetileri olan bilinçli, toplumsal canlı. Adamla donatmak. Adam vermek. Yeterince insan olmak. Erkek. Adam atamak.