Cooking türkçesi Cooking nedir

  • Yemek yapma.
  • Açındırmarcın duyarkat üzerinde gereğinden uzun etki göstermesinden ortaya çıkan açındırma kusuru.
  • Yemek pişirmede kullanılan.
  • Aşçılık.
  • Pişirme.
  • Pişim.
  • Mutfak.
  • Sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında kullanılır.
  • Aşırı açındırma.
  • Pişirmek işi. arpa, mısır ve patates gibi bazı yemlerin kimyasal ve/veya fiziksel özelliklerini değiştirmek veya sterilize etmek amacıyla sulu ortamda ısıtma işlemi.
  • Yemeklik.
  • Yemek pişirme.
  • Yemek pişirme sanatı.

Cooking ile ilgili cümleler

English: Ali could smell breakfast cooking in the kitchen.
Turkish: Ali mutfakta pişen yemeğin kokusunu alabiliyordu.

English: "Tom's cooking breakfast." "Should we call the fire department?"
Turkish: "Tom kahvaltı pişiriyor." "İtfaiyeyi aramamız gerekir mı?"

English: A cooking course should be mandatory in schools.
Turkish: Yemek kursu okullarda zorunlu olmalı.

English: Ali didn't even thank Mary for cooking dinner.
Turkish: Ali akşam yemeğini pişirdiği için Mary'ye teşekkür bile etmedi.

English: "I have a lot of cooking to do for the party." "I'll help."
Turkish: "Parti için yapacak bir sürü yemek var." "Yardım edeceğim."

Cooking ingilizcede ne demek, Cooking nerede nasıl kullanılır?

Cooking apple : Pişirmelik elma.

Cooking oil : Kızartmak ve fırınlamak için kullanılan yağ. Yemeklik yağ.

 

Cooking outfit : Yemek pişirme aletleri.

Cooking pot : Yemek pişirmek için kullanılan yuvarlak ve derin kap. Derin tava. Tencere.

Cooking utensil : Mutfak aletleri. Yemek pişirme malzemesi. Mutfak takımı.

Middle eastern cooking : Orta doğu mutfağı. Ortadoğu'da popüler yemek yapma stili.

Be cooking : Pişmek.

Cookings : Mutfak. Yemeklik. Yemek yapma. Yemek pişirmede kullanılan. Pişim. Yemek pişirme sanatı. Aşçılık. Pişirme. Yemek pişirme.

Art of cooking : Yemek pişirme sanatı.

Pressurized cooking : Basınçlı pişirme. Yemlerin atmosferik basınçtan daha yüksek basınç altında kuru veya yaş olarak ısıtılması işlemi.

İngilizce Cooking Türkçe anlamı, Cooking eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cooking ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Sintering : Pekiştirme. Topaklaştırma. Toplaştırma. Bir malzemeyi hala katı şeklini muhafaza edecek şekilde erime noktasının hemen altına kadar ısıtma işlemi. Örüt ya da biçimsiz taneciklerin ısı etkisiyle birleşip kaynaşarak daha iri katı parçaları oluşturması. Sinterleme. Külçeleme.

Edible : İnsan gıdası olarak kullanabilen. Yemlerin yenebilen kısımları. Yenilebilen. Yenir. Yiyecek. Yenebilir. Yenmesinde sakınca olmayan. Yenilebilir. Yenilen.

Gastronomy : İyi yemek yeme ve yemekten anlama sanatı. Gastronomi. İyi yemek yeme ve pişirme sanatı. İyi yeme sanatı. Yemek sanatı.

Seasoning : Terbiye. Sos. Yemeğe tat katan şey. Çeşni. Baharat. Çeşnilik. Lezzet verme. Mevsimlendirme. Lezzet veren. Bahar.

Bakings : Düşük sıcaklık ısıl işlemi. Kızgın. Kor halinde. Fırınlama. Fırında pişirme.

 

Culinary : Mutfakta kullanılan. Yemek pişirme ile ilgili. Mutfakla ilgili. Mutfak ile ilgili. Yemek pişirmeyle ilgili. Yemekte kullanılan.

Simmering : Kaynayan. Galeyana getirmek. Yavaş yavaş kaynamak. İçten içe kaynamak. İçten içe kaynatmak. Patlamak üzere olmak. Haşlanan.

Toasting : Sağlığına içmek. Yanmak. Şerefine içmek. Kadeh kaldırmak. Kızartma. Kızartmak. Kızarmak. Isıtmak.

Cooking synonyms : fusion cooking, tenderization, tenderisation, art of cooking, cookings, poaching, firing, broil, kitchen, degumming, overdevelopment, kitchens, roasting, sauteing, browning, cookery, culinary art, broiling, percolation, firings, cuisine, curing, change of state, dver develop ment, frying, stewing, gastrology, cookeries, grilling, boiling, kier boiling, braising, cuisines.