Manufacturer türkçesi Manufacturer nedir

Manufacturer ile ilgili cümleler

English: Write to the manufacturer if the machine develops the same fault again.
Turkish: Makina yine aynı hatayı yaparsa, üzerine firmasına yazın.

English: The manufacturer guaranteed the new machine for 5 years.
Turkish: Üretici yeni makineye 5 yıl garanti verdi.

English: The manufacturer of the television set is a Japanese company.
Turkish: Bu tv'nin üreticisi bir Japon şirketidir.

English: The Lockheed scandal is a worldwide corruption scandal involving the major American plane manufacturer Lockheed. It came to light in February 1976 and revolved mainly around the acceptance of passenger plane contracts.
Turkish: Lockheed skandalı büyük Amerikan uçak üreticisi Lockheed ile ilgili dünya çapında bir rüşvet skandalıdır.Şubat 1976 da su yüzüne çıktı ve esas olarak yolcu uçaklarının sözleşmelerinin kabulüne odaklandı.

English: According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years.
Turkish: İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.

Manufacturer ingilizcede ne demek, Manufacturer nerede nasıl kullanılır?

 

Manufacturer mark : İşletme mallarına, yapımını bulan ve yapan kişi ya da işletmece verilen ad. (gibbs traş kremi, ozon çamaşır suyu, omo deterjan tozu gibi). Belgeli ayırmaç.

Auto manufacturer : Araba üreticisi. Otomobil üreticisi. Araba imalatçısı. Otomobil imalatçısı.

Cloth manufacturer : Kumaş imalatçısı.

Original equipment manufacturer : Orjinal parça üreticisi. Orijinal ekipman imalatçısı. Özgün teçhizat üreticisi. Oem. Piyasa ürünlerini ve başka şirketlerce üretilen ürünleri satın alarak birleştirip yeni bir marka ismi altında bir ürünü piyasaya süren şirket. Orijinal malzeme üreticisi.

Your manufacturer : Üreticiniz.

Computer aided manufacture : Bilgisayar destekli imalat.

Industrial manufacture method : Yapım yöntemi. Yapım alanına, yeni ürünler sağlamanın yolu.

Manufacturers without factories : Fabrikasız imalatçılar. Ürünlerin üretim, tasarım ve pazarlama evrelerinin birbirinden tamamen kopuk olduğu katma değerin tasarım ve pazarlama süreçlerinde yaratıldığı alıcı yönetimli değer zincirlerinde çalışan üreticiler.

European computer manufacturers association : Avrupa bilgisayar üreticileri derneği. Avrupa çapındaki bilgisayar üreticileri örgütü. Ecma.

Large manufacture : Büyük ölçekli üretim.

İngilizce Manufacturer Türkçe anlamı, Manufacturer eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Manufacturer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Shaper : Şekil verici. Frezeci. Planya tezgahı. Vargel tezgahı. Vargel. Planyacı. Eğeleme mengenesi. Şapka kalıbı.

Abnormal budget : Olağanüstü bütçe. Olağan bütçeden ayrı bir belge olarak hazırlanan ve kabul edilen, her yıl tekrarlanmayan ve olağanüstü nitelik taşıyan harcama ve gelirleri gösteren özel bir bütçe.

 

Executers : Yapan. Gerçekleştiren kimse. Uygulayan kimse. Hükmü infaz eden. Başaran. Gerçekleştiren. Üstesinden gelen. İdam eden. Tatbik mevikiine koyan yürürlüğe koyan.

Ability rent : Yetenek rantı. Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı.

Manufacturers : İmalatçılar.

Generative : Generatif. Meydana getirilmiş. Üretken. Üretimsel. Öndürücü.

Fabricators : Sahteci. Sahtekar. Birleştirici. Uydurukçu. Yapan ya da imal eden kimse. Uydurmacı. Yalancı.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir. Olağanüstü bütçe geliri.

Concern : -i ilgilendirmek. Ait olmak. Firma. İlgili olmak. Endişe uyandırmak. Şirket. Sorun. İş. Endişelendirmek. Kaygı.

Manufacturer synonyms : business concern, manufacturing business, car maker, food manufacturer, business organisation, computer business, car manufacturer, arms manufacturer, mill owner, a change in demand, a change in supply, device map, breeder, genitor, business, executer, producer, ability to pay approach, producing, abolition of forced labour convention, fabricator, auto maker, growers, grower, film producer, a shift in demand, magnate, armorer, planters, magnates, ability to pay principle, a shift in supply, factory owner.

Manufacturer ingilizce tanımı, definition of Manufacturer

Manufacturer kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who manufactures.