Mechanical advantage türkçesi Mechanical advantage nedir

  • İşleysel yararlılık.
  • Kuvvet kazancı.
  • Fizik alanında kullanılır.
  • Bir işlergenin kaldırdığı yükün ya da yendiği direncin uyguladığı kuvvete oranı.
  • Mekanik avantaj.

Mechanical advantage ingilizcede ne demek, Mechanical advantage nerede nasıl kullanılır?

Mechanical : Eğitim, fizik alanlarında kullanılır. Mekanikal. Mekanik. İşleteç ya da işleybilime ilişkin. Makineye ait. Makine ile ilgili. Mekaniksel. Devim ve denge yasalarını, devindirici güçleri, makinelerin devim ve dirençlerim inceleyen bilim. bu bilime ilişkin. Otomatik. Makineli.

Advantage : Üstünlük sağlayan şey. Avantaj. Bir kişi, nesne, durum ya da koşuldan yana olan, başarı ya da kazançta yardımı dokunan olumlu özellikler, bkz.götürü. İntifa. Üstünlük. Çıkar. Futbol, bilgisayar, iktisat alanlarında kullanılır. Benzerlerine göre daha yüksek bir konumda olma. Yarar. Kendisine yapılan kural dışı davranışlara karşın, topu rahatlıkla kullanabilen ve süren oyuncunun durumu.

Mechanical ability : Mekanik yetenek. Bireyin el araçları ve makineler ile uğraşma, bunlara ilişkin sorunları çözme konusunda gösterdiği ya da geliştirdiği yetenek.

Mechanical analysis : Elekten geçirerek, taneleri boylarına göre ayırma. Mekaniksel analiz. Tane ölçümü. Mekanik analiz.

 

Mechanical aptitude : Mekanik anıklık. Bir kimsenin makineleri kullanma ya da mekanik süreci kavrama konusundaki gizilgücü.

Mechanical aptitude test : İşletsel yetenek ölçeri. Bireyin araç kullanmayı ve işlemlerde bulunmayı gerektiren durumlarda göstereceği yeterliği ölçen ölçer. Mekanik yetenek testi.

İngilizce Mechanical advantage Türkçe anlamı, Mechanical advantage eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Mechanical advantage ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Absolute units : Temel birimler olarak uzunluk, zaman ve kütleyi alan birimler kümesi. Saltık birimler. Temel kütle. Salt birimler.

Accelerometer : İvmeyi ölçen. İvmeölçer. İvme ölçme aleti. Doğrusal ya da dönel ivmeyi ölçme işinde kullanılan aygıt. Devinen bir cismin ivmesini ölçen aygıt. Hızlanma ölçer. Hızlanmayı. İvme ölçer. Akselerometre.

Abnormal reflection : Olağandışı yansıma. Üşeryuvar (iyonosfer) katmanının dönüşül sıklığının üstündeki telsiz dalgalarının yansıması.

Absorptivity : Soğurganlık. Soğurma katsayısı. Emebilirlik. Emme yetkesi. Yutuculuk. Bir ortamın, bu ortamın sınırlarının hiç bir etkisi olmamak koşulu ile, birim kalınlığının iç yutma çarpanı. Emicilik. Emme kapasitesi. Bir yüzeye vuran ışınım erkesinin yüzeyce soğurulan bölüğünün ölçüsü. Yutma katsayısı.

Absolute concentration : Birim oylumda bulunan özdek, erke ya da başka bir varlık tutarı; santimetre küp başına erg ya da sayı olarak verilir. Saltık derişim.

Abcoulomb : Saltık coulomb. Saltık birimler dizgesindeki elektrik yükü birimi. Cgs sisteminin elektromanyetik birimi. Abkulon. On kulon.

 

Absolute zero : Saltık sıfır. Mutlak sıfır. Salt sıfır. Saltık sıcaklık ölçeğinde sıfır noktası : -273°c. Mutlak sıfır noktası (eksi 273 derece santigrat).

Absorption band : Soğurma bandı. Absorpsiyon bandı. Bir soğurum izgesinde belirtken karanlık bir kuşak. Soğurum kuşağı.

Absolute magnitude : Saltık büyüklük. 10 parsek (3,26x10 ışık yılı) uzağındaki bir yıldızın görünür büyüklüğü. Mutlak büyüklük.

Absorption loss : Emme yitmesi. Emme yitiği. Soğurum yitimi. Emme kaybı. Soğurma kaybı. Absorpsiyon kaybı. Bir ortamdan geçen ya da bir ortamın yüzeyinden yansıyan bir erke türünün bir kesiminin başka bir erkeye dönüşerek yitimi.

Mechanical advantage synonyms : accumulation coefficient, acoustic absorptivity, acoustic feedback, absorption edge, abampere, absorptiometer.