Pastures türkçesi Pastures nedir

Pastures ingilizcede ne demek, Pastures nerede nasıl kullanılır?

Seek greener pastures : Daha iyi koşullar aramak.

Goodpastures method : Goodpastureyöntemi. Peroksidaz reaksiyonunun ortaya konmasında kullanılan bir boyama yöntemi.

Goodpastures syndrome : Goodpasture sendromu. Atlarda ve köpeklerde seyrek olarak görülen, alveol ve glomerulus bazal zarlarına karşı antikor oluşturulması sonucu biçimlenen glomerulonefritis ve akciğer kanamasıyla belirgin otoimmün hastalık.

Pasture allowance : Çayır ve meralarda her baş hayvan için ayrılan kuru madde üzerinden yeşil ot miktarı. Mera kapasitesi.

Pasture emphysema : Çayır amfizemi. Mera amfizemi. Sonbaharda ikinci ürün olarak yetişen, l-triptofan’dan zengin yeşil ve gür otların bulunduğu meralarda otlatılan et tipi sığırlarda şiddetli solunum güçlüğü, akciğer hiperemisi, ödem, interstisyel amfizem, akciğer-kalp hastalığı ve mediyastinal lenf yumrularında konjesyon, ödem ve gaz kabarcıklarıyla belirgin, sporadik veya enzootik olarak görülen hastalık, atipik interstisyel pnömoni, mera amfizemi, sığırların akut akciğer amfizemi, sis humması, fog fever, ikinci ürün çayır hastalığı.

Pasture feeding : Mera otlatması. Mera yemlemesi. Ek yem verilmeksizin hayvanların merada otlatılması.

 

Pasture ground : Mera arazisi. Mera sahası.

Dry pasture : Kıraç mera.

Annual pasture : Yıllık mera.

Brush pasture : Çalılık mera.

İngilizce Pastures Türkçe anlamı, Pastures eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Pastures ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Drive : Topla giriş. Dürtü. Bir oyuncunun, topla ilerlerken ya da dururken, savunan tarafın bıraktığı boşluklardan sepete doğru birden dalışı. Sokmak. Açlık, susuzluk, cinsel istek gibi ancak bir etkinlikle sona eren ya da hafifleyen fizyolojik ya da ruhsal gerginlik. herhangi bir güdü ya da davranımı belirleyen şey. Dalış. (arabayla) gitmek. Arabayla götürmek. Güç sağlamak. Araba sürmek.

Browsed : Yaprak yemek. Gözden geçirmek (kitap).

Order arms : Hazırol.

Ectopia : Bir organın doğuştan yanlış yerde olması (tıp veya medikal terimi). Ektopi.

Upright : Kalkık. Namuslu. Dik. Yüksek atlamalarda, aşılması gereken çıtayı taşıyan ayakların konduğu direklerden her biri. Dikme. Dikey. Onat. Doğru. Direk.

Lea : Çayır. İşlenmemiş (toprak). Çayırlık. Otlak. Geçici otlak. Mera.

Crop : Yemek. Kuşlarda besin depo edilen, boğazın kese şeklindeki genişlemiş bölgesi. böceklerde sindirim kanalının ön kısmında bulunan geniş kese. Ekip biçme. Tarım kesiminde bir üretim döneminde üretilen ürün miktarı. Verim. Kısa kesilmiş saç. Dikmek. Biyoloji, iktisat, veterinerlik alanlarında kullanılır. Kursak.

Guard : Koruma. Beklemek. Emniyet (silah). Bekçi kalmak. Uç boylarında bulunan küçük kale. dağ geçitlerinde kurulan karakol ya da karakol binası. iki dağ arasındaki geçit yeri, boğaz. Nöbet tutmak. Koruma memuru. Derbent. Koruyucu nesne. Uyanıklık.

 

Pose : Doğurmak (sorun). Poz vermek. Şaşırtmak. Yerleşmek. Frikik vermek. Hayret ettirmek. Poz yapmak. Tavır takınmak. Ortaya çıkarmak. Tavır koymak.

Pasturing : Merada hayvanların yayılması suretiyle yemlenmeleri. Otlakta otlatma. Otlatma. Otlama.

Pastures synonyms : unerect, cow pasture, bodily property, ballet position, lotus position, asana, sprawl, grazed, herded, commons, grassing, position, harbour, harbors, pastured, cherish, drives, presentation, browse, attitude, harbor, browses, graze, pastureland, pasture, harboring, harbored, plains, cherishing, be out at grass, lithotomy position, common land, grass.

Pastures zıt anlamlı kelimeler, Pastures kelime anlamı

Erect : Dik. Tesis etmek. Dimdik. Dikilmek. İkame etmek. Kalkmış. Dikmek. Ereksiyon halinde. Kurmak. Diken diken.

Urban area : Mücavir alan. Genellikle bir kent yönetimi biriminin sınırları içinde kalmakla birlikte, kimi kez ondan daha geniş olan ve kırsal niteliğini yitirmiş ya da yitirmek üzere bulunan yörekentleri de kapsayan alan. Kentsel alan.

Pastures antonyms : unerect.