Perik nedir, Perik ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Civciv.

Kuzeybatıdan esen yel, karayel.

Doğudan esen yel.

Perik anlamı, kısaca tanımı

Peri : Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, hayal ürünü varlık. Çok güzel, alımlı, becerikli kadın

Perikard : Perikardiyum. [Bakınız: dış-yürek zarı].

Perikard gözeleri : Böceklerde, sırtta iç organlardan bir bölme (sırt diyaframı) ile ayrılmış olan yüreğin iki yanındaki boşlukda bulunan özel gözeler olup vücuda giren yabancı varlıkları yutarak retikulo-endotelyal sistem görevi taşırlar.

Perikardit : Perikard iltihabı.

Perikarditis : Kalpte, perikart kesenin yangısı. Genellikle de sistemik hastalıkların seyri sırasında ortaya çıkar, daima eksudatif karakterdedir. Travmatik olaylar dışında genellikle kan yoluyla oluşur.

Perikarditis travmatika : Travmatik nedenlerle oluşan perikart yangısı.

Perikardiyak : Kalp zarıyla ilgili olan. Kalp çevresinde, kalbi çevreleyen.

Perikardiyal çalkantı sesleri : Ekzokardiyal üfürümler.

Perikardiyal effüzyon : Kalp kesesi içinde sıvı toplanması.

Perikardiyal kıkırdak : Bazı balıklarda yüreği koruyan kıkırdak. Kalbi koruyan kıkırdak.

Perikardiyal punksiyon : Perikardiyosentez.

Perikardiyal sürtünme sesleri : Ekzokardiyal üfürümler.

Perikardiyal üfürümler : Ekzokardiyal üfürümler.

Perikardiyektomi : Kalp kesesinin bir bölümünün cerrahi işlemle uzaklaştırılması.

 

Perikardiyosentez : Genellikle kalp kesesinde sıvı toplanıp toplanmadığını anlamak için kalp kesesine yapılan punksiyon, perikardiyal punksiyon.

Perikardiyotomi : Kalp kesesine kesit yaparak perikart boşluğunu açma.

Perikardiyum : Kalp dış zarı, perikard. Pariyetal ve viseral yapraklar hâlinde kalbin üzerini örten ve bu yaprakların birbirine bakan yüzlerinde tek katlı mezotel hücrelerinin bulunduğu zar. İkisi arasındaki kavum perikardide seröz zarların salgısından oluşan bir sıvı bulunur. Perikardiyumun viseral yaprağına epikardiyum adı da verilir.

Perikardiyum fibrozum : Kalbin pericardium zarının fibröz dış tabakası.

Perikardiyum serozum : Kalbin pericardium zarının seröz dış tabakası.

Perikarp : Ovaryumun duvarından gelişen, ekzokarp, mezokarp, endokarptan oluşan meyve kabuğu. Tahıl tanelerini çeviren meyve kabuğu.

Perikart hücreleri : Böceklerde, vücuda giren yabancı maddeleri fagosite eden, sırtta iç organlardan bir bölme (sırt diyaframı) ile ayrılmış olan yüreğin iki yanındaki boşlukta bulunan özel hücreler.

Perikarya : Perikaryon.

Perikaryon : Nöron gövdesi; sinir hücresi sitoplazmasının çekirdek etrafında bulunan kısmı. Yassı solucanların (Platyhelminthes) sinsityal tegümentinde birçok hücre gövdesinin, derinin çok alanda devamlı sitoplâzma uzantıları ile bağlı olduğu bölgeler. Sinir hücresi sitoplazmasının çekirdek etrafında bulunan bazen siton veya hücre gövdesi olarak da adlandırılan kısmı, nöron gövdesi, perikarya. Trematod ve sestodların sinsityal tegümentinde bulunan tegumental hücreleri ve sinir aksonları.

 

Periklemek : Kaçırtmak (uyku için).

Perikmek : Tiksinmek. Yadırgamak. Ürkmek, ürkerek kaçışmak (kümes hayvanları ve davarlar). Ezilmek, berelenmek : Elmaları yavaş koy perikmesin. Kapanmaya yüz tutan yara yeniden açılmak, işlemek. Uykusu kaçmak. Tavuk, kuş ve benzerleri ürkmek. Yara yeniden açılmak.

Perikolanjitis : Safra kanalları çevresindeki yangı.

Perikolesistitis : Safra kesesini saran dokuların yangısı.

Perikolitis : Kalın bağırsak çevresinin yangısı, perikolonitis.

Perikolonitis : Perikolitis.

Perikondral kemikleşme : Endokondral kemikleşmede kıkırdak modelin dışını çevreleyen perikondriyumun yardımıyla ortaya çıkan kemikleşme.

Perikondriyum : [Bakınız: kıkırdak örtüsü]. Eklem kıkırdakları ve fibröz kıkırdak dışındaki tüm kıkırdakları çevreleyen kıkırdak zarı. Gelişme gösteren kıkırdaklarda dışta kollajen iplik içeren bağ dokusu katmanıyla içte fibroblastlardan oluşan katmanlar bulunur. Kıkırdağı dıştan örten telli bağ dokusu örtüsü.

Periktirmek : Ürkütmek : Tavukları periktirdim kümese girmiyorlar. Kaçırtmak (uyku için): Uykumu periktirdi. Kabuğunu yolarak, elleyerek yarayı yaymak. Yaymak. Kötü duruma getirmek, azdırmak.

Perikturmek : Evcilliğini yitirip kaçmak, yabanıllaşmak.

Plöra perikardiyaka : Perikardiyumun üzerini saran zar.

Sinus oblikus perikardi : Kalpte sağ ve sol vv. pulmonales ile sol kulakçık arasında bulunan boşluk.

Sinus transversus perikardi : Aorta ve truncus pulmonalis ile kalbin kulakçıklarının komşu duvarları arasında bulunan enine boşluk.

Spasyum perikoroidale : Choroidea’nın sclera'ye dayanan lamina suprachoroidea’siyle lamina basalis'i arasında bulunan küçük lenf boşlukları.

Sulu perikart iltihabı : Hidroperikardit.

Travmatik perikarditis : Kalbin dış zarının travmatik nedenlerle yangısı. Genellikle sığırlara özgü olup koyun ve keçilerde zaman zaman, diğer hayvan türlerinde ise ender olarak rastlanır.

Vena perikardiakofrenika : V. thoracica interna’dan perikardiyum ve diyafram için ayrılan toplardamar.

Yalancı perikarditis : Perikardiyum dışında oluşan apse, ekinokok keseleri, tümör, tek taraflı plöritis, tüberküloz, lökoz gibi hastalıklarda mediyastinal lenf yumruları büyümeleri ve diyaframa fıtkı sonucu göğüs boşluğuna giren kimi organlar ve benzerleri nedenlerle kalp ve kalbe giren damarların köklerine yapılan basınç nedeniyle gelişen bir durum, psödoperikarditis.

Perikart : Kalbin üzerini saran zar.

Diğer dillerde Perihepatitis anlamı nedir?

İngilizce'de Perihepatitis ne demek ? : perihepatitis