Plopping türkçesi Plopping nedir

  • Suya düşen ağır bir cismin çıkardığı ses.
  • Cup diye.
  • Cup diye düşmek.
  • Cup.
  • Şıp.
  • Lap.
  • Cumburtu.
  • Cup diye ses çıkarmak.
  • Cumbadak.
  • Cup sesi.
  • Cumburlop.

Plopping ingilizcede ne demek, Plopping nerede nasıl kullanılır?

Plopping focus : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Odak kaydırma. Alıcının merceğine göre, birbirinden derinlik yönünden uzakta bulunan iki konudan biri üzerine dikkati toplamak amacıyla odaklamayı bunun üzerine yaparak öbür konuyu odak dışı bırakma.

Plopped : Cup diye düşmek. Cup diye. Cumburtu. Cup. Cumburlop. Cumbadak. Suya düşen ağır bir cismin çıkardığı ses. Cup sesi. Cup diye ses çıkarmak. Lap.

With a plop : Lop diye. Cumburlop.

Plop : Cup diye düşmek. Cumbadak. Şıp. Lap. Cup diye ses çıkarmak. Cup sesi. Cup diye. Cumburtu. Suya düşen ağır bir cismin çıkardığı ses. Cup.

Plops : Cup sesi. Suya düşen ağır bir cismin çıkardığı ses. Lap. Cumburtu. Cumbadak. Cup. Cup diye ses çıkarmak. Cup diye. Cup diye düşmek. Cumburlop.

Diplopia : Ambiyopi. Bir objenin çift olarak görüldüğü görme bozukluğu. Çift görme. Şaşılık. Gözün tek cisimleri çift görmesi. Diplopi. Nesneleri birden fazla görme, dislopi.

Diplopoda : Binayaklıgiller. Çift ayaklılar.

Haplophase : Bir organizmanın çekirdeklerinin haploit olduğu bir evre. Çekirdeklerin haploit olduğu bir organizmanın hayatında bir safha. Haplofaz.

 

İngilizce Plopping Türkçe anlamı, Plopping eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Plopping ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Splashes : Yıkanmak. Serpmek. Sıçramak. Sürmek (boya vb.). Yıkamak. Reklamını yapmak. Serpiştirmek. Sıçratmak. Suya çarpmak.

Pop : Rehine koymak (ingiliz ingilizcesi). Bumlamak. Bas gitarda, telleri tınlatan elin genellikle işaret veya orta parmağı ile bir telin asılınması ve genellikle hemen ardından susturulması yöntemi. Ağzına atmak. Sokuvermek. Patlatmak (mısır). Rehine koymak. Patlatmak. Çıtçıtlamak.

Flopped : Düşüvermek. Yığılmak. Çırpınmak. Batmak. Başarısız olmak. Birden sertçe bırakıvermek. Düşürmek. Güme gitmek. Başarısızlığa uğramak.

With a plop : Lop diye.

Marketing : Alışveriş. Sürülme. Pazarlama. İşletmenin, satış olanaklarını belirleyerek üretilen mal ve hizmetlerin tüketiciye ulaştırılması sırasında kar elde etmek amacıyla çeşitli unsurları etkilemeye ve denetlemeye yönelik yaptığı etkinlikler. Satış bilimi. Alışveriş yapma. Malların iyi ve çok olarak nasıl satılabileceğini araştıran ve bunları uygulayan bilim. Piyasaya sunma.

Buying : Satın alış. Alım. Alma. Alışveriş. Alış. Tecimsel olsun ya da olmasın bir nesneyi alıp verme işlemi. Satın alma. Satınalma gücü.

Sound : Emin. Selen. Gibi gelmek. Güvenilir. Ses vermek. Selen odası. Etki bırakmak. Sapasağlam. Derine dalmak (balina). Titreşimli bir kaynaktan çıkan, belirli bir ortamda uzunlamasına dalgalar biçiminde yayılan basıncın etkisiyle kulağın algıladığı duyu.

 

Splash : Sıçratılan suyun sesi. Reklamını yapmak. (su) sıçratma. Şakırdamak. Sıçratmak. Şarlamak. Sıçramak. Yıkamak. Yıkanmak.

Plopping synonyms : plopped, with a splash, purchasing, splashing, plops, flops, flopping, splashed, flopperoo, plop, flop.

Plopping zıt anlamlı kelimeler, Plopping kelime anlamı

Disapproval : Onaylamama. Kınama. Hoşnutsuzluk. Beğenmeme. Reddetme. Kabul etmeme. Doğru bulmama. Uygun görmeme onaylamama. Uygun görmeme.

Horizontal : Horizontal. Düz. Bilgisayar, fizik alanlarında kullanılır. Yatay. Ufka ait. Yatay çizgi. Ufki. Yatay yerleştir. Yatay düzlem. Yerçekimi doğrultusuna dik düzlem.

Vertical : Amudi. Dik, dikey. Düşey düzlem. Düşey. Vertikal. Bilgisayar, fizik, jeoloji alanlarında kullanılır. Yerçekimi doğrultusunda, çevrene dik doğrultuda bulunan. Tepede olan. Şakuli. Düşey katman.