Preceptors türkçesi Preceptors nedir

Preceptors ingilizcede ne demek, Preceptors nerede nasıl kullanılır?

Preceptorship : Öğretmenlik.

Preceptor : Hoca. Öğretmen. Okul müdürü.

Preceptorial : Öğretmene ait.

Negative precept : Bir yahudi'nin belli bir eylemi yapmasını yasaklayan dini kanun.

Observing the precept : Mitsvayı yerine getirme. Yahudi dini kurallarını sürdürme.

Precepts : Talimat. Mahkeme emri. Emir. (ahlaki) öğreti. İlke. Kural. Yönetmelik. Ana kural. Temel. Kaide.

Preceptresses : Kadın öğretmen. Öğretmen (kadın). Bayan öğretmen.

Preceptress : Bayan öğretmen. Kadın öğretmen. Öğretmen (kadın).

Precept : Mahkeme emri. Temel. Emir. İlke. Temel prensip. Talimat. Kural. Yönerge. Öğreti. Ana kural.

Preceptive : Kurallarla ilgili. Öğretici.

İngilizce Preceptors Türkçe anlamı, Preceptors eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Preceptors ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Choirmaster : Koro yönetmeni. Koro yönetkeni.

Indoctrinators : Doktrinci. Beyi yıkayıcı.

Headmistresses : Başöğretmen. Özel okul müdiresi. Okul müdiresi. Baş öğretmen.

Teacher : Resmi ya da özel bir eğitim kurumunda çocukların, gençlerin ya da yetişkinlerin istenilen öğrenme yaşantıları kazanmalarına kılavuzluk etmek ve yön vermekle görevlendirilmiş kimse. bilgi, görgü ve yaşantısı ile belli dal ve alanlarda başkalarının yetişme ve gelişmesine yardım eden kimse. 3-öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği öğrenimi bitirerek ya da yeterlikleri kazanarak öğretmenlik yapma yetkisini elde etmiş olan kimse. Muallim.

 

Prelector : Okutman. Öğretim görevlisi. Hoca (üniv.). Konferansçı.

Don : Giydirmek. Öğretim görevlisi. Uzman. Tekbiçimli hızlanıra. İspanyol efendisi. Bey. Hızını her zaman, biriminde eşit tutarda arttığı devinim; değişmez ivmeli devinim. Giymek.

Mistresses : Metresler. Üstad. Kaptan. Kalıp. Ağa. Akıl hocası. Efendi. Sahip.

Beak : Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Gagalamak. Öğretmen (ingiliz ingilizcesi). Burun. Hakim (ingiliz ingilizcesi). Okul müdürü (ingiliz ingilizcesi). Yargıç. İbrik ağzı. Büyük burun.

Schoolmastering : Bir okulu yönetme faaliyeti. Erkek öğretmen. Eğitim. Öğretim.

Teachers : Öğretmenler.

Preceptors synonyms : instructors, provosts, dons, beaks, cantor, educationist, hodja, headmaster, provost, principal, headteacher, gownsman, educator, mistress, bhagwan, dominie, educationists, preceptor, headmasters, instructor, gownsmen, school manager, musician, donned, schoolmaster, head teacher, principals, indoctrinator.

Preceptors zıt anlamlı kelimeler, Preceptors kelime anlamı

Effector : Gitar, veterinerlik alanlarında kullanılır. Modülatör. Efektör. Effektör. Faaliyete geçiren şey. Etkileyici. Sese efekt veren cihazların genel adı. Dengeleyici. Yardımcı manevra unsuru. Etkileyen kimse veya şey.