Progenitors türkçesi Progenitors nedir

Progenitors ingilizcede ne demek, Progenitors nerede nasıl kullanılır?

Progenitor : Cet. Öncül. Önce gelen kimse. Dede. Önce gelen kimse (pol.). Ata. Orijinal nüsha.

Progenitive : Ürün verme ile ilgili. Ürün verebilen.

Progenitress : Nine. Büyükanne.

Progeniture : Döl. Meydana getirme. Zürriyet.

Philoprogenitiveness : Çok çocukluluk. Çocuk severlik.

Progenies : Evlatlar. Döl. Nesil. Yavrular. Kuşak. Çocuklar. Sülale. Ürün. Torunlar. Soy.

Saprogenic : Bozulmaya sebep olan. Çürüme ile ortaya çıkan. Çürüten. Saprojenik. Bozulma veya çürüme ile sonuçlanan. Çürümeye sebep olan. Çürükte yetişen. Çürümüş. Çürümüş maddede yetişen.

İngilizce Progenitors Türkçe anlamı, Progenitors eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Progenitors ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Exante : Ardıl.

Assign to : Devretmek. Atama yeri. Görevlendirmek. Temlik etmek.

Forefather : Ced.

Forerunners : Müjdeci. Haberci.

Predecessors : Önceki kimse. Önceki kuşaklar. Eski. Selef. Önce gelen. Önceki. Öncel. Aileden gelen. Öncelikli.

Patriarchate : Patrik makamı. Erkeklerin genel olarak kadına üstün tutulduğu; soyun, kalıtın, orunun, konut yerinin, yetkenin vb. baba yanınca belirlendiği ve elde edildiği toplumsal örgütleniş biçimi. Patriklik. Yetkenin, akrabalığın, evliliğin erkek (baba) soyu çizgisine göre sıkı bir biçimde düzenlenmesi (bu terim bugün artık budunbilimde kullanılmamaktadır). Babaerki. Ataerki. Patrikhane.

 

Premising : Önermenin nedeni olarak göstermek. Mukaddem. Önceden açıklamak. Terim. Sayıltı. Önerme. Kaziye. Temel dayanak. Mukaddeme.

Ancestries : Ecdat. Nesep. Atalar. Soy. Atalık. Sülale.

A priori : Muhtemel. Olası. Olay öncesi duruma dayalı analiz. Eğitim, fizik, kimya, sosyoloji alanlarında kullanılır. Hiç bir gözlem ve deneye dayanmayan. deney öncesi. Bilimsel düşünüşe aykırı olarak, deneyden önce ve ondan bağımsız olarak elde edildiği ve başlangıçtan beri bilinçte var olduğu savlanan bilginin bu niteliği. Fizik, kimya olaylarını denemsel yollarla değil, ana ilke ve yasalardan, kesin matematiksel tümdengelimlerle bulmaya ilişkin. Olaydan önce. Bir denemeye girişmeden us yolu ile ileri sürülen yargı.

Antecessor : Öncel. Müjdeci. Selef. Önde giden kimse.

Progenitors synonyms : granddad, alimentary toxic aleukia, grandsire, ancestors, grandpa, grandfathers, forerunner, grandfather, forbears, ascendant, ancestresses, ancient, grandpas, gaffer, premised, antecedent, foreruns, donation, father, predecessor, forefathers, ancestry, ascendent, granddads, fathers, progenitor, gaffers, forebearing, premise, primogenitor, forerun, elder, forebear.

Progenitors zıt anlamlı kelimeler, Progenitors kelime anlamı

Descendant : -in soyundan gelen kimse. İn soyundan gelen kimse. Birinin soyundan gelen kimse. Soyundan gelen kimse. Düşen şey. Neslinden olan. Oğul. Neslinden olan kişi. Döl. Torun.