Proselyte türkçesi Proselyte nedir

  • Başkasını kendi dinine çevirmeye çalışmak.
  • İnançtan dönme.
  • Başkasını kendi dinine çevirmek.
  • (dini olarak) dönme.
  • Din değiştiren kimse.
  • Dönme.
  • Dinini değiştiren kimse.
  • Din değiştirme.

Proselyte ingilizcede ne demek, Proselyte nerede nasıl kullanılır?

Proselyted : Başkasını kendi dinine çevirmeye çalışmak. Dinini değiştiren kimse. Din değiştirme. (dini olarak) dönme. Başkasını kendi dinine çevirmek.

Proselytes : Dinini değiştiren kimse. (dini olarak) dönme. Başkasını kendi dinine çevirmeye çalışmak. İnançtan dönme. Başkasını kendi dinine çevirmek. Dönme. Din değiştirme.

Proselyting : Dinini değiştiren kimse. Başkasını kendi dinine çevirmek. (dini olarak) dönme. Başkasını kendi dinine çevirmeye çalışmak. Din değiştirme.

Proselytise : Başkasını kendi dinine çevirmek. Din değiştirmek. Kendi dinine döndürmek. Din propagandası yapmak. Kendi dinine çevirmek. Dinini değiştirmek. Dinini yaymak. Kendi dinine çevirmeye çalışmak.

Proselytising : Dinini değiştirmek. Din propagandası yapmak. Din değiştirmek. Başkasını kendi dinine çevirmek. Kendi dinine döndürmek. Dinini yaymak. Kendi dinine çevirmeye çalışmak. Kendi dinine çevirmek.

Proselytize : Kendi dinine döndürmek.

Prosecute : Kovuşturma açmak. -e devam etmek. Takip etmek. Hakkında kovuşturma açmak. Sürdürmek. Savcılık yapmak. İlerletmek. Kovuşturmak. Aleyhinde dava açmak. Yasal yollardan elde etmeye çalışmak.

 

Proselytized : Dinini değiştirmek. Kendi dinine çevirmek. Dinini yaymak. Başkasını kendi dinine çevirmek. Din değiştirmek. Din propagandası yapmak. Kendi dinine döndürmek. Kendi dinine çevirmeye çalışmak.

Prose : Çevirisi yapılacak metin. Düzyazıya çevirmek. Yavan söz. Sıkıcı. Düz yazı. Tercüme (öğrencinin egzersiz olarak yaptığı). Sıkıcı yazı. Düzyazı şeklinde yazılmış. Şiirsel olmayan. Nesir.

Proselytizes : Din propagandası yapmak. Dinini yaymak. Kendi dinine döndürmek. Başkasını kendi dinine çevirmek. Dinini değiştirmek. Kendi dinine çevirmeye çalışmak. Kendi dinine çevirmek. Din değiştirmek.

İngilizce Proselyte Türkçe anlamı, Proselyte eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Proselyte ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Circumvolution : Çevresinde dönme. Devir. Bir merkez etrafında dönüş. Döndürme. Dolaşım. Dolaylama. Sargı oluşturma.

Desertion : Kaçaklık. Terketme. Kaçma. Askerden kaçma. Askerlikten kaçma. Evlilikte eşlerden birinin, herhangi bir boşanma, ayrılma kararı ya da eşin ve çocukların bakımı ve desteklenmesi konusunda karşılıklı bir anlaşma olmaksızın, eşine duyurmadan birlikte yaşamaya son vermesi. Evi bırakma. Firar. Terk edilmişlik.

Apostasy : Parti değistirme. İnançlarından dönme. Dinden dönme. Din değistirme. Dininden dönme. Dönme (inancından). Parti değiştirme. İrtidad. Döneklik.

Dudes : Gösteriş düşkünü. Arkadaş. Dost. Ahbap. Turist. Züppe. Şehirden gelen tatilci.

 

Apostates : Dininden dönmüş kimse. Mürtet. Dininden dönmüş. Dönen kimse (dininden veya prensiplerinden veya inançlarından). Dönek.

Convert : Dönüşmek. Dininden döndürmek. Sayı yapmak. Değiştirmek. Tahvil etmek. Dönüştürmek. Evirmek. Çevirmek. Verinin taşıdığı bilgiyi değiştirmeksizin, gösterim biçimini değiştirmek, örn. kök çevirme, düğüm çevirme, örnekselden sayısala çevirme. Dinsel ya da siyasal bir inancın, bir kanının yerine başka birinin benimsenmesi. bunu yapan kişi.

Cycles : Bisiklet. Motosiklet. Devre. Dizi. Aşama. Devir. Dolaşım. Seri. Zaman.

Vert : Din değiştirmiş kişi.

Dude : Arkadaş. Züppe adam. Ahbap. Dost. Gösteriş düşkünü. Şehirden gelen tatilci. Turist. Züppe.

Proselyte synonyms : proselyting, abjuration, conversions, conversion, deserter, apostate, deflection, deserters, proselyted, desertions, cycle, change of position, deflexion, apostasies, proselytes, apostle, angular motion, encircling, deflections.

Proselyte ingilizce tanımı, definition of Proselyte

Proselyte kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To convert to some religion, opinion, or system. To bring over. A new convert especially a convert to some religion or religious sect, or to some particular opinion, system, or party. Thus, a Gentile converted to Judaism, or a pagan converted to Christianity, is a proselyte.