Ransom türkçesi Ransom nedir

  • Fidye ödeyerek kurtarmak.
  • Kefaret.
  • Diyet.
  • Tarih alanında kullanılır.
  • Fidye karşılığı bırakmak.
  • Kurtarmalık.
  • Fidye alarak serbest bırakmak.
  • Kurtulmalık.
  • Fidye ile kurtarmak.
  • Fidye.
  • Tutsaklıktan kurtulmak için ödenen para.
  • Fidye ile kurtarma.
  • Fidye ile kurtulma.
  • Fidye verip kurtarmak.

Ransom ile ilgili cümleler

English: Ali withdrew three hundred thousand dollars from the bank to pay the ransom.
Turkish: Ali fidye ödemek için bankadan üç yüz bin dolar çekti.

English: The hijacker demanded a ransom of two million dollars.
Turkish: Gaspçı iki milyon dolarlık bir fidye talep etti.

English: Ali refused to pay the ransom.
Turkish: Ali fidyeyi ödemeyi reddetti.

Ransom ingilizcede ne demek, Ransom nerede nasıl kullanılır?

Ransom money : Fidye.

Ransomed : Fidye verip kurtarmak. Günahını bağışlatmak. Fidye ödenen. Fidye karşılığı bırakmak. Fidye ödeyerek kurtarılan.

Ransomer : Fidye verip kurtaran.

Ransomers : Fidye verip kurtaran.

Ransoming : Fidye ile kurtarmak. Fidye ödeyerek kurtarmak. Fidye. Fidye alarak serbest bırakmak. Günahını bağışlatmak. Fidye ile kurtarma. Diyet. Kurtarmalık. Fidye ile kurtulma. Fidye karşılığı bırakmak.

Transoms : Çapraz kiriş. Boyunduruk. Vasistas. Lento. Kıç yatırması. Aynalık. Travers. Kapı üstü penceresi. Kapı boyunduruğu.

 

Transoxiana : Maveraunnehir. Maveraünnehir. İki nehir arası. Çay ardı.

Transom : Travers. Aynalık. Kapı üstü penceresi. Çapraz kiriş. Kapı boyunduruğu. Lento. Kıç yatırması. Boyunduruk. Vasistas.

Transonic : Transonik. Sesötesi. Transsonik. Ses ötesi.

Ransons pyridine silver stain : Sinir hücreleriyle uzantılarını ortaya koymak için kullanılan histolojik boyama yöntemi. Ranson piridin gümüş boyası.

İngilizce Ransom Türkçe anlamı, Ransom eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Ransom ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Antiquity : İlkçağ. Kalıntılar. Eski çağlar. Antik çağlar. Eski uygarlık. Eskilik. Çok yaşlı kimse. Eski yapıtlar. Antikalık.

Barbarian : Gaddar. Kaba. Zalim. Uygarlaşmamış. Vahşi. Yabancı. Uygarlaşmamış kimse. Greklerle romalıların, kendi kültür çevreleri dışında kalan budunlar için kullandıkları terim. Barbar.

Apostle : Bir hareketin lideri. Lider. Apostol. Havari. Öncü. Önder. Dönme. Misyoner. İnanç ve öğütlerini yaymak için isa peygamberin görevlendirdiği 12 kişiden her biri.

Barbary : Batı mısır'dan atlantik okyanusu'na kadar uzanan bölge. Mağrip. Berberi. Kuzey afrika kıyısında mısır'ın batısında kalan ülkelerin topluca adı: libya, cezayir, tunus, fas. Afrika'nın kuzeyinde batı mısır'dan atlantik okyanusu'na kadar uzanan bölge.

Ransomed : Günahını bağışlatmak. Fidye ödenen. Fidye ödeyerek kurtarılan.

Armistice : Savaşı bırakma. Silahları bırakma. Ateşkes. Silah bırakma. Savaşan iki gücün isteğiyle çarpışmaya belli bir süre için ara vermesi. Mütareke.

 

Regimen : Perhiz. Dozaj. Yönetim. Sözcükler arası yapısal etkileşim. Rejim perhiz. Rejim. Rejiman. İdare.

Armour : Düşman silahlarının etkisinden korunmak için giyilen çelik giysi. Zırhla kaplamak. Güney dakota eyaletinde şehir. Yarak. Silah. Zırhlı güçler. Zırh kablo. Korumalık. Zırh.

Ransom synonyms : ransoms, ransom money, redeemed, propitiation, regimens, autocracy, archives, the atonement, redeems, regime, penances, dieted, areopag, atonements, expiations, payment, barricade, axis powers, redemption, defrayment, almanac, redeem, redeeming, blood money, redemptions, regimes, areopagite, ransoming, cost, expiation, atonement, acropolis, penance.

Ransom zıt anlamlı kelimeler, Ransom kelime anlamı

Nonpayment : Ademi tediye. Tediye etmeme. Adem-i tediye. Ödememe. Ödeme yapmama. Ödemesiz. Bir borcu ödememe.

Ransom ingilizce tanımı, definition of Ransom

Ransom kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To buy out of servitude or penalty. As, to ransom prisoners from an enemy. As, prisoners hopeless of ransom. To deliver. To rescue. To redeem from captivity, servitude, punishment, or forfeit, by paying a price. Redemption. The release of a captive, or of captured property, by payment of a consideration.