Raven türkçesi Raven nedir

  • Simsiyah.
  • Karakarga.
  • Kuşlar (aves) sınıfının, ötücü kuşlar (passeriformes) takımının, kargagiller (corvidae) familyasından, 60 cm kadar uzunlukta, tüyleri parlak kara renkte, mavi erguvani parlaklık gösteren, palearktik bölge ve kuzey amerika'da dağlık, fundalık yerlerde yaşayan bir tür.
  • Kuzgun.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Kara karga.
  • Oburca yemek.
  • Av aramak.
  • Yağmalamak.
  • Büyükkarga.
  • Bir şeye aç olmak.
  • Hasret olmak.
  • Kuzguni.
  • Yiyip bitirmek.

Raven ile ilgili cümleler

English: There are seventeen ravens.
Turkish: On yedi kuzgun var.

English: I suggest you to go absolutely on a trip to Ferrara and Ravenna.
Turkish: Mutlaka Ferrara ve Ravenna'ya bir gezi yapmanı öneririm.

English: It's not a raven, a crow, nor a magpie. It's a rook.
Turkish: O bir kuzgun, karga veya bir saksağan değil. O bir ekinkargası.

English: The raven is regarded a bird of bad omen.
Turkish: Karga, kötü alametli bir kuş kabul edilir.

English: It's not a crow. It's a raven.
Turkish: O karga değil kuzgun.

Raven ingilizcede ne demek, Raven nerede nasıl kullanılır?

Ravened : Bir şeye aç olmak. Aç olmak (bir şeye). Yağmalamak. Kara karga. Kuzgun. Yiyip bitirmek. Büyükkarga. Hasret olmak. Av aramak. Susamak (bir şeye).

Ravening : Yiyip bitirmek. Yağmalamak. Av aramak. Gözü doymaz. Aç olmak (bir şeye). Oburca yemek. Av. Kurt gibi aç. Yırtıcı. Hasret olmak.

 

Ravenings : Av. Yırtıcı. Kurt gibi aç.

Ravenous : Kurt gibi aç.

Ravenous hunger : Şiddetli açlık.

Contravenes : Aykırı davranmak. Karşı gelmek. Uymamak. Çiğnemek. Karşı çıkmak. İtiraz etmek. Çatışmak. Reddetmek. Bozmak. Başkaldırmak.

Contravener : Kanuna aykırı hareket eden. Kanuna karşı gelen.

Ravenousness : Pisboğazlık. Yırtıcılık. Gözü dönmüşlük.

Contravene : Çatışmak. Aykırı davranmak. İhlal etmek. Bozmak. Başkaldırmak. Uymamak. Karşı gelmek. İtiraz etmek. Karşı çıkmak. Uyuşmamak.

Contravened : Karşı gelmek. Uymamak. Başkaldırmak. Çiğnemek. İtiraz etmek. İhlal etmek. Çatışmak. Aykırı davranmak. Bozmak. Reddetmek.

İngilizce Raven Türkçe anlamı, Raven eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Raven ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Longs : Uzun. Susamak. Hasretini çekmek. Özlemini çekmek. Paçalı don. Can atmak. Gözlemek. Hasret kalmak. Özlemek.

Ravening : Susamak (bir şeye). Çok acıkmış. Kurt gibi aç. Gözü doymaz. Yırtıcı. Av.

Consume : Tüketim yapmak. Harcamak. Çürütmek. Yakmak. Tüketmek. İstihlak etmek. Sarfetmek. Bitirmek. Yanmak. Yakıp kül etmek.

Guzzle : Höpür höpür içmek. Hapur hupur yemek. Kana kana içmek. Hapır hupur yemek. Oburca içmek. Tıkınmak. Çakıştırmak. Hızlı içmek. Çokça içmek (içki).

Ebon : Abanoz. Siyah.

Longed : Arzu etmek. Can atmak. Susamak. İstemek. Hasret kalmak. Gözlemek. Özlemek. Özlemini çekmek.

Forays : Girme. Atılım (riskli). Akın etmek. Akın. Basmak. Baskın. Çapulculuk. Yağma. Yağma etmek.

 

Prey : Kurban. Avcı tarafından avlanan hayvan. Soymak. Şikar. Yağma etmek. Yağmaya gitmek. Avlamak. Avlayarak yaşama. Yem.

A cell : Mayalarda eşeyli üreme sırasında alfa hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. A hücresi.

Ebons : Abanoz. Siyah.

Raven synonyms : abambulacral area, black as pitch, pitch black, depredated, demolishing, abductor muscle, black as night, forage, seize, regrets, freebooted, regretted, despoils, guttle, depredate, gormandized, abacus bodies, foray, despoil, gormandizing, despoiled, aardvarks, frets, forayed, crave, pitchblack, demolishes, freeboot, corbie, a protein, foraying, jetblack, devour.

Raven ingilizce tanımı, definition of Raven

Raven kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To prey with rapacity. To obtain or seize by violence. Of the color of the raven. A large black passerine bird (Corvus corax), similar to the crow, but larger. It is native of the northern parts of Europe, Asia, and America, and is noted for its sagacity. Raven darkness. As, raven curls. To be greedy. Rapine. Rapacity. To show rapacity. Jet black.