Received türkçesi Received nedir

Received ile ilgili cümleler

English: A few months ago I received a call from Mr Lemond.
Turkish: Bir kaç ay oldu, Bay Lemond'dan bir çağrı aldım.

English: Ali forwarded John the email that he received from Mary.
Turkish: Ali Mary'den aldığı e-postayı John'a iletti.

English: Ali has received many awards.
Turkish: Ali birçok ödül aldı.

English: Ali has already received his fair share.
Turkish: Ali adil payını zaten aldı.

English: After they received the results, all of them were depressed.
Turkish: Onlar sonuçları aldıktan sonra, onların hepsi bunalımlıydı.

Received ingilizcede ne demek, Received nerede nasıl kullanılır?

Received bill of lading : Teslim aşınmış konşimento. Teslim alınmış konşimento. Malın yüklenmek üzere alındığını gösteren gönderim belgesi. Tesellüm konşimentosu. Teslim gönderim belgesi.

Received files : Alınan dosyalar.

Received from : Gönderen kişi. Gönderen.

Beneflts received principle : Yararlanma ilkesi. Orta malından daha çok yararlananların daha az yararlananlara göre daha çok vergi ödemeleri gerektiği görüşüne dayanan vergileme ilkesi.

Value received in casn : Bilinen değerleri karşılığında para alınan belgitlerin aktarımlarına yazılan deyim. Karşılığı para olarak alınmıştır.

 

Value received in goods : Bilinen değerleri karşılığında mal alınan belgitlere yazılan deyim. Karşılığı mal olarak alınmıştır. Bedeli mal olarak alınmıştır.

Receive only : Sadece alış. Salt alır. Salt alıcı. Terminal. Salt alıcı uçbirim.

Receivedness : Alınmışlık.

Burst errors received : Alınan sinyal dizisi hatası.

Unknown flags received : Bilinmeyen bayraklar alındı.

İngilizce Received Türkçe anlamı, Received eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Received ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Comers : Fark edilen bir potansiyeli olan kişi. Georgia eyaletinde şehir. Gelecek vaadeden kimse. Gelecek vaadeden. Gelen kimse.

Arriving : Yakında olacak olan. Geliş. Giriş. Vasıl. Ulaşan. Gelme. Görünüm. Ulaşma.

Date of acquisition : Tedarik tarihi. Bir şeyin alındığı tarih. Satın alma tarihi. Edinme tarihi. Kazanım tarihi. Satınalma tarihi. İktisap tarihi. Edinim tarihi. Alış tarihi.

Arr : Gelmek. Gözükme. Gelme eylemi. Varış. Ulaşma.

Receipting : Kazanç. Makbuz vermek. Tahsilat. Fış. Fatura. Makbuz. Fiş vermek. Tesellüm.

Extraction : Bir çözücü içinde çözünen katı ya da sıvıdan bir maddenin çıkarılması. ekstraksiyon. (diş) çekme. Madeni yeraltından yeryüzüne çıkarma eylemi; maden işleyiminin başlıca evresi. Öz. Çıkarma. Kare kök alma. Sıvıdan özütleme. Özünü çıkarma, herhangi bir maddenin çeşitli yöntemlerle özünü elde etme, ekstraksiyon. Köken.

Passable : Aşılabilir. Geçilebilir. İyi. Geçit verir (yol). Kabul edilir. Muteber. Orta. Geçirilebilir.

 

Canonicals : Meşru. Kuralsal. Standart. Din adamı cüppesi. Kutsal kitapta geçen. Kilise kanununa göre belirlenen. Kilise hukukuna ait. Helal. Kurallara uygun.

Desired : Sevilen. Özlenen. İstenen. Arzu edilen. Gerekli.

Living : Yaşantı. Geçim. Oturma. Geçinmek. Geçim yolu. Kullanılan. Yaşam standardı. Yaşama. Canlı.

Received synonyms : quittance, acceptances, admissible, receipts, abstractions, prevailing, excision, comer, orthodox, excerpting, running, one of us, postulated, coming, in force, effective, canonical, inbounds, imbibition, extractions, acceptance, eligible, effectual, admitted, accepted, valid, ceptus, at a run, acquisition, ruling, attachment, wilco, applicable.

Received zıt anlamlı kelimeler, Received kelime anlamı

Unconventional : Görenek dışı. Geleneklere uymayan. Alışılmamış. Teklifsiz. Laubali. Geleneksel olmayan. Göreneklere uymayan. Göreneksel olmayan. Kalender. Alışılmadık.

Nonstandard : Standard olmayan. Standart olmayan. Normal olmayan. Tipik olmayan. Standardın üstünde. Normal dışı. Standart dışı. Normal dilde kullanılmayan. Sıradan olmayan. Standard dışı.