Ricks türkçesi Ricks nedir

Ricks ile ilgili cümleler

English: Ali always told us that you can't teach an old dog new tricks.
Turkish: Ali yaşlı bir köpeğe yeni hileler öğretemeyeceğinizi her zaman bize söyledi.

English: Ali knows all the tricks of the trade.
Turkish: Ali ticaretin bütün hilelerini bilir.

English: Ali is trying to learn a few card tricks.
Turkish: Ali birkaç kart hilesi öğrenmeye çalışıyor.

English: Ali enjoys playing tricks on me.
Turkish: Ali benim üstümden dümen çevirmeyi sever.

English: Ali knows a few magic tricks.
Turkish: Ali birkaç sihirli hileler bilir.

Ricks ingilizcede ne demek, Ricks nerede nasıl kullanılır?

Ricksha : Bkz.rickshaw. Çekçek.

Rickshas : Çekçek.

Rickshaw : Yayan bir veya birkaç kişi tarafından çekilen iki tekerlekli hafif taşıt. Tek kişi tarafından çekilen iki tekerli araç. Rikşov. Triportör. Çekçek. Puspus. Uzak doğu'da insan gücüyle çekilen iki tekerlekli küçük fayton.

Rickshaws : Rikşov. Yayan bir veya birkaç kişi tarafından çekilen iki tekerlekli hafif taşıt. Triportör. Çekçek. Tek kişi tarafından çekilen iki tekerli araç. Puspus.

Bag of tricks : Bir şeyi yapmak için elde bulunan yöntem ve teknikler. Eldeki imkanlar. Elde bulunan olanaklar. Zengin kaynaklı planlar seti.

 

Baldricks : Kılıç hamayili. Kılıç kayışı.

Goldbricks : Altından yapılmış gibi görünecek şekilde yapılan fakat değersiz olan tuğla. Tembel. Değerli görünen ancak çok az değeri olan bir şey. Tembel kimse. İşten kaçmak. Kendi işini başkalarına bırakmak. Değerli görünen sahte bir şey. Kaytarıcı. İşini üstünkörü yapmak. Kaytarmak.

Confidence trickster : Üçkağıtçı. Hokkabaz. Dolandırıcı.

Cricks : Adale kasılması. Kasılma. Vidalı kriko. Kriko. Boyun tutulması. Tutulma.

Firebricks : Şamot tuğlası. Yüksek ısıya dayanabilen tuğla. Ateş tuğlası. Ateşe dayanıklı tuğla. Yangın tuğlası.

İngilizce Ricks Türkçe anlamı, Ricks eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Ricks ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Haycock : Tarlaya yığılmış ot yığını. Ot yığını.

Becoming warped : Eğrilme. Deforme olma. Çarpılmış olma. Eğrilmiş olma. Bükülmüş olma. Biçimsizleşme.

Flexions : Büküm. Çevrilme. Esneme. Bükülüm. Eğilme. Dirsek. Kıvrım. Çekim (dilbilgisi terimi).

Deflections : Dönme. Defleksion. Sapma. (yön) saptırma. Bel verme. Yön değiştirme. Salgı. Defleksiyon. Eğilme.

Curvatures : Eğrilme. Eğrilik. Eğim derecesi. Kurvatür. Eğrilik derecesi. Eğilme. Kıvrıklık. Kavislenme. Eğiliş.

Sprains : İncitmek.

Stack : İstif etmek. Kümelemek. Yığmak. Yüklemek. Çatı. Katlardaki döşemleri birbirlerine bağlıyan düşey boru. Yığın. İstif. Baca. Bolluk.

Turns : Dönüşmek. Dönmek. Dansçının bir bacak üzerinde dönme hareketleri. Döndürmek. Bulandırmak. Etkilemek. Dönüşler. Yöneltmek. Dönüştürmek. Geçmek.

 

Distortions : Bozukluk. Çarpıtma. Saptırma. Çarpıklık. Distorsiyon.

Pikes : Kazma. Turna balığıgiller. Mızrak. Paralı yol. Köprü parası. Anayol. Zirve (ingiliz ingilizcesi). Zirve. Turnabalığı.

Ricks synonyms : rick, curlings, distorting, distortion, cock, ricking, luxate, wound, contortion, haycocks, tricycle, sprain, haystacks, haystack, buckling, flexion, mows, wrenching, curvature of field, rickshaws, rickshaw, spraining, haymows, bending, deflection, strain, the twist, distorsion, goaves, ricked, twist, wrench, mow.