Savı nedir, Savı ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Benzer, gibi.

Savı anlamı, kısaca tanımı

Atıp savırmak : Birinin kötülüklerini sayıp dökmek

Baire savı : Bir eksiksiz ölçevli uzayda, sayılabilir çoklukta yoğun altkümenin kesişiminin de yoğun olduğunu belirleyen sav.

Bebek endüstri savı : Yeni kurulan sanayilerin uluslararası rekabet gücü kazanıncaya kadar kotalar, yüksek gümrük vergileri ve benzerleri dış ticaret politikası araçlarıyla korunması gerektiğini ileri süren F. List tarafından geliştirilmiş görüş.

Birinci erey savı : (olasılık kuramı) Bir dağılım işlevleri dizisi F dağılım işlevine yaklaştığında, belirtken işlevlerinin de sonlu bir aralıkta F'nin belirtken işlevine yaklaştığını gösteren kanıtsav.

Bolzano weierstrass savı : Sonlu boyutlu bir Öklit uzayında, sınırlı, sonsuz her kümenin en az bir yığılma noktası olduğunu belirten sav.

Cantor savı : Bir kümenin güç kümesine eşsayılı olamayacağını belirten sav.

Cochran savı : (Kuramsal istatistik) bağımsız ölçünleştirilmiş olağan değişkenlerin üstikileri olan olasılıksal değişkenlerinin dağılımlarına ilişkin kanıtsav.

Çin kalan savı : Ler ikişer ikişer aralarında asal olduğunda, eşleşim dizgesini sağlayan bir x sayısının var olduğunu ve bu dizgenin dilemsel iki çözümünün ölçkesine göre eşleşik olduğunu belirleyen sav.

 

De moivre laplace erey savı : Bak. Laplace savı.

Durgunluk savı : Mutlak gelir önsavına göre gelir artışına bağlı olarak ortalama tüketim eğiliminin düşeceği öngörüsünden hareketle, büyüyen bir ekonomide yatırımların reel gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı sabit varsayıldığında, kamu harcamalarının reel gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı artmadığı durumda ekonomilerin durgunluğa gireceğini ileri süren sav.

Fieller savı : (Kuramsal istatistik) Bir oran için güven aralığının sınırlarını veren bir kanıtsav.

Gauss markov savı : (Kuramsal istatistik) Bir evrenden çekilen gözlemlerin doğrusal birleşimine dayalı bir evrendeğerin yansız kestiricisine ilişkin ana kanıtsav. Kestiriciler en küçük üstikiler yöntemi ile elde edildiği zaman evrendeğerin doğrusal yansız kestiricisi en küçük değişkelidir.

İkinci erey savı : (olasılık kuramı) dağılım işlevlerinden oluşan dizinin beklemleri F(x) dağılım işlevinin beklemlerine yaklaşıyorsa, yaklaştığını gösteren kanıtsav.

Karşılaştırılabilirlik savı : Çalışanların verimlilikleri, becerileri ve eğitimlerinin eşit olması durumunda farklı işlerde çalışıyor olsalar da aynı ücreti almaları gerektiği görüşü.

Laplace savı : (olasılık kuramı) n denemedeki başarıların sayısının, n'nin büyük değerleri için olağan dağıldığını gösteren kanıtsav. n bağımsız denemede başarı olasılığı p ise, k başarının elde edilmesine ilişkin olasılık, olur. anlamdaş De Moivre-Laplace erey savı.

Lindeberg levy savı : (Kuramsal istatistik) Tüm değişkenlerin aynı dağılımı gösterdiği durum için özeksel erey savı.

 

Neyman pearson savı : İstatistiksel bir önsavı sınamada, a ve ß yanılgılarına dayalı kanıtsav.

Olanaksız üçleme savı : Dışa açık bir ekonomide; sabit döviz kuru, serbest sermaye hareketi ve bağımsız para politikasının birlikte yürütülemeyeceği savı.

Peacock wiseman savı : Reel kamu harcamalarının reel gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki payında, savaş ve doğal afetlerin yaşandığı olağanüstü dönemlerde meydana gelen ve olağanüstü dönemin sona ermesine karşın kalıcı hale gelen artışların nedenlerini, halkın olağanüstü dönemlerde normal zamanlara göre vergiye katlanma düzeyinin artmasına bağlı olarak bir defalık vergilerin kalıcı hale gelmesiyle açıklayan sav.

Savıcı : Değirmen suyunu yöneten kimse. Koruyucu.

Savılyort : Ahmak.

Savımak : Soğumak.

Savır : Sağır.

Savırmak : Savurmak, elemek.

Savışmak : Kaçmak, gitmek. Savuşmak.

Savıştırmak : Geçirmek, göndermek : Öküzleri savıştırdın mı?. Savuşturmak.

Savıtmak : Soğutmak.

Savıya : Başka, ayrı : Sennen savıya garabalıh élléyen var mı?. Başka.

Sayıbilgisinin temel savı : 1 den büyük her tümsayının asal sayıların bir çarpımına eşit olduğunu belirten sav.

Sıfır büyüme savı : Dünya nüfusu hızla artarken kaynakların sınırlı olması nedeniyle sınırlandırılmamış büyümenin er ya da geç ekonomilerde ve doğada çöküşe yol açacağı düşüncesinden hareketle kaynakların dengeli ve sürdürebilir olarak kullanılabilmesi için özellikle gelişmiş ülkelerin bilinçli bir biçimde sıfır büyümeye giden sürdürülebilir kalkınma stratejisi uygulamaları gerektiği yönünde görüşleri içeren ve Roma Kulübü tarafından 1972 yılında hazırlanan bir raporla önerilen, ancak kabul görmeyen sav.

Sınırlı yakınsama savı : Ölçülebilir, noktasal yakınsak ve düzgün sınırlı olan bir işlevler dizisinin terimlerinin tümlevlerinin ereyinin, ereyin tümlevine eşit olduğunu belirten sav.

Singer prebisch savı : Birincil mallar üreten az gelişmiş ülkeler ile işlenmiş mal üreten gelişmiş ülkeler arasındaki ticarette, dış ticaret hadlerinin az gelişmiş ülkeler aleyhine döneceğini ileri süren ve ilk kez H. Singer ile R. Prebisch tarafından birbirlerinden bağımsız olarak geliştirilen sav.

Teklik savı : Sonuçta istenen koşulu gerçekleyen nesnenin sayısının en çok bir olduğunu belirten sav.

Üç dizi savı : (Kuramsal istatistik) İkişer ikişer bağımsız olasılıksal değişkenlerin toplamlarına ilişkin kanıtsav.

Varlık savı : Belirtilen türde en azından bir nesnenin varlığını öne süren sav.

Wiener khintchine savı : (Olasılık kuramı) Durağan bir olasılıksal sürecin ortak-değişke işlevinin artı tanımlı olduğuna ilişkin kanıtsav.

Yakınlık savı : (bağlanım çözümlemesi) Bağlanımı katsayılarının en küçük üstikiler yöntemiyle kestiriminde, yanın küçüklüğüne ilişkin bir kanıtsav.

Yöneşme savı : Ayrı bölgelerde benzer ya da koşut ekinsel özelliklerin birbirlerinden bağımsız olarak, değişik yollardan oluşup geliştiğini savunan görüş.

Savı kanıtsama : Bir şeyi yine kendisine dayanarak, kendisini kanıt göstererek tanıtlamaya çalışma.

Savılma : Savılmak işi.

Savılmak : Savma işine konu olmak.

Diğer dillerde Savaşma gümrükleri anlamı nedir?

İngilizce'de Savaşma gümrükleri ne demek ? : retortion