Scuba türkçesi Scuba nedir

  • Basınçla sıklaştırılmış hava içeren ve su altında nefes almaya yarayan alet.
  • Oksijen tüplü dalma aygıtı.
  • Oksijen tüpü.
  • Skuba.
  • Kendine yeterli sualtı solunum aparatı.
  • Bassa.
  • Su ciğeri.

Scuba ile ilgili cümleler

English: Ali enjoys skydiving and scuba diving.
Turkish: Ali gökyüzü dalışını ve aletli dalışı seviyor.

English: How many times a year do you go scuba diving?
Turkish: Yılda kaç kez aletli dalışa gidersin?

English: Have you ever tried scuba diving?
Turkish: Hiç aletli dalış denedin mi?

English: Tom's hobbies are skiing and scuba diving.
Turkish: Tom'un hobileri kayak ve tüplü dalıştır.

English: Ali was wearing scuba gear.
Turkish: Ali dalış takımını giyiyordu.

Scuba ingilizcede ne demek, Scuba nerede nasıl kullanılır?

Scuba diver : Balıkadam.

Scuba diving : Sualtı dalışı. Tüple dalış. Bassa dalış. Skuba dalış. Dalma. Oksijen tüpü ile dalış. Tüplü dalış.

Scubas : Skuba. Oksijen tüplü dalma aygıtı. Su ciğeri. Kendine yeterli sualtı solunum aparatı. Oksijen tüpü. Bassa.

Scuacco heron : Alaca balıkçıl kuşu.

Scud : Rüzgarla sürüklenme. Sürüklenmek. Hızla hareket etmek. Hızla geçip gitmek. (bulut) hızla gitmek. Kısa süren şiddetli rüzgar. Pupa yelken gitmek. Hızla gitmek. Sürüklenme. Rüzgarla sürüklenmek.

 

Scuffing : Ayak sürüme. Ayaklarını sürümek. Ayak sürtme aşınması. Ayak sürtme aşındırması. Ayaklarını sürüyerek yürümek. Sürüyerek aşındırmak.

Scudded : Sürüklenmiş. Rüzgarla sürüklenmiş. Sürüklenmek. Pupa yelken gitmek. Hızlı hareket eden. Hızla hareket etmek. Rüzgarla sürüklenmek.

Scuffed : Yırtık pırtık. Eskimiş. Çiziklerle veya sıyrıklarla işaretlenmiş. Çok giyilmiş.

Scuffle with soldiers : Askeri personelle küçük bir kavga etmek. Askerlerle itişip kakışmak. Askeri personelle takışmak.

Scuds : İç çamaşırı. Sürüklenmek. Hızla hareket etmek. Rüzgarla sürüklenmek. Pupa yelken gitmek.

İngilizce Scuba Türkçe anlamı, Scuba eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Scuba ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Aqualung : Oksijen tüplü dalma aracı. Dalgıç oksijen tüpü. Sualtında kullanılan oksijen tüpü. Sualtı etkinlikleri için taşınabilir soluma cihazı. Dalgıç tüpü.

Aqua lung : Su altı dalmalarında kullanılan nefes alma ekipmanı. Skuba (dalma) ekipmanı. Akua ciğer. Su akciğeri. Yapay solunum.

Cylinder : Kasnak. Tambura. Silindir. İçine krem. Üstüvane. Tüp. Rulo. Vals. Merdane. İçinde tokaç devinen boruya benzer yuva.

Breathing apparatus : Solunum cihazı. Solunum aleti. Nefes alma cihazı. Soluma tertibatı.

Oxygen mask : Oksijen maskesi.

Breathing device : Nefes alma cihazı. Solunum aleti. Solunum cihazı.

Ventilator : Nefeslik. Fan. Yelletke. Vantilatör. Solunum anestezi sırasında istenilen sıklıkta sürdürülmesini sağlayan cihaz, ventilatör. Fırıldak. Ventilatör. Aspiratör. Teneklendirme jüyesi. Havalandıran bir şey.

Scuba synonyms : breathing machine, scubas.