Secondhand türkçesi Secondhand nedir

Secondhand ile ilgili cümleler

English: I came across this book in a secondhand bookstore.
Turkish: Ben bu kitaba ikinci el kitap dükkanında rastladım.

English: A study reports that 53,000 Americans die each year as a result of secondhand smoke.
Turkish: Bir araştırmaya göre her yıl 53.000 Amerikalı pasif içicilik sonucu ölüyor.

English: Ali was unwilling to pay that much money for a secondhand computer.
Turkish: Ali ikinci el bir bilgisayar için o kadar çok para ödemek için isteksizdi.

English: The other day I stopped at a secondhand bookstore on my way home from school and happened to find a book I had been looking for for a long time.
Turkish: Geçen gün okuldan eve giderken bir sahafta durdum ve uzun süredir aradığım bir kitabı tesadüfen buldum.

English: Ali advised him not to buy the secondhand car.
Turkish: Ali ona ikinci el araba satın almamasını önerdi.

Secondhand ingilizcede ne demek, Secondhand nerede nasıl kullanılır?

Secondhand bookshop : Kullanılmış kitap satan yer.

Secondhand car : Elden düşme araba. İkinci el araba.

Secondhand dealer : Kullanılmış eşya satıcısı.

Secondhand smoke : İkinci el duman. Bir insanın sigarasından (veya piposundan veya purosundan) çıkan ve yanındaki bir başka insan tarafından ciğerlerine çekilen duman. İkinci el sigara dumanı.

 

Second a motion : Bir öneriyi desteklemek.

Second amendment : İkinci anayasa değişikliği. Abd anayasa değişikliği (vatandaşlara silah taşıma hakkı sağlayan).

Second best : İkinci en iyi. Birinci en iyiden sonra gelen. İdeal koşulların gerçekleşmesi. İkinci kalite. İkinci düzeyde.

Second adar : İkinci ay. Bir yahudi artık yılı içinde adar'ın ikinci ayı.

Second assistant director : Yönetmen yardımcısına bütün çalışmalarında destek olan kimse; yönetmenin ikinci yardımcısı. İkinci yardımcı. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Second base : İkinci taban.

İngilizce Secondhand Türkçe anlamı, Secondhand eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Secondhand ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Cornier : Çok kullanılan. Klişe. Tanecikli. Modası geçmiş. Ele geçirmek. Nasırlı. Bayat. Aptal. Mısır.

Archaeo : İlkel. Arkeolojiye ait veya ilgili.

Crusted : Kabukla kaplanmış. Tortulu. Aşırı. Kabuklu. Antika. Koyu.

Veiled : Örtük. Yaşmaklı. Peçe takmış. Örterek saklanmış. İmalı. Peçeli. Üstü kapalı. Gizli. Saklı.

Oblique : Dolambaçlı. Yansı. Sapmak. Mail. Meyletmek. Yatık. Meyilli. Yoldan çıkmış. Oblik. Eğri.

Used : Kullanılan. Alışık. Alışkın. Kullanma.

Employed : Çalışan. İşe alınan. İş sahibi. İşi olan. Meşgul. Çalışan (kimse).

Indirect : Dolaşık. Aldatıcı. Endirekt. İmalı. Doğru olmayan. Vasıtalı. Aktarmalı. Dolambaçlı.

Cut and dried : Sıkıcı. Yavan. Hazır. İç karartıcı. Bayat. Sıradan. Önceden planlanmış.

 

Waste : Boşa harcanan. Savurganlık. Zayıflamak. İsraf. Aşınmak. Boşa harcamak. Saçıp savurmak. Çorak. Ekilmemiş.

Secondhand synonyms : depleted, archaic, spent, dirt cheap, bargains, remote, roundabout, at second hand, constructive, for a song, hand me down, anfractuous, very cheap, undirect, second hand, corniest, tortuous, antecedental, ancient, backstair, expended, antiquated, steal, remotest, chronics, circumferential, old, circumlocutional, good buy, circuitous, corny, ci devant, bygone.

Secondhand zıt anlamlı kelimeler, Secondhand kelime anlamı

New : Yeni. Keşfedilmemiş. Taze. Yaş. Acemi. Gıcır. Değişik. Turfanda. Savaş silahı olarak kullanılan biyolojik ve veya veya tüksek teknoloji ürünü virüsler. Yeni tarihli.

Primary : En başta gelen. İlk. İlk, en yalın, en önemli olay , biçim ya da küme. örn. karmaşık tepkimeler dizgesindeki en önemli ya da en hızlı tepkime. En önemli. Başlıca. İlksel. Çifyıldızlarda büyük olan yıldız. Baş. Ana renk. Ana.

Secondhand ingilizce tanımı, definition of Secondhand

Secondhand kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Received from another. Not original or primary.