Shipside türkçesi Shipside nedir

  • Gemi kenarı.
  • Bir geminin kenarına yerleştirilmiş yer.
  • İskelenin gemiye yakın tarafı.

Shipside ingilizcede ne demek, Shipside nerede nasıl kullanılır?

Ships bell : Gemi zili.

Ships galley : Gemi kadırgası.

Ships papers : Geminin bilgileri ile alakalı belge (ör. mülkiyeti, yükü, vb.). Gemi evrakları.

Ships that pass in the night : Gece geçen gemiler. Kısa ve tesadüfi toplantı.

Boarding and search of ships : Deniz taşıtların kontrolü. Deniz taşıtları deneti. Yabancı ülkelerden gelen ya da oralara giden deniz taşıtlarında, ilgili gümrük görevlilerince (koruma memuru) belge ve kayıtların görülüp incelenmesi, kaptana gerekli sorular sorularak sorgu kağıtlarının doldurulması ve taşıtın yoklanması gibi işler. Deniz taşıtlarının kontrolü.

Abbotships : Manastır liderliği. Bir başkeşişin (manastırın başındaki kimse) görevleri veya pozisyonu.

Ambassadorships : Elçilik. Büyükelçi makamı veya rütbesi. Büyükelçilik. Sefirlik. Sefaret.

Absorption hardships : Benimseme zorlukları. Yeni ülke veya yere alışırken karşılaşılan.

Cherbourg ships : Cherbourg gemileri. İsrail donanması tarafından çalınmış olan fransız gemileri.

Shipshape : Düzenli. Temiz. Donanımlı. Tertipli. Düzgün. Muntazam.

İngilizce Shipside Türkçe anlamı, Shipside eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Shipside ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Side : Yandaki. İkincil. Takım. Taraftar. Yan. Çalım. Kıvrım kanatları. İkinci derecede. Desteklemek. Bilgisayar, jeoloji alanlarında kullanılır.

Pier : Dalgakıran. İskelesi olan yerleşim yeri. Destek. Denize uzanmış iskele. Mendirek. Payanda. Sütun. Rıhtım. Payanda ayak.

Wharfage : İskele kullanımı. Rıhtımlar. Rıhtım vergisi. İskele ücreti. Rıhtım. Rıhtım ücreti. İskeleler. Rıhtım resmi.

Wharf : Yanaşlık. İskeleye boşaltmak. Gemilerin bağlandığı iskele. İskele. Rıhtım. Büyük yük iskelesi. Dok. İskeleye bağlamak.

Dock : Gemi havuzu. Uzayda başka gemiye kenetlemek. Doka girmek. Uzayda kenetlenmek. Çeşitli şeylerin korunup saklandığı kapalı yer. Ücretini kesmek. Havuza çekmek. Dok. Rıhtıma yanaşmak. Doka çekmek.