Sledding türkçesi Sledding nedir

Sledding ile ilgili cümleler

English: Let's go sledding.
Turkish: Kızakla kaymaya gidelim.

English: Let's go sledding this afternoon.
Turkish: Bugün öğleden sonra kızak kaymaya gidelim.

English: Sledding is very easy. All you have to do is sit down tight and let it slide.
Turkish: Kızakla taşımak çok kolaydır. Yapman gereken tek şey sıkı oturmak ve onu kaydırmaktır.

Sledding ingilizcede ne demek, Sledding nerede nasıl kullanılır?

Smooth sledding : Zorlanmama. Kolayca halletme.

Sleddings : Kızak kayma. Kaypaklık.

Bobsledding : Bobsley. Kızağa benzer bir araçla özel bir parkurda kayılarak yapılan kış sporu. Bobsled.

Sledded : Kızak ile donatılmış.

Sledder : Bir kızak çeken at. Kızakçı. Eşyaları bir kızakta nakleden kimse.

Bobsledder : Kızak (karda kullanılan kızak) yolcusu. Kızakla hareket eden.

Sled : Kızakla kaymak. Bkz.sledge. Kızakla taşımak. Kızak. Kızakla gitmek.

Sledge : Kızakla taşımak. Kızakla kaymak. Kızakla gitmek. Balyoz. Kızağa binmek. Kar üzerinde kaymak üzere üretilmiş araç. Yük kızağıyla taşımak. Dövme çekici. Yük kızağı. Kızak.

Logging sled : Tomruk kızağı.

Sledders : Eşyaları bir kızakta nakleden kimse. Bir kızak çeken at. Kızakçı.

İngilizce Sledding Türkçe anlamı, Sledding eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Sledding ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bobsledding : Bobsled. Kızağa benzer bir araçla özel bir parkurda kayılarak yapılan kış sporu. Bobsley.

Tobogganing : Kızakla kaymak. Kızak. Karda kızakla kayma.

Oleaginousness : Yağcılık.

Elusiveness : Bulanıklık. Ele geçmezlik. Yüzeysellik. Kavranamazlık. Tanımlanamazlık. Belirsizlik. Açık olmama durumu. Kaçamaklık. Anlatılamazlık.

Slickness : Parlaklık. Düzgünlük. Alavere dalavere. Pürüzsüzlük. Aldatıcılık. Kayganlık. Kurnazlık.

Sport : Gösteriş yapmak. Eğlenmek. Spor yapmak. Şaka söylemek. Sportif. Örnek insan. Oynamak. Övünmek. Spor. Takılmak.

Oiliness : İnce yağlılık. Kayıcılık. Yağcılık. Yağlılık.

Going : İlerleme hızı. Şu anki. Gidişat. Gidiş hızı. İşleyen. Giden. Başarılı (iş). Çalışan. Satılan (mal). Gidiş.

Lubricity : Yağlılık. Kayganlık. Zamparalık.

Sledding synonyms : sleddings, accomplishment, athletics, slipperiness, achievement, unreliability.

Sledding ingilizce tanımı, definition of Sledding

Sledding kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The act of transporting or riding on a sled.