Slight türkçesi Slight nedir

  • Küçümsemek.
  • Hiçe sayma.
  • İhmal etmek.
  • Zayıf karakterli.
  • Hakaret etmek.
  • Sudan.
  • Belli belirsiz.
  • Geçiştirmek.
  • Narin.
  • Ufak.
  • Saygısızlık.
  • Zayıf.
  • Aşağılama.
  • Hakaret.
  • Önemsememek.
  • Azıcık.
  • Az.
  • Hor görmek.
  • Öylesine.
  • Adam yerine koymamak.
  • İnce.
  • Aşağılamak.
  • Üstünkörü.
  • Hiçe saymak.
  • Küçük.
  • Hafif.
  • Karaktersiz.
  • Önemsiz.

Slight ile ilgili cümleler

English: Ali said he had a slight cold.
Turkish: Ali hafif üşüttüğünü söyledi.

English: A nerve cell responds to a slight stimulus.
Turkish: Bir sinir hücresi hafif bir uyarıcıya yanıt verir.

English: Ali speaks with a slight accent.
Turkish: Ali hafif bir aksanla konuşur.

English: "Noobs?" Dima asked, a slight hint of anger in his voice. "This isn't a video game, Al-Sayib! This is real life!"
Turkish: Dima kızgın bir sesle sordu: "Nubz? Bu bir oyun değil Saib! Bu hayatın kendisi!

English: Ali caught a slight cold.
Turkish: Ali hafif soğuk aldı.

Slight ingilizcede ne demek, Slight nerede nasıl kullanılır?

Slight breeze : Hafif rüzgar.

Slight defect : Hafif kusur.

Slight difference : Ayrımcık. Gözlem ya da ölçüm konuları arasında ancak duygun bir araçla saptanabilecek ince ayrım. bk. duygunluk.

Slight shade : Gözlem ya da ölçüm konuları arasında ancak duygun bir araçla saptanabilecek ince ayrım. bk. duygunluk. Ayrımcık.

 

Too slight a contrast : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Sertliği az olan, karanlık bölümleriyle aydınlık bölümleri arasında kesin ayırım bulunmayan (görüntü). Yavan.

Slighting : Küçük düşürücü. Küçümseyici. Hafifseyen. Geçiştirmek. Hafife almak. İhmal etmek. Hiçe saymak. Hakaret etmek. Küçümseyen. Saygısızlık etmek.

Slighted : Hakaret etmek. Hafif. İhmal etmek. Geçiştirmek. Adam yerine koymamak. Hiçe saymak. Hafife almak. Önemsememek. Küçümsemek. Az.

Slighter : Üstünkörü. Önemsiz. Geçiştirmek. Öylesine. Zayıf karakterli. Hakaret etmek. Küçük. Narin. Hiçe saymak. Adam yerine koymamak.

Slightest : En küçük. En ufak. En az. En kıt.

Slightly : Hafifçe. Kısmen. Kuvvetsizce. Belli belirsiz. Biraz. Hafiften. Azıcık. Çok az. Nispeten. Hafif tertip.

İngilizce Slight Türkçe anlamı, Slight eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Slight ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Contracted : Kasılmış. Kısalmış. Sözleşmeli. Pazarlığı edilmiş. Büzülen. Büzülmüş. Kısaltılmış. Kontratlı. Sınırlı. Büzük.

Contempt : Hürmetsizlik. İtaatsizlik. Hor görme. İğrenme. Nefret. Hakir görme. Kibir. Yüz karası.

Aspersion : Kutsal su serpme. Kara çalma. Karalama. Serpme. Haksız suçlama. Leke sürme. Çamur. İftira.

Defiances : Başkaldırma. Karşı koyma. Nispet. Gözdağı. Karşı çıkma. İsyankarlık. Muhalefet. Meydan okuma.

Audacities : Cesaret. Küstahlık. Yüreklilik. Cüret. Arsızlık. Korkusuzluk. Cesurluk. Yürek. Ataklık.

Exiguous : Dar. Kıt. Cüzi. Yetersiz.

Gloss over : Göz ardı etmek. Saklamak. Önemini azaltmak. Gizlemek. Üstünü örtmeye çalışmak. Doğru göstermek (bir yanlışı veya doğru olmayan bir şeyi). Farklı yorumlamak. Önemsiz göstermek. Örtbas etmek.

 

Biddy : Saç paraziti. Tavuk. Ev idarecisi. Bit. Evi yöneten kimse. Yaşlı kadın. Ev işlerini yapan kimse. Geveze kadın (argo terim).

Dreamiest : Hayal meyal. En romantik olanı. Mükemmel. En mükemmel olanı. Hayalperest. En hayalperset olanı. Dalgın. En dalgın olanı. Romantik.

Cushier : Rahat. Rahat (meslek vb). Hoş. Kolay.

Slight synonyms : offensive activity, silent treatment, glibbest, audacity, chalets, hotfoot, sorrier, aqueous, low, ickle, abasement, degrades, bittier, shallower, shadowier, child, disrespect, desecrations, defamation, fudges, take no notice of, small, devoid of meaning, dispensable, default on, disregarding, little, snubs, abasements, belittle, parries, flimsiest, despised.

Slight zıt anlamlı kelimeler, Slight kelime anlamı

Much : Köp. Fazlaca. Sayılamayanlar için ne kadar. Hayli. Çok. Belirli bir miktar. Önemli şey. Hemen hemen. Çokça. Pek.

More : -den daha çok. Daha çok. Takriben. Çok. Daha. Ayrıntılar. Daha fazla. Fazlalık. -den daha. Daha (çok).

Significant : Belirli. Dikkat edilmesi gereken. Kayda değer. Değerli. Anlamlı. Manalı. Manidar. Dikkate değer. Önem teşkil eden.

Slight ingilizce tanımı, definition of Slight

Slight kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Not decidedly marked. To make light of. Gentle. The act of slighting. Not severe. As, a slight (i. e., feeble) effort. As, to slight the divine commands. Insignificant. To overthrow. The manifestation of a moderate degree of contempt, as by neglect or oversight. A slight (i. e., not thorough) examination. Neglect. To disregard, as of little value and unworthy of notice. Slightly. Not forcible. Indignity. Slight (i. e., not severe) pain, and the like. Applied in a great variety of circumstances. A slight (i. e., not convincing) argument. Weak. Sleight. Unimportant. A slight (i. e., perishable) structure. To demolish. Inconsiderable. A slight (i. e., not deep) impression.