Splicing türkçesi Splicing nedir

  • Birleştirme.
  • Birleştirilme.
  • Film, mıknatıslı kuşak, mıknatıslı görüntü kuşağı gibi çeşitli gerecin zamk ya da yapıştırıcı kuşak (seloteyp) yardımıyla eklenmesi işi.
  • Uçbirleştirme.
  • Siplayzing.
  • Splays yapma.
  • Birleşme.
  • Zincirleme.
  • Bir araya getirme.
  • Fonksiyonel mrna’nın oluşması için öncü rna’dan intronların uzaklaştırılması ve geriye kalan ekson yapıların birleştirilmesi işlemi.
  • Yapıştırma.
  • Sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında kullanılır.

Splicing ingilizcede ne demek, Splicing nerede nasıl kullanılır?

Splicing cement : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Filmin yapıştırılmasında kullanılan sıvı yapıştırıcı. Zamk.

Splicing scene : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Bir görünçlüğün kurgusunda zaman ya da akıcılık yönünden duyulan boşluğu doldurmak için kullanılan çekim. Bağlayıcı çekim.

Rna splicing : Rna birleştirilmesi. Rna uçbirleştirme. Rna nükleotit dizisinden tercüme edilmeyecek olan intronların uzaklaştırılıp tercüme edilecek olan ekzonların birbirine bağlanması ile fonksiyonel gen ürününün meydana getirilmesi. rna dilimleme.

Splice : Geçme. İki ucu birbirine ekleme. Yapıştırmak. Çok içki içme. İki film parçasının birbirine yapıştırıldığı bölüm. Yapıştırma eylemi. İki ucunu birleştirme. Birbirine eklemek. Eklemek. Uçlarını birleştirmek.

 

Splice grafting : Dilciksiz aşı.

Frame line splicer : Çerçeve çizgisi yapıştırma aygıtı. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Yapıştırmanın tam çerçeve çizgisi üzerinde gerçekleştirilmesini sağlayan yapıştırma aygıtı.

Splicers : Bağlayıcı. Ekleyici. Birleştirici. İplik düğümleme cihazı. İki parça film veya manyetik bandı birleştirmek için kullanılan alet.

Splices : Uçlarını birleştirmek. Evlendirmek. Birbirine eklemek. Eklemek.

Get spliced : Başı bağlanmak. Evlenmek.

Butt splice : Uç uca yapıştırma. Ucuca eklemek. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Herhangi bir resmin yitirilmemesi için, iki film parçasını uç uca getirerek ek çizgisi boyunca bir yamayla birleştirme.

İngilizce Splicing Türkçe anlamı, Splicing eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Splicing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Affiliation : Evlat edinme. Mensubiyet. Ekleme. Katma. Bağlanma. Bir kümenin, bir topluluğun üyesi olma ya da davranış düzgülerini benimseme, bk. ayrılma. Bağlantı. Üyeliğe kabul. Üyelik.

Fabrications : Sahtesini yapma. Üretme. Uydurma. İmal etme. Yalan.

Continuous : Aralıksız. Mütemadi. Devamlı. Sürekli. Fasılasız. Devam eden. Kesintisiz. Bir kesinti ya da aralığı olmayan.

Enchainments : Zincirle bağlama. Meftun etme. Kendine bağlama. Zincir ile bağlama. Zincire vurma.

Biotech : Biyoteknoloji. Biyolojik bilginin endüstriyel ihtiyaçlara uygulanması. Biyotek.

Assembly : Dizileme. Çevirme (bilgisayar). Topluluk. Kurmak. Kurguya hazırlık olmak üzere, bir gün içinde birikmiş çekimlerin değişik çevirimlerini ve bunlarla ilgili ses kuşaklarını bir araya getirme. Derleyici. Toplantı. Çevirme. Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. İçtima.

 

Aggregations : Toplanma. Yığışım. Yığın. Küme. Bir araya gelme. Toplama.

Agglutination : Yığınlar meydana getirme. özellikle polenler, bakteriler, kırmızı kan hücreleri ve protozoonların ya kendiliğinden veya belirli bu- antikorla ya da bir ajan ile muamelesinden sonra bir arada yığınlar meydana getirmesi. aglutinasyon. Birikişme. Bitişkenlik. Bir sıvı içerisinde dağılmış olan maddelerin bir araya gelerek küme oluşturmaları. özellikle bakteriler, kırmızı kan hücreleri ve protozoonların kendiliğinden veya belirli bir antikorla veya bir ajanla karşılaşmasından sonra bir arada yığınlar meydana getirmesi. Yığışım. Aglütinasyon. Bakteri veya alyuvar gibi yüzeyinde antijen taşıyan çok sayıda taneciğin, belirli bir antikor veya bir ajanla muamelesinden sonra birbirine bağlanarak kümeleşmesi. yanlış kan aktarımlarında antikorların alyuvar yüzeyindeki antijenlere bağlanması sonucu alyuvarların bir araya toplanarak kümeler oluşturması, aglütinasyon. Tutkallama. Ekleme.

Enchaining : Zincire vurma. Zincire vurmak. Zincirlemek. Zincirle bağlamak. Zincir ile bağlama. Kendine bağlama. Meftun etme.

Splicing synonyms : joinder, absorbation, coalescence, succession, bondings, concentration, adjoining, gluing, association, cementation, moderating, bond, colligation, bindery, agglutinations, adjunction, joinings, cohesion, federalizations, affiliations, shackling, chaining, junction, closed ranks, genetic engineering, binding together, alliance, bonding, amalgamation, enchainment, aggregation, conjunction, biotechnology.