Sunbathing türkçesi Sunbathing nedir

Sunbathing ile ilgili cümleler

English: They're sunbathing around the pool.
Turkish: Onlar havuzun etrafında güneşleniyorlar.

English: She's in Mallorca, sunbathing on the beach.
Turkish: O Malloca'da, plajda güneşleniyor.

English: The beautiful blonde was sunbathing on the beach.
Turkish: Güzel sarışın plajda güneşleniyordu.

English: She was sunbathing at that time.
Turkish: O zaman güneş banyosu yapıyordu.

English: Ali was sunbathing on the dock.
Turkish: Ali iskelede güneş banyosu yapıyordu.

Sunbathing ingilizcede ne demek, Sunbathing nerede nasıl kullanılır?

Take a sunbath : Güneşlenmek.

Sunbath : Güneşlenme. Güneş banyosu.

Sunbathe : Güneşlenmek. Güneş banyosu yapmak.

Sunbathed : Güneşlenmek. Güneş banyosu yapmak.

Sunbather : Üstsüz güneşlenen kadın. Güneş banyosu yapan.

Sunbathes : Güneşlenmek. Güneş banyosu yapmak.

Sunbaths : Güneş banyosu. Güneşlenme.

Sunbathers : Güneş banyosu yapan. Üstsüz güneşlenen kadın.

İngilizce Sunbathing Türkçe anlamı, Sunbathing eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sunbathing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Insolate : Güneşlendirmek. Güneş altında tutmak. Güneş ışığına maruz kalmak. Güneş ışığına maruz bırakmak. Güneşe maruz bırakmak. Güneşte kalmak. Güneşe koymak.

 

Suns : Güneş ışığına maruz kalmak. Yıl (şiir). Bir soyadı. Güneşte bırakmak. Güneşlendirmek. Güneşte kalmak. Güneş ışığı. Güneş. Güneşletmek.

Basks : Tatlı bir sıcaklığın karşısında uzanmak. Isınmak. Hoşlanmak. Tadını çıkarmak.

Apricate : Güneşte ısınmak.

Bathing : Banyo. Lavaj. Deniz banyosu. Banyo yapma. Banyo yaparak. Yüzme. Yıkanma.

Sunbathing synonyms : sunbath, sunbathed, sunbathe, sun bath, sunbaths, bask in the sun, sunning, insolation, tanning, sunbathes, sunned, tannings, basking, bask, sun, basked, sun bathing, sun oneself.