Synchronies türkçesi Synchronies nedir

  • Eşsürem.
  • Eşzamanlılık.
  • Eşsüremlilik.
  • Eşzamanlı olma.

Synchronies ingilizcede ne demek, Synchronies nerede nasıl kullanılır?

Synchronie method : Eş zamansal yöntem. Belirli bir zaman içinde olguları bütünüyle ele alan yaklaşım yolu.

Synchronic : Bir dil olayının, bir dil konusunun tarihi devirlerdeki değişme ve gelişmelerini dikkate almayarak, yalnız belirli bir zaman kesiti içindeki durumunu inceleyen. bk. eş zamanlılık. Eş zamanlı. Dil olaylarını belirli bir süre içinde ve tarihi değişme ve gelişmelere bağlı olmadan durağan (statique) olarak inceleme yöntemi. söz gelişi türkiye türkçesindeki ünlü ve ünsüz uyumu olaylarının tespiti gibi. art zamanlı yöntemin karşıtıdır. Eşzamanlı. Senkron. Senkronik. Eşsüremli. Eş zamanlı yöntem.

Synchronic growth : Senkron üreme. Kültürlerde bulunan mikroplar kısa bir süre için bölünmelerine engel olunarak aynı anda bölünmelerinin sağlanmasına verilen ad.

Synchronic method : Birbirlerini izleyen tarihsel halk kültürlerini görevsel özelliklerine göre inceleme işlemi, bk. tarihsel yöntem. Tarihsel sıralama yöntemi.

Synchronic phonemics : Bir dilin seslerini ve ses olaylarını tarihi gelişme ve değişme seyrine bakmadan belirli bir zaman süreci içinde inceleyen ses bilgisi dalı. bk. ses bilgisi. Eş zamanlı ses bilgisi.

 

Synchronic semantics : Eş zamanlı anlam bilimi. Dilin belirli bir zaman dilimindeki kesitini tarihi değişme ve gelişmelere girmeden inceleyen anlam bilim dalı. bk. anlam bilimi.

Synchronical : Eşsüremli. Eşzamanlı.

Synchronism : Tarih sırasıyla düzenleme. Senkronize olma. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Eşlemelik. Eşlemeli olma durumu. Eşzamanlılık. Senkronizm.

Synchronicity : Eşzamanlılık. Senkron. Tevafuk.

Synchronisation : Senkronizasyon. Eşzamanlama. Eş zamanlılık. Eşzamanlı bir hale getirme. Oyunda söz, ışık, hareket, müzik ve efektlerin uyumu, eşlenmesi (eşleme). daha çok film sanatında kullanılır. empresyonist oyunlarda olduğu gibi, içinde film ve diyapozitif bulunan oynanışlarda sahnedeki oyuncunun sözüyle, filmdeki görüntüyü ya da diyadaki resmi uyumlu olarak kaynaştırma. Eşzaman kılma. Cihazın aynı anda çalışması. Eş süreleme. Aynı anda oluşma.

İngilizce Synchronies Türkçe anlamı, Synchronies eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Synchronies ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Synchrony : Eş zamanlılık. Bir dil olayının, bir dil konusunun incelenmesinde, tarihi devirlerdeki değişme ve gelişmeleri dikkate almadan, tasvirci bir yöntemle belirli bir zaman kesiti içinde durumunu ortaya koyma. türkiye türkçesindeki sıfat-fiillerin görev ve kullanılışlarını ele alan bir araştırma eş zamanlılık yöntemine uygun bir araştırmadır. bunların tarihi gelişmelerini ele alan bir araştırma ise art zamanlılık (buna bk) yöntemine girer.

Simultaneity : Aynı zamanda olma. Eş anlılık. Aynı anda olma. Simultane oluş. Eşanlılık.

 

Synchronism : Eşlemelik. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Senkronizm. Senkronize olma. Eşlemeli olma durumu. Tarih sırasıyla düzenleme.

Synchronized : Eşzamanlamak. Senkronize. Senkronize etmek. Senkronize edilmiş. Eşzaman kılmak. Eşzamanlı olmak. Aynı anda olmak.

Phase : Kesim. Aşama. Bir oluşum ya da süreç içinde birbirini izleyen değişik görünüşlü durumlardan her biri. Bilgisayar, fizik, kimya, gitar, uzay, sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında kullanılır. Evreler halinde sunmak. Evreler halinde hazırlamak. Pille. Safha. Bölge. Özdeğin tektürel, kesiksiz durusu (katı evre, sıvı evre vb.). dalga işlevinin bir noktasının aynı yere hangi zamanda geleceğini gösterir açı.

Coexistent : Beraber var olan. Birlikte var olan. Bir arada var olan.

Correct : Bir sayışımı, bir işelmi kapsadığı yanlışlıklardan arıtarak düzeltme. Hatasız. Doğrulamak. Yanlışsız. Doğrultmak. Ayarlamak. Tam. Düzeltmek. Doğru. Tashih etmek.

Synchronic : Senkron. Dil olaylarını belirli bir süre içinde ve tarihi değişme ve gelişmelere bağlı olmadan durağan (statique) olarak inceleme yöntemi. söz gelişi türkiye türkçesindeki ünlü ve ünsüz uyumu olaylarının tespiti gibi. art zamanlı yöntemin karşıtıdır. Eşzamanlı. Eşsüremli. Senkronik. Bir dil olayının, bir dil konusunun tarihi devirlerdeki değişme ve gelişmelerini dikkate almayarak, yalnız belirli bir zaman kesiti içindeki durumunu inceleyen. bk. eş zamanlılık. Eş zamanlı yöntem. Eş zamanlı.

Set : Geleneksel. 800 metreye dek düzenlenen koşularda, çıkış çizgisinde yerlerini alan yarışçıları dikkat durumuna getirmek için, çıkışçının kendi ana dilinde verdiği uyarı komutu. Dediğim dedik. Göstermek. Takım. İç dekoru. Öbek. Belirlenmiş. Dönem. Rahatlatmak.

Coincidental : Rastlantı eseri olan. Rastlantısal. Aynı zamanda meydana gelen. Tesadüfi meydana gelen. Tesadüfi.

Synchronies synonyms : synchronal, co occurrent, cooccurring, concurrent, locking in, synchronised, sync, coincident, synchronise, contemporaneous, contemporaneity, adjust, simultaneous, coinciding, coetaneous, synchronicity, isochronism, parallel, coeval, coexisting, contemporary.

Synchronies zıt anlamlı kelimeler, Synchronies kelime anlamı

Asynchronous : Asenkron. Eşzamanlı olmayan. Aynı zamanda olmayan. Eşzamansız. Zaman uyumsuz. Asinkron. Zamanuyumsuz. Eş zamanlı olmayan.

Synchronies antonyms : desynchronize, desynchronise.