Take the air türkçesi Take the air nedir

  • Dışarıya çıkıp dolaşmak.
  • Dışarıya çıkmak.
  • Hava almak.
  • Tenek almak.
  • Hava almak için yürüyüşe çıkmak.

Take the air ingilizcede ne demek, Take the air nerede nasıl kullanılır?

Take : Kabul edilmek. Tutulan balık miktarı. Pay. Tutuş. Çevirim eylemi. Alınan taş. Alıcının sürekli olarak bir kez çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası. çevirim oyunluğunda, alıcının sürekli olarak bir kez çalıştırılmasıyla elde edilecek olan, her biri ayrı bir sayıyla belirtilen bölüm. alıcının bir kez çalıştırılması sırasında alıcı açısı, alıcı görüş noktası, alıcı ile çevrilen görünçlük arasındaki uzaklık, mercek çeşidi, vb. etkenlere göre başka başka özellikler gösteren görüntülerin tümü. (bu son durumda görüntüler gerek çerçeve içinde kapladıkları yer, gerek görüş açısı ve noktası, gerekse çevirim sırasında alıcının devinimiyle değişik özellikler kazanır ki, bunların her biri özel bir terimle belirtilir). tv. televizyon yayınında, sinemadaki çekimin özelliklerine karşılık olan durumlar. Etkili olmak. (sınava) girmek. Alıntı.

The : Belirli durumlarda isimden önce kullanılır. Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer). Belgili tanımlık. Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır.

 

Air : Havalandırmak. Bir opera yapıtında ya da oratoryoda ezgi. Yayın. Fiyaka. Soluduğumuz hava. Esinti. Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Açılmak. Tenek. Hava.

Take the action : El koymak. Harekete geçmek.

Take the bad with the good : Gülü sevip dikenine katlanmak. İyi ve kötüyü bir arada kabul etmek.

Take the cake : Birinciliği kazanmak. En başarısız sonucu almak. (bir aktivitenin vb) en başarısızı olmak.

Take the bull by the horns : Zorluklarla ertelemeden anında mücadele etmek. Boğayı boynuzlarından yakalayan. Güçlüklere cesaretle karşı koymak. Pabuç bırakmamak. Gözünü daldan budaktan esirgememek. (bir) sorunun üzerine gitmek. Bir işe cesaretle girişmek. Bir işe cesaretle girişmek veya kalkışmak. Gözünü daldan budaktan sakınmamak. Güçlüklere göğüs germek.

Take the biscuit : En başarısız sonucu almak. (bir aktivitenin vb) en başarısızı olmak.

Take the burden off : Sorumluluğu bırakmak.

Take the bearings : Yönünü bulmak.

İngilizce Take the air Türkçe anlamı, Take the air eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Take the air ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Take an airing : Hava almaya çıkmak.

Get some fresh air : Biraz temiz hava almak.

Sally out : Pat diye önüne çıkmak. Dışarıya fırlamak. Çıkmak. Çıkış hareketi yapmak. Saldırmak (dışarıya). Gezmeye çıkmak. Birden önüne çıkmak. Birden ortaya çıkmak.

Draw a blank : Bir şeyi düşünememek. Bulamamak. Boş çıkmak (piyangoda). Hiçbir şey elde edememek. Hatırlayamamak. Çuvallamak. Avucunu yalamak. Üstüne bir bardak su içmek. Kurada veya piyangoda hiçbir şey alamamak.

 

Sally forth : Çıkmak. Gezmeye çıkmak. Dışarıya fırlamak. Atılmak.

Take a walk : Gezinmek. Hava almaya çıkmak. Gezmeye gitmek. Dolaşmaya çıkmak. Biraz yürümek. Gezmek. Dolaşmak. Yürüyüşe çıkmak. Yürüyüş yapmak. Gezintiye çıkmak.

Falling out : Sıradan çıkmak. Dökülmek. Eksilmek. Külahları değişmek. Bozuşmak. Ortaya çıkmak.

Fallen out : Sıradan çıkmak. Bozuşmak. Külahları değişmek. Kavga etmek. Ortaya çıkmak. Dökülmek. Eksilmek.

Fall out : Sıradan çıkmak. Tartışmak. Ortaya çıkmak. Kapışmak. Çatışmak. Külahları değişmek. Eksilmek. Kavga etmek. Bozuşmak. Araları açılmak.

Go out : Çıkmak. Çekilmek. Geçmek. Evden ayrılmak. Dışarı çıkmak. Flört etmek. Kalkmak. Eğlenmeye gitmek. Yollanmak (mektup koli vb). Modası geçmek.