Tangible türkçesi Tangible nedir

  • Gerçek.
  • Elle dokunulur veya tutulur.
  • Elle hissedilebilen.
  • Dokunulabilir.
  • Elle tutulur.
  • Maddi.
  • Hissedilir.
  • Mülk.
  • Müşahhas.
  • Duyulur.
  • Kesin.
  • Somut.

Tangible ingilizcede ne demek, Tangible nerede nasıl kullanılır?

Tangible asset : Fiziki kıymeti olan sabit varlık. Maddi varlık. Maddi duran varlık. Maddi kıymet.

Tangible assets : Menkul kıymetler. Sabit varlıklar. Maddi varlıklar. Bir firmanın üretim sürecinde kullandığı bina, makine ve donanım, toprak gibi uzun ömürlü ve süreklilik gösteren varlıklar. Maddesel varlıklar. Maddi kıymetler. Fiziki varlıklar. Maddi duran varlıklar. Maddi aktifler.

Tangible fixed assets : Maddi duran varlıklar.

Tangible goods : Maddi mallar. Belli bir biçime sahip, elle tutulup gözle görülen araç-gereç gibi her türlü mal. bk. sabit varlıklar.

Tangible property : Hakiki mülk. Mallar. Yararlanılabilecek ve kullanılabilecek nitelikte olan taşınır mallar. Maddi mallar. Maddi varlıklar.

Intangibles : Soyut varlıklar. Maddi olmayan aktifler. Manevi değerler.

Intangibly : Manevi bir şekilde. Anlaşılamaz bir şekilde. Akıl almaz bir şekilde. Kavranamaz bir şekilde. Maddi olmayan bir şekilde. Dokunulamaz bir şekilde. Elle tutulamaz bir şekilde. Anlaşılmaz bir halde.

Tangibleness : Dokunulabilirlik.

Movable tangible assets : Taşınabilir maddi varlıklar. Bir firmanın sahip olduğu taşınabilir nitelikteki sabit varlıklar.

 

Tangibly : Somut bir biçimde. Dokunulur halde.

İngilizce Tangible Türkçe anlamı, Tangible eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Tangible ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Earthbound : Toprağa bağlı. Dünyaya doğru yönelen.

Earthy : Toprağımsı. İncelikten yoksun. Toprağa benzer. Bedensel zevklerle ilgili. Topraklı. Bedendel zevklerle ilgili. Topraksı. Kaba. Dünyevi.

Disillusioned : Bozulmuş. İllüzyon olmayan. Farkına varmış. Üzgün. Kırık. İlüzyon olmayan. Realistik. Hayal kırıklığına uğramış. Gerçekçi. Kırgın.

As sure as fate : Çok emin. Şüphe götürmez.

Corporals : Bedeni. Vücuda ait. Cismani. Onbaşı. Gövdesel. Cismen. Bedensel.

Condoler : Acıya katılan kimse. Apartman dairesi. Taziyede bulunan kimse.

Asset : Değerli bir nitelik. Aktif. Beceri. Bilançonun alacaklı yanı. bk. varlık bk. kaynak. Yararlı. Kazanç. Değerli nitelik. Varlık. Servet.

Earthlier : Olası. Dünyevi. Akla yatkın.

Bodily : Tamamen. Tümüyle. Bedensel. Fiziki. Bütün olarak. Cismen. Vücuda ait. Cismani. Bedeni.

Clean cut : Biçimli. Düzgün kesilmiş. İç açıcı. Düzenli. Belirgin. İyi yontulmuş. Hoş. Açık. Pürüzsüz.

Tangible synonyms : tangibles, audible, bona fide, earthly, affirmatives, sensates, a hundred percent, landed property, actualities, hereditament, axiomatical, estate, earthier, demesne, corporeal, candids, appreciable, concreted, effective, touchable, havings, condos, condo, absolute, tactile, discernable, actuality, actual, affirmative, accurate, presentative, materialistic, earnest.

 

Tangible zıt anlamlı kelimeler, Tangible kelime anlamı

Abstract : Aşırmak. Bilgisayar, bilişim alanlarında kullanılır. Soyut resim. Çıkarmak. Ayırmak. Usavurma ya da çıkarsama yoluyla geçerlik kazanan kavramsal nesne. bk. somut. Heykel. Belirsiz. Soyutlamak. Bilgi erişimde, bir belgenin konusunu ya da soyunu belirtmek üzere, genellikle belgeleme konusunda uzmanlaşmış bir kişinin, standart olarak önerilen terimleri yeğ tutarak ürettiği, 200-250 sözcük boyunu aşmayan bir tür özet.

Intangible : Elle tutulamaz. Fiziksel varlığı olmayan. Maddi olmayan. Soyut. Anlaşılmaz. Dokunulamaz. Manevi değer. Elle tutulmaz. Manevi. Duyumsanabilir.

Tangible ingilizce tanımı, definition of Tangible

Tangible kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Palpable. Perceptible to the touch. Tactile.