Telephone box türkçesi Telephone box nedir

Telephone box ile ilgili cümleler

English: Where is the nearest telephone box?
Turkish: En yakın telefon kulübesi nerede?

Telephone box ingilizcede ne demek, Telephone box nerede nasıl kullanılır?

Telephone : Çınka. Telefon. Telefonda söylemek. Telefon etmek. Telefon açmak. Zeng etmek. Telefon ile konuşmak. Alısün. Alısünlemek.

Box : Kutu. 1.50 m. uzunluk, 1.10 m. yükseklik ve 0.50 m. genişliğinde, alttan başlayarak 30, 25, 20,15, 10 cm. yükseklikteki beş parçasıyla yüksekliği ayarlanabilen bir atlama aracı. Orta çağda oyun yeri (bk. simultane) tiyatroda özel seyir yeri. barok çağda italya'da ilk kez olarak kullanıldı. Sinemalarda salonun dip bölümünde sıralanan, bazen yanlara doğru da uzanan, birbirinden ince bölmelerle ayrılmış beş altı kişilik özel izleyici yerleri. Loca. Özel bölme. Tiyatrolarda dört beş kişilik özel bölmeli seyir yeri. Atletizm, bilgisayar, jimnastik, sinema, televizyon, tiyatro alanlarında kullanılır. Saplama kutusu. Sırıkla atlamada, yarışçıların sıçrayıp havalanmak için sırıklarını sapladıkları maden ya da tahtadan yapılmış yamuk kutu.

Telephone bell : Telefon zili.

Telephone bill : Telefon faturası.

Telephone book : Telefon rehberi. Rehber. Telefon fihristi.

 

Telephone booth : Telefon kulübesi. Alısün kulübesi. Telefon kabini. Kulübe.

İngilizce Telephone box Türkçe anlamı, Telephone box eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Telephone box ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Kiosque : Büfe. Köşk.

Kiosks : Büfe. Köşk.

Kiosk : Pavyon (parkta bulunan ve büyük bir kameriyeye benzeyen). Küçük kulübe. Sayfiye. Bilköşk. Büfe. Köşk. Bilgisayar köşkü.

Call box : Alısün kulübesi. İmdat telefonu (amerikan ingilizcesi). Posta kutusu (amerikan ingilizcesi). Telefon kulübesi (ingiliz ingilizcesi). İmdat telefonu. Mektup kutusu.

Barracked : Tezahürat yapmak. Kışlada oturtmak. Bağırarak sözünü kesmek. Eğreti yapı. Kışla. Baraka. Bağırarak desteklemek. Koğuş.

Cabin : Tahta kulübe. Kümültü. Kamara. Tahdit etmek. Baraka. Hücre. Uçakta öndeki özel bölüm. Kabin. Kabin veya kamarada yaşamak.

Bothy : Çiftlik işleri barakası. Barınak. Baraka.

Cabining : Hücre. Kabin veya kamarada yaşamak. Kamara. Küçük bir yere kapamak. Tahta kulübe. Baraka. Kümültü. Kabin. Tahdit etmek.

Chanties : Gecekondu mahallesi. Denizcilerin çalışırken söylediği şarkı. Gecekondu. Denizci şarkısı. Külübe. Baraka. Heyamola. Denizcilerin iş yaparken söylediği ritmik şarkı.

Telephone box synonyms : telephone kiosk, barrack, cabins, bowering, telephone booth, bowered, boxes, barracking, phone box, cabanas, bowers, cabana, bower, booth.