Telephone türkçesi Telephone nedir

  • Çınka.
  • Telefon açmak.
  • Telefonda söylemek.
  • Telefon etmek.
  • Zeng etmek.
  • Telefon.
  • Alısün.
  • Telefon ile konuşmak.
  • Alısünlemek.

Telephone ile ilgili cümleler

English: Ali asked me if I knew Mary's telephone number.
Turkish: Ali bana Mary'nin telefon numarasını bilip bilmediğimi sordu.

English: A midnight telephone call gives us both shock and displeasure.
Turkish: Bir gece yarısı telefon konuşması bize hem şok hem de hoşnutsuzluk verir.

English: Ali asked Mary for John's telephone number.
Turkish: Ali Mary'den John'un telefon numarasını istedi.

English: A telephone is something you can't do without.
Turkish: Bir telefon onsuz yapamayacağın bir şeydir.

English: Ali climbed up the telephone pole.
Turkish: Ali telefon direğine tırmandı.

Telephone ingilizcede ne demek, Telephone nerede nasıl kullanılır?

Telephone bell : Telefon zili.

Telephone bill : Telefon faturası.

Telephone book : Telefon fihristi. Rehber. Telefon rehberi.

Telephone booth : Telefon kabini. Kulübe. Alısün kulübesi. Telefon kulübesi.

Telephone box : Telefon kutusu. Kulübe. Telefon kulübesi.

Telephone capacitor : Alısün kondansatörü. Telefon kondansatörü.

Telephone call : Telefonla arama. Telefon çağrısı. Telefon görüşmesi. Telefon konuşması.

Telephone circuit : Alısün devresi. Telefon hattı. Telefon devresi.

 

Telephone directory : Alısün rehberi. Telefon rehberi. Rehber.

Telephone card : Telefon kartı.

İngilizce Telephone Türkçe anlamı, Telephone eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Telephone ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Receiver : Para alıcısı. Bir tecim belgitini düzenliyenden alan ilk kişi. bir tecim belgitinde yazılı parayı borçlusundan alan kişi. Yataklık eden. Kabul eden kimse. Reseptör. Tenis, bilgisayar, fizik, uzay, masa tenisi, ekonomi alanlarında kullanılır. Ahize. Ahize (telefon). Karşılayan. İcra memuru.

Dials : (telefon) numaraları çevirmek. Telefon numaralarını çevirmek. Numara çevirmek. Aramak (telefon). Aramak. Tuşlamak. Telefon numarası çevirmek. Telefonla aramak. Göstermek.

Telephone system : Telefon sistemi.

Dial phone : Telefonu çevir.

Radiotelephone : Telsiz telefon. Radyotelefon. Telsiz.

Telephony : Santral memurluğu. Çınkacılık. Telefon hizmeti. Ses iletimi bilimi. Ses iletim ilmi. Telefonculuk. Telefonla muhabere.

Called up : Silah altına almak. Gelmesini sağlamak. Askere çağırmak. Getirtmek. Hayalinde canlandırmak. Hatırlamak.

Telephone set : Telefon aygıtı.

Phone : Basit ses. Selenli sesbirimbirim. Çınkalamak. Sesbirimcik. Hoparlör. Ses.

Telephone synonyms : phone system, desk phone, speakerphone, extension phone, pay station, french telephone, phoned, telephone extension, radiophone, fone, blowers, wireless telephone, make a phone call, buzzes, telecommunicate, electronic equipment, buzz, mouthpiece, give somebody a tinkle, dial telephone, the horn, handset, pay phone, call in, dial, extension, telephone receiver, get in touch with, ring up, telephoned, telephoning, phones, cell phone.

Telephone ingilizce tanımı, definition of Telephone

Telephone kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To convey or announce by telephone. An instrument for reproducing sounds, especially articulate speech, at a distance.