Theory of relativity türkçesi Theory of relativity nedir

  • Görecelilik kuramı.
  • İzafiyet teorisi.
  • Görecelik kuramı.
  • Fizik alanında kullanılır.
  • Görelilik kuram.
  • Görelilik kuramı.
  • Işığın yayılma hızının, kaynağın ve gözlemcinin devinimime bağlı olmadığı ve evrensel bir değişmez sayı olduğu varsayımına dayanan, özellikle einstein'in geliştirdiği çağdaş kuram. birbirlerine göre düzgün doğru devinimde bulunan iki yerlem çatkısından birindeki gözlemci ötekindeki uzunluk, zaman, kütle gibi temel nicelikleri ve bunlara dayanan nicelikleri ölçerlerse kendi çatkılarındaki değerleri bulamazlar.

Theory of relativity ile ilgili cümleler

English: Few scientists understand the theory of relativity.
Turkish: Görecelik teorisini az sayıda bilimci anlıyor.

English: Albert Einstein's theory of relativity is the most famous formula in the world.
Turkish: Albert Einstein'ın Görelilik Teorisi dünyadaki en ünlü formüldür.

English: We associate Einstein with the theory of relativity.
Turkish: Einstein denince aklımıza izafiyet teorisi gelir.

Theory of relativity ingilizcede ne demek, Theory of relativity nerede nasıl kullanılır?

Theory : Bilimsel bilgilerden türetilen ve gerçeklenmeye açık olmakla birlikte henüz gerçeklenmemiş olan bilgiler dizgesi, bk. kurmaca. Bilgisayar, eğitim, kimya, ekonomi, sosyoloji alanlarında kullanılır. Bir sonucu ilgilendiren düşüncelerin tümü, düşünce alanında kalan bilgi ve bu bilginin temel ve kuralları. Özdeğin , araştırma sınırları içindeki tüm nitel ve nicel ilişki, durum ve devinimlerinin, gözlem, varsayım, deney ve yasalarla belirlenen bilgileri üzerine düşünsel olarak kurulan genel düzenleme. Teori. Nazariye. Bilgi edinme sürecinin herhangi bir aşamasında ortaya atılan, geçerlilik ve güvenilirliği bilimsel yöntemle saptanmış bir genel bilgi ve açıklama düzeni. Düşünce alanında kalan bilgi ve bu nitelikteki bilginin bilimsel temel ve kuralları. gözlem konusu olan bir sınıf olay ve ilişki üzerinde yapılan deneyler sonucu doğruluğu hemen hemen kesinleşen yöntemli açıklama. Kuram.

 

Of : Hakkında. İle ilgili. Karşı. -nın. Nin. -li. Yüzünden. -den. -den övünerek bahsetmek. -dan.

Relativity : Görecelik. Mensubiyet. Görelik. Bağıntıcılık. Nispilik. İzafiyet. Rölativite. Bağıntılılık. İzafilik. Bağıllık.

By the theory of relativity : İzafiyet kuramıyla.

General theory of relativity : Yer çekimi ve ivme teorisi. Genel görelilik. Göreliliğin genel teorisi. Genel görecelik kuramı.

Theory of contract : Sözleşme görüşü. Bir toplumu oluşturan kişilerin, kendi aralarında bir sözleşme yaparak orada geçerli olacak ahlak sistemini kabul etmeleri esasına dayanmaktadır. hayvan hakları bağlamında, hayvanların sözleşme kapsamına alınacak kapasitede olmadıklarından sözleşmeye dahil edilemeyecekleri ve dolayısıyla hakları olmayacağı, hakların, hayvanlara duygusal olarak bağlı olan insanlar üzerinden hayvanlara sağlanacağını savunan görüş.

 

Theory of cellular patology : Sellüler patoloji görüşü. Hastalık belirtilerinin, canlı organizmayı oluşturan hücrelerde biçimlenen değişiklikler sonucu meydana geldiğini ayrıca organlara ve dokulara aitmiş gibi görünen duyarlılığın hücrelere ait olduğunu savunan görüş.

Special theory of relativity : Göeliliğin özel teorisi.

Theory of absolute advantages : İki ülke, iki mal, takas ekonomisi, ölçeğe göre sabit getiri, tam işlendirme, tam rekabet, taşıma maliyetlerinin sıfır, istem ve teknolojinin veri olduğu, emeğin ülke içinde tam akışkan ülkeler arasında ise akışkan olmadığı ve serbest ticaret varsayımları altında; bir ülke diğerine göre hangi malı daha düşük emek maliyetiyle üretiyorsa o malın üretiminde uzmanlaşarak dışsatımını, daha yüksek emek maliyetiyle ürettiği malın ise dışalımını yapması durumunda, dış ticarete katılan iki tarafın da kazançlı çıkacağını ileri süren ve adam smith tarafından geliştirilen dış ticaret kuramı. Mutlak üstünlükler teorisi. Mutlak üstünlükler kuramı.

Theory of : Teorisi.

İngilizce Theory of relativity Türkçe anlamı, Theory of relativity eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Theory of relativity ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Absorption loss : Emme yitiği. Soğurum yitimi. Emme yitmesi. Bir ortamdan geçen ya da bir ortamın yüzeyinden yansıyan bir erke türünün bir kesiminin başka bir erkeye dönüşerek yitimi. Absorpsiyon kaybı. Emme kaybı. Soğurma kaybı.

Accelerometer : İvmeölçer. Akselerometre. İvme ölçer. Hızlanmayı. İvmeyi ölçen. İvme ölçme aleti. İvmelenmeyi ölçen cihaz. Devinen bir cismin ivmesini ölçen aygıt. Doğrusal ya da dönel ivmeyi ölçme işinde kullanılan aygıt.

Absolute concentration : Saltık derişim. Birim oylumda bulunan özdek, erke ya da başka bir varlık tutarı; santimetre küp başına erg ya da sayı olarak verilir.

Absorptivity : Emme kapasitesi. Emebilirlik. Yutuculuk. Emicilik. Bir yüzeye vuran ışınım erkesinin yüzeyce soğurulan bölüğünün ölçüsü. Bir ortamın, bu ortamın sınırlarının hiç bir etkisi olmamak koşulu ile, birim kalınlığının iç yutma çarpanı. Soğurabilirlik. Yutma katsayısı. Emme sığası.

Absolute zero : Mutlak sıfır noktası (eksi 273 derece santigrat). Mutlak sıfır. Salt sıfır. Saltık sıfır. Saltık sıcaklık ölçeğinde sıfır noktası : -273°c.

Accumulation coefficient : Birikim katsayısı. Bir yüzeyde yüzerilen özdecik yoğunlaşması artış hızının, söz konusal özdeciklenin değişim evresindeki yoğuşumuna oranı.

Acoustic feedback : Bir ses aygıtı çıktısının birazının aygıtın girdisine ulaşarak çıktıyı etkilemesi. Akustik geribesleme. Ses geribeslemesi. Hoparlör geri beslemesi.

Absorptiometer : Soğurum ölçmek için kullanılan alet. Absorbsiyometre. Belli dalga boylarında ışınını soğurumundan yararlanarak özdek derişimi ölçen aygıt. Soğurumölçer. Soğurma cihazı.

Absorption edge : Bir x-ışmı izgesinin birden kesildiği dalga boyu. bu tür izgenin resminde keskin bir kıyı görülür. Soğurum kıyısı. Soğurum kenarı. Absorpsiyon kenarı.

Theory of relativity synonyms : the theory of relativity, abnormal reflection, absorption band, acoustic absorptivity, relativity theory, abampere, absolute magnitude, abcoulomb, absolute units.