Trustees türkçesi Trustees nedir

Trustees ile ilgili cümleler

English: The Board of Trustees voted to divest the organization's overseas holdings.
Turkish: Mütevelli Yönetim kurulu yurt dışı holdingleri görevden almak için oy kullandı.

Trustees ingilizcede ne demek, Trustees nerede nasıl kullanılır?

Board of trustees : Bir vakfın yönetim kurulu. Mütevelli heyeti. Mütevelli heyeti (vakıf). Bir teşkilatı kontrol eden en yüksek organ. Yönetim kurulu.

Object trustees : Nesne güvenlikçileri.

Trusteeship : Mütevellilik. Mutemetlik. Vasilik. Vekillik. Yedieminlik.

Trusteeships : Mutemetlik. Vasilik. Yedieminlik. Vekillik. Mütevellilik.

United nations trusteeship council : Bm vesayet konseyi.

Trustee in composition : Konkordato komiseri.

Trusteeing : Vakıf yöneticisi. Vekil. Güvenilir kişi. Emanetçi. Vasi. Yediemin. Mütevelli. Kendisine mal veya para emanet edilen. Kayyum.

Trustee in bankruptcy : İflas memuru. İflas yönetimi. İflas yediemini. Tasfiye memuru. Mahkeme tarafından bir işletmeyi tasfiye etmesi için atanan kimse. İflas idaresi.

Unpaid trustee : Bir kaynağı yöneten ve hizmetinin karşılığı ödenmemiş ve kayıp veya hırsızlık olaylarından sorumlu olmayan kimse. Ücretsiz yediemin. Parası ödenmemiş yediemin.

Trustee : Güvenilen. Mutemet. Kendisine mal veya para emanet edilen. Bilgisayar, ekonomi alanlarında kullanılır. Kayyum. Bir vakfın yönetimi kendisine verilmiş olan kişi. inanılır ve güvenilir yönetici. Vasi. Güvenli yönetici. Vekil. Vakıf yöneticisi.

 

İngilizce Trustees Türkçe anlamı, Trustees eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Trustees ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Depositories : Depo. Ambar.

Bailee : Emanet edilen kışı. Emin. Emanet olarak kendisine eşya bırakılması. Emanet alan. Kefalet veren kişi.

Trusteeing : Vekil. Kayyum. Güvenilir kişi. Kendisine mal veya para emanet edilen. Vakıf yöneticisi. Vasi.

Fiduciary : Emin. Emanet olan. İtimada dayanan. Mutemede ait. Başkasına ait mal. Güvene dayanan. Emanet. Saymaca.

Receivers : Tahsildar (vergi, gümrük). Alıcı. İcra memuru. Tahsildarlar. Yataklık eden. Kabul eden kimse. Toplama kabı (distilasyon). Ahize.

Sequestrator : Yedi adil. Bir dava sonuçlanıncaya kadar mülkiyeti geçici olarak haczeden kimse (hukuk terimi). Mala el koyan. Uyuşmazlığı doğuran bir nesnenin koruyumu sağlanılmak üzere seçilen inanılır, güvenilir kişi. Haciz memuru. Güvenilir kişi.

Paymasters : Veznedar. Bordro memuru. Mutemet (askeri terim).

Paymaster : Mutemet (askeri terim). Veznedar. Bordro memuru.

Committee member : Komite üyesi. Kurul üyesi. Bir komiteye katılan kişi.

Garnishees : Yediadl. El koymak (maaşa vb). Haczedilen alacağın borçlusu. Haczetmek. Haczedilen malın borçlusu. Haciz koymak.

Trustees synonyms : legal guardian, governing board, consignee, fiduciaries, depot, reliable, official receiver, custodians, custodian, consignees, depositary, receiver, amin, left luggage office, depots, pay clerk, credible, syndic, garnishee, depository, administrator, regent, syndics, trustee.

Trustees zıt anlamlı kelimeler, Trustees kelime anlamı

Untrustworthy : Güvenilmez. Sağlam ayakkabı değil. Güven vermeyen. Emniyetsiz. Sakat. Dönek. Güven telkin etmeyen.