Uğru nedir, Uğru ne demek

"Uğru" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Şehrin en korkunç uğruları, katilleri buradan dışarı çıkamaz." - S. Birsel

Yerel Türkçe anlamı:

En küçük parça (yiyecek için).

Ön.

Arka.

Hırsız.

Yol.

Hırsız, yolkesen.

Yan.

Gizli.

Diğer sözlük anlamları:

Hırsız.

Uğru kısaca anlamı, tanımı:

Gönül uğrusu : Gönül almayı bilen kimse.

Samanuğrusu : Samanyolu.

Uğrulama : Uğrulamak işi.

Uğrulamak : Hırsızlıkla ele geçirmek, çalmak, sirkat etmek.

Uğruluk : Uğrunun yaptığı iş, hırsızlık, sirkat.

Uğrun : Gizlice.

Uğrunda : Önünde. Amacında, yolunda.

Dini bir uğruna : Müslümanlık için.

Hırsız : Oltadaki asıl iğnenin yanına takılan özel iğne. Başkasının malını çalan kimse, uğru.

Uğru açık : Bahtı açık.

Uğru açılmak : Bahtı açılmak, işleri yolunda gitmek.

Uğru yol : Gizli yol, kestirme, kısa yol.

Uğruca : Iğdır şehrinde, Gaziler bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Uğruköy : Kastamonu ili, İğdir nahiyesine bağlı bir yer.

Uğruladın : Gizlice.

Uğrulanmak : Çalınmak. Gizlenmek.

Uğrulayıcı : Hırsız, yolkesen.

Uğrulayın : Hırsız gibi, gizlice, sessizce.

Uğrulayıncacık : Pek gizli olarak, hiç sezdirmeyerek.

Uğru ile ilgili Cümleler

  • Tom'un prestiji de erozyona uğruyor.
  • Ali onu düzeltmek için ne zaman uğruyor?
  • Uzun vadeli çıkarların uğruna, biz geliştirme departmanını satmaya karar verdik.
  • O, sağlığı uğruna daha sıcak bir yere taşındı.
  • Bazı idealler uğrunda ölmeye değer, değil mi, Tom?
  • O sadece sarhoş olma uğruna içer.
  • Bilinmeyen bir düşman tarafından saldırıya uğruyoruz.
 

Diğer dillerde Uğru anlamı nedir?

İngilizce'de Uğru ne demek? : thief