Vitiated türkçesi Vitiated nedir

Vitiated ingilizcede ne demek, Vitiated nerede nasıl kullanılır?

Vitiate : Halel getirmek. Geçersiz kılmak. Bozmak. Etkisini azaltmak. Halel vermek. Gücünü azaltmak. Zarar vermek. Berbat etmek. Saptırmak. Kirletmek.

Vitiates : Gücünü azaltmak. Geçersiz kılmak. Bozmak. Berbat etmek. Saptırmak. Etkisini azaltmak. Zarar vermek. Halel getirmek. Halel vermek. Kirletmek.

Novitiate : Çömezlik. Acemilik devresi. Müritlik. Çıraklık dönemi.

Novitiates : Müritlik. Acemilik devresi. Çıraklık dönemi.

Vitiating : Berbat etmek. Geçersiz kılmak. Halel vermek. Gücünü azaltmak. Etkisini azaltmak. Zarar vermek. Halel getirmek. Kirletmek. Saptırmak. Bozmak.

Vitiator : Bozan kimse. Hasar veren kimse. Yozlaştıran kimse. Zarar veren kimse.

Viticulture : Bağcılık.

Viticulturists : Bağcı. Asma yetiştiriciliği yapan kimse.

Vitis : Asma.

Vitiation : Etkisini bozma. Kirletme. Bozma. Etkisini azaltma. İptal etme. Saptırma (tartışma).

İngilizce Vitiated Türkçe anlamı, Vitiated eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Vitiated ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Disannul : İptal etmek. Geçersiz saymak.

Blooping : Mahvetmek. Ek örtüsü koyma. Topu yükseğe ve düşük kavisle atarak sahanın biraz ötesine düşürmek (beyzbol). Örtme. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Batırmak. Elektronik bir aletle kısa pes bir ses çıkarmak. İçine etmek. Eline yüzüne bulaştırmak.

 

Contort : Burmak. Bükmek. Eğme. Çarpıtmak. Eğmek. Kıvırmak. Buruşmak. Buruşturmak. Burma.

Nullifies : Etkisiz bırakmak. Boşa çıkarmak. Uygulamadan kaldırmak. Kılmak. Battal etmek. Hükümsüz kılmak. Hükümsüz bırakmak. İptal etmek. Lağvetmek.

Contorting : Kıvırmak. Buruşmak. Burmak. Eğme. Burma. Buruşturmak. Çarpıtmak. Bükmek. Eğmek.

Color : Renközü. Rengin üç değişkeninden biri (öbürleri: parlaklık, doyma). karmaşık bir ışığın, ağır çeken dalga uzunluğu, dolayısıyla bu dalga uzunluğuna uygun düşen rengi. herhangi bir rengin; kırmızı, sarı, yeşil, mavi ve yeniden kırmızı olarak çembersel biçimde sıralanan renklerden birine olan benzerliği. (siyah, beyaz ve gri, renközü bulunmayan ışıklardır). tv. renkli televizyonda, renklilik bilgisini oluşturan öğelerden biri. Renk. Algılamanın niteliğinde, ışığın görüntüsel bileşim ayrımlarının doğurabilecekleriyle aynı türden olan ayrımları gözlemeyi ve ayırt etmeyi sağlayan, görsel bir algılanmanın belirtisi. renk bir dalga uzunluğudur. örnek ; kırmızı, görüntüsü açısından en uzun, mor ise en kısa dalga uzunluğu içindedir. Renk katmak. Bkz.colour. Kızarmak. Üçlü benek. Boya.

Vitiate : Zarar vermek. Gücünü azaltmak. Halel vermek. Halel getirmek.

Bobbles : İçine etmek. Gaf. Perişan etmek. Eline yüzüne bulaştırmak. Kafayı sallayarak hareket ettirmek.

 

Spend : Tüketmek. Para harcamak. Borç karşılığı ödeme, mal ve hizmetler karşılığında para ya da başkaca bir değer verme. mal ve hizmetlerin para ile tanımlanan değeri. Harcama yapmak. Yemek. Sarf etmek. Geçirmek (geceyi vb). Geçirmek (vakit).

Lessened : Azaltmak. Küçültmek. Küçültülmüş. Azaltılmış. Küçük düşürmek. Azalmak. Eksilmek.

Vitiated synonyms : stultify, call away, angle, beguile, bedaubed, abolishes, bodge, bollix, affect, cushions, beguiles, bemired, bobble, begriming, abashes, addlings, temper, bedaubs, call of, corrupt, invalidates, befouls, debauches, stultified, invalidating, begrime, addling, bemires, spends, bedaub, disannulling, abash, alloy.

Vitiated zıt anlamlı kelimeler, Vitiated kelime anlamı

Incorrupt : Namuslu. Saf. İffetli. Mükemmel. Onurlu. Masum. Ahlaken bozulmamış. Ahlaklı. Şerefli. Tertemiz.

Unimpaired : Merdiven. Zarar görmemiş. Bozulmamış. Hiç bozulmamış.