Wariest türkçesi Wariest nedir

Wariest ingilizcede ne demek, Wariest nerede nasıl kullanılır?

Cassowaries : Tepeli deve kuşları. Tepeli deve kuşugiller. Devekuşu ile akraba iri uçamayan bir kuş (avustralya ve yeni gine'ye özgü). Kuşlar (aves) sınıfının, karinasızlar (ratitae) bölümünden, kanatları oldukça körelmiş, ayakları üç parmaklı, boyunları kısa bir takım. avustralya deve kuşları. Kuşlar (aves) sınıfının, tepeli deve kuşları (casuarii) takımından, başlarında boynuz maddesinden yapılmış, miğfere benzeyen bir ibik bulunan, tüyleri ince ve koyu renkli, başları ve boyunları tüysüz, iyi koşan, avustralya ve yeni gine'de ormanlarda yaşayan, meyvelerle beslenen bir familya. avustralya deve kuşugiller.

Warier : Uyanık. Temkinli. Ürkek. İhtiyatlı. Dikkatli. Kıvırcık. İhtiyatkar. Sakıngan. Tetikte. Tedbirli.

Waribashi : Tek kullanımlık japon yemek çubuğu çifti.

Warily : Uyanık bir biçimde. Uyanık bir şekilde. Sakınarak. İhtiyatla. Dikkatlice. Temkinlice. Dikkatle. Tedbirli bir şekilde.

Wariness : Uyanıklık. İhtiyat.

War and peace : Napolyon dönemi esnasında rusya hakkında tolstoy tarafından yazılan roman (orjinali 1860'ta basılan). Savaş ve barış.

 

War against terrorism : Teröre karşı savaş. Terörle mücadele. Terörü engelleme amaçlı girişim. Terörü alt etme amaçlı faaliyetler.

Unwariness : Dikkatsizlik. İhtiyatsızlık. Tedbirsizlik.

Warison : Tedarik. Ödül. Koruma. Karşılık. Hazırlık. Mükafat. Tazminat.

War against : Karşı savaşmak.

İngilizce Wariest Türkçe anlamı, Wariest eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Wariest ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Switched on : Açıkgöz. Kanı kaynamış. Çalışır halde. Heyecanlı. Elektriği yakmak. Çalıştırılmış. Açmak. Çalıştırmak.

Alive : Haberdar. Hareketli. Diri diri. Yaşam dolu. Sağ. Canlı. Diri. Elektrik yüklü. Yaşayan. Farkında.

Advised : Tavsiye edilen. İyice düşünülmüş. Düşünceli. Tavsiye edilmiş.

Fearful : Kaygılı. Korkulu. Korku veren. Hürmetli. Korkunç. Korku dolu. Dehşetli. Korkak. Dehşet verici.

Charier : Cimri. Sakınan. Tutumlu. İdareli.

Prelate : Yüksek rütbeli papaz. Piskopos. Başrahip.

Considerate : Düşünceli. Hürmetkar. Anlayışlı. İzanlı. Hatırşinas. Nazik. Saygılı.

Circumspect : Herşeyi hesaba katan. Sakınan. Her şeyi hesaba katan. Düşünceli. Basiretli. Önemli.

Abstinent : Toktak. Az yiyip içen. Nefsini kıran. Kanaatkar. Perhiz yapan. İçki içmeyen. Riyazetçi. Perhizkar. Nefsini saklayan.

Wariest synonyms : prehend, domestic prelate, monsignor, high priest, man of the cloth, pontifex, holy order, curls, nerviest, advertent, sedate, fail proof, avoidant, alive to, curlier, circumspective, leery, deliberative, clergyman, cautious, curly, discreet, vicar, curliest, forehanded, carefuller, crispy, cagey, canny, argus, clutch, apprehend, hangdog.

 

Wariest zıt anlamlı kelimeler, Wariest kelime anlamı

Layman : Avukatlık mesleğine mensup olmayanlar. Rahip olmayan kimse. Laik. Ruhani sınıftan olmayan kimse. Meslekten olmayan kimse. Ruhban sınıfından olmayan kimse. Bir mesleğin yabancısı. Meslekten olmayan. Laik kimse. Hukukçu olmayan kimseler.

Spread : Açılmak. Yayılmak. Ekmeğe sürülen şey. Sürüştürmek. Genişleme. Kar oranı. Şölen. Sermek. Genişlik. Kurmak (sofrayı).