Immoderateness türkçesi Immoderateness nedir

  • Aşırı olma durumu.
  • Abartılılık.
  • Abartmalı olma durumu.
  • Şişirilmişlik.
  • Mübalağalı olma durumu.
  • Aşırılık.
  • Aşırılılık.

Immoderateness ingilizcede ne demek, Immoderateness nerede nasıl kullanılır?

Immoderate : Çok fazla. Ölçüsüz. İtidalsiz. Aşırı. Dengesiz.

Immoderately : Şişirerek. Dengesizce. Abartılı bir şekilde. Abartmalı bir şekilde. Aşırı bir şekilde. Mübalağa yaparak. Aşırı olarak. Ölçüsüzce.

İngilizce Immoderateness Türkçe anlamı, Immoderateness eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Immoderateness ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Excessiveness : Fahişlik. Fazlalık. Ölçüsüzlük. Aşırı miktar. Aşırıcılık. Normalin ötesine aşma.

Exaggerations : Şişirme. Abartı. İfrat. Mübalağa. İzam. Abartma. Büyütme.

Immoderation : Abartı. Ölçüsüzlük.

Extremity : Sınır. Uç kısımlar, canlılarda segmentlere bağlı olan ve belirli görevleri bulunan hareket edebilen uzantılar, kollar, bacaklar, kanatlar, duyargalar, ağız parçaları. Son. Ekstremite. Aşırı derece. Hudut. Son safha. Uç. Nihayet.

Grade : Seviye. Düzenlemek. Rütbe. Meyil. Ayırmak. Not vermek. Düzeltmek. Sınıf. Cins. Pille.

Extremism : Aşırıcılık. Aşırılıkçılık. Aşırı uçta olma.

 

Excesses : Tecavüz. Taşkınlık. Fazlalık. İfrat. Aşırıya kaçma. Fazla olan kısım. Abartı. Ölçüsüzlük. İlave.

Bloatedness : Şişkinlik. Şişmanlık. Kabarıklık. Şişman olma durumu. Çok büyük olma durumu. Obezite.

Extremes : Aşırı. Tezat. Son derece. Dışlar. Sınır. Ölçüsüzlük. Aşırı derece. En uç nokta. Aşırı uçlar.

Exorbitance : İfrat. Fahişlik. İleri gitme. Fazlalık. Haddini aşma.

Immoderateness synonyms : dissipations, extravagance, extravagantness, extravagancy, extremeness, turgidities, turgidity, extravagances, level, inordinateness, deadliness, excess, exaggeration, degree.

Immoderateness zıt anlamlı kelimeler, Immoderateness kelime anlamı

Moderation : Ölçülü olma. Yavaşlama. İşletme koşullarını daha kolay denetleyebilmek için tepkime hızını azaltma. ışınetkin özdeklerin parçalanmasıyla ortama dağılan nötronların yavaşlatılmaması. Ilım. Tepkileşimlikte ılıncıkların çekirdeklerle çarpışmaları sonucu hızlarını yitirmeleri. Azalma. İnsaf. Yeğinliği azaltma, aşırılığı olağan bir ölçüye indirme. Ilımlama. İtidal.

Immoderateness ingilizce tanımı, definition of Immoderateness

Immoderateness kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The quality of being immoderate. Excess. Extravagance.