Impairs türkçesi Impairs nedir

Impairs ingilizcede ne demek, Impairs nerede nasıl kullanılır?

Impair investment : Yatırım kısıtlamasına gitmek. Gelir getirmeyen yatırım. Ölü yatırım. Akçalı yatırım. Sermaye yaratmayan yatırım. Yeni bir anamal malının oluşumuna yol açmayan yatırım (kurulmuş bir fabrika alımı gibi).

Impair relations : İlişkilere zarar vermek. İlişkileri bozmak. İlişkileri zedelemek.

Hearing impair : Olağan yakınlıktaki bir kaynaktan çıkan olağan güçteki sesin dış, orta ve iç kulaktan geçerek beyne ulaşıp tam olarak algılanmaması sonucu sağırlık ya da ağır işitme biçiminde beliren özür. bk. ağır işiten, sağır. İşitme özürü.

Impair : Zarar vermek. Harap etmek. Eksiltmek. Zayıflatmak. Güçsüz bırakmak. Bozmak. Azaltmak. Savunmasız bırakmak. Olumsuz anlamda etkilemek.

Impaired : Zarar görmüş. Zayıflamış. Etkilenmiş. Bozulmuş. Hasarlanmış. Bozulan. Zayıflatılmış.

Impaired glucose tolerance : Bozulmuş glikoz toleransı. Bozulmuş glukoz toleransı. Latent diyabet. Igt (tıp veya medikal terimi). Gizli şeker hastalığı. Eksilmiş veya bozulmuş glukoz toleransı. Bozulmuş ya da uyumsuz glukoz toleransı. Bozuk glikoz toleransı. Gelişmemiş şeker hastalığı. Kan şekeri düzeyinin anormal şekilde yüksek olması ancak şeker hastalığı olarak adlandırılacak kadar yüksek olmamasıyla oluşan durum.

 

Impaired judgement : Yargı bozukluğu. Bir şekilde zarar görmüş kararlar alabilme.

Hearing impaired : İşitme özürlü. Bir şekilde sağır. İşitme engelli. Zor işiten. Duyma bozukluğu olan. Duyma engelli.

Impairments : Bozma. Azalma. Bozulma. Zayıflatma.

Speech impairment : Konuşma bozukluğu.

İngilizce Impairs Türkçe anlamı, Impairs eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Impairs ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bequeath : Miras olarak bırakmak. Vasiyetle bırakmak. Vasiyet. Vasiyet etmek. Bırakmak. Miras bırakmak.

Emasculates : Kuşa çevirmek. Fakirleştirmek (dil). Hafifletmek. Burmak. Hadım etmek. Enemek. İğdiş etmek. Kuvvetten düşürmek.

Abridge : Kısaltmak (yazılı bir eseri). Kısmak. Kesmek. Kısaltmak. Mahrum etmek. Özetlemek. Tenkis etmek.

Endamaged : Leke sürülmüş. İncitmek. Bozulmuş. Kötülük etmek. Zarar verilmiş. Yaralamak. Hasara uğratılmış.

Encroaches : Kötüye kullanmak. Hakkında tecavüz etmek. El uzatmak. Aşmak. Hakkına tecavüz etmek. Sokulmak. Haddini aşmak. İleri gitmek. Tecavüz etmek.

Abashing : Utandırmak. Utandırma.

Leave : Terketmek. Çıkmak. Sorumluluğuna bırakmak. Bırakmak. Ayrılmak. Veda. Vazgeçmek. Bakımına bırakmak. Ayrılmak (sevgileden vb). İzin.

Incapacitate : İş yapamaz duruma getirmek. Yetersiz kılmak. Kudretsiz kılmak. Yapamaz hale getirmek. Kudretsiz hale getirmek. Olanak vermemek. Güçsüz kılmak. Güçsüz duruma getirmek. Alıkoymak.

 

Addling : Şaşırtmak. Bozulmak (yum.). Cılk. Kokmak. Kokuşturmak. Kokmak (yum.). Bozulmak. Çürümek. Çürük.

Derogate : İhlal etmek. Alçalmak. Karşı. Almak. Küçülmek. Küçültmek. Küçümsemek.

Impairs synonyms : allay, allays, encroached, addle, deflowered, disserve, alloy, alleviated, bang up, emaciates, affects, detracts, decrease, deadens, debilitates, desolates, give, deducts, endamages, endamaging, tell, bring damage, deaden, emasculating, cutting edge, cause havoc, desolate, abolishes, appease, cripple, abated, abash, alloyed.

Impairs zıt anlamlı kelimeler, Impairs kelime anlamı

Disinherit : Mirastan yoksun bırakmak. Mirastan mahrum etmek. Mirasından mahrum bırakmak. Reddetmek. Evlatlıktan reddetmek. Mirasından mahrum etmek. Mirastan mahrum bırakmak. Mirastan yoksun kılmak.

Uninjured : İncinmemiş. Yaralanmamış. Zarar görmemiş.

Unimpaired : Bozulmamış. Hiç bozulmamış. Merdiven. Zarar görmemiş.

Impairs antonyms : undamaged.