Zayıflatmak nedir, Zayıflatmak ne demek
"Zayıflatmak" ile ilgili cümleler
- "Zayıflamaktan değil, onu zayıflatmaktan çekinmiyordum." - F. R. Atay
Zayıflatmak kısaca anlamı, tanımı:
Zayıf : Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan. Önemli, güvenilir olmayan. Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan). Kişilik ve ruhsal yönden gereği kadar güçlü olmayan. Çok az. Başarısızlığı gösteren not. Görevini yapacak yeterli gücü olmayan. Bilgi yönünden yeterli olmayan, yeteneksiz. Enerjisi, etkisi, yoğunluğu az olan.
Açmak : Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak. Yarmak. Ferahlık vermek. Bir aygıtı, bir düzeneği çalıştırmak. Savaşla almak, fethetmek. Birbirinden uzaklaştırmak. Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak. Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak. Bir konu ile ilgili konuşmak. Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek. Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Görünür duruma getirmek. Ayırmak, tahsis etmek. Yapmak, düzenlemek. Beğenmek. Satranç, poker vb. oyunları başlatmak. Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek. Geçit sağlamak. Rengin koyuluğunu azaltmak. Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek. Alanını genişletmek. Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak. Alışverişi başlatmak. Avunmak veya danışmak üzere söylemek, içini dökmek. Engeli kaldırmak. Yakışmak, güzel göstermek.
Yol : Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik. Genellikle yerleşim alanlarını birbirine bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi. Uyulan ilke, sistem, usul, tarz, tarik. İçinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer. Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer. Yolculuk. Düğünde, oğlanevinin kızevine verdiği para, mal veya armağan. Kumaşta bulunan çizgi. Kez, defa. Hile, tuzak. Gaye, uğur, maksat. Davranış, tutum, gidiş veya davranış biçimi. Bir amaca ulaşmak için başvurulması gereken çare, yöntem. Gidiş çabukluğu, hız.
Diğer dillerde Zayıflatmak anlamı nedir?
İngilizce'de Zayıflatmak ne demek? : v. cripple, emaciate, damp down, debilitate, emasculate, enervate, evirate, fade, impair, impoverish, reduce, slim, soften, thin down, thin of, thin out, weaken, wear away, wear down
Fransızca'da Zayıflatmak : affaiblir, amaigrir, amollir, amortir, dessécher, défaire, maigrir
Almanca'da Zayıflatmak : v. ausmergeln, auszehren, entfetten, entkräften, schwächen
Rusça'da Zayıflatmak : v. ослаблять, истощать, ослабить, истощить
Bu kısımda Zayıflatmak nedir? Zayıflatmak ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Zayıflatmak tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Zayıflatmak hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.