Indebtment türkçesi Indebtment nedir

Indebtment ingilizcede ne demek, Indebtment nerede nasıl kullanılır?

Indebt : Borç altına sokmak. Borçlandırmak. Zorunluluk yüklemek.

Indebted : Müteşekkir. Teşekkür borçlu. Minnettar. Borçlu. Verecekli.

Indebtedness : Minnet. Borçlanma. Borçluluk durumu. Minnetarlık. Minnettarlık. Müdana. Borçluluk.

Balance of international indebtedness : Uluslararası borçluluk dengesi. Bir ülkenin dış dünya ile toplam varlık ve yükümlülüklerini miktar, tür ve vadelerine göre ayrıştırarak ülkenin net borçlu ya da alacaklı olduğunu, ülkenin belli bir andaki uluslararası yatırımlarının durumunu gösteren hesap.

Be greatly indebted to someone for : Birine çok minnettar olmak. Bir kimseye çok borçlu olmak.

Bill of indebtedness : Alınan bir kredinin geri ödeneceğinin sözü olarak verilen taahhüt içerici senet. Borçluluk senedi. Borç senedi.

Be indebted to somebody : Teşekkür borçlu olmak. Minnettar olmak.

İngilizce Indebtment Türkçe anlamı, Indebtment eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Indebtment ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Leverage : Baskı gücü. Piston. Kaldıraç gücü. Manivela hareketi. (konumsal) avantaj. Temayül. Güçlendirmek. Geliştirmek. Baskı. Manivela gücü.

 

Finance : Akçalı işler. Finansman sağlamak. Finanse etmek. Finanse. Paraca desteklemek. Ç.mali durum. Fon ve sermaye sağlamaya yönelik ticari etkinlik. iktisadın, para ve diğer varlıkların yönetimi konusunu inceleyen bir alt dalı. para, kredi, bankacılık ve yatırımların yönetimi. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Gereken parayı vermek. Para sağlamak.

Speculation : Vurgunculuk. Spekülasyon. Kişisel öngörülere dayanarak fiyatında yükselme beklenen iktisadi varlığı satın alarak veya fiyatında düşme bekleneni satarak aradaki fiyat farklılıklarından kar elde etme etkinliği. Yorum. Yolsuzca kazanç sağlama. satakta malı değerinden çok üstün ederle satma çabası. Spekülasyon yapma. Kuramsal düşünme. Kuram. Dayanaksız görüş. Borsada oynama.

Leveraging : Borçlanarak hisse senedi alma. Güç aktarma. (ekonomi) borç para ile hisse senedi alma (hem yüksek kazanç riskini hem de olasılığı arttır). Borçlanarak yapılan yatırım.

Venture : Riske etmek. Şans işi. Riske atmak. Cesaret edip girişmek. Macera. Tehlikeli iş. Tehlikeye atılmak. Cüret etmek. Göze almak. Cesaret etmek.

Investing : Yetki vermek. Kuşatmak. Hassas dökme. Giydirmek. Donatmak. Yatırım yapmak. Sarmak. Yatırmak.

Debiting : Borcu duruma getirme.

Assets : Mal. Demirbaşlar. Alacak. Mal varlığı. Varlıklar-alacaklar. Kaynaklar. Bir tecimenin ya da ortaklığın para ile değerlendirilebilen malları ve haklarının toplamı. bir tecimen ya da ortaklığın toplanabilecek alacaklarını da kapsamak üzere belirli bir süredeki taşınır ve durağan mallarının tümünün para olarak karşılanabilen değeri. Varlıklar. Aktif. Mevcutlar.

 

Arbitrage : Tahkim. Borsa karcılığı. Ara kazanç. Arakazanç. Hakemlik. Arbitraj. Berkitme. Taşınır değerleri bir borsadan alıp ötekine satma. birim değeri çoğalımlarından yararlanma. bir borsa ya da satakdan satın alınan tecimsel değer ya da malların başka bir satak ya da borsada satılmasıyla sağlanan kar. Güçlendirme. Hakem kararı.

Indebtment synonyms : foreign direct investment, investment funds.

Indebtment zıt anlamlı kelimeler, Indebtment kelime anlamı

Demotion : İndirme. Alt seviyeye indirme. Alt sınıfa indirme. Rütbe indirme. Rütbe indirimi. Bir çalışanı daha alt bir pozisyona indirme. Rütbe düşürümü.

Indebtment ingilizce tanımı, definition of Indebtment

Indebtment kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Indebtedness.