Indurative türkçesi Indurative nedir
- Katılaştırıcı.
- Sertleşmeyle ilgili.
- Sertleştirici işlevi olan.
Indurative ingilizcede ne demek, Indurative nerede nasıl kullanılır?
Indurating : Duygusuzlaştırmak. Katılaştırmak. Kalın kabuklu. Sertleşmek. Sertleştirmek. Hissizleşmek. Duygusuz. Sert. Sağlamlaşmak. Katı.
Induration : Sertleşme, katılaşma, organ veya dokunun herhangi bir nedenle normal kıvamını kaybederek sertleşmesi. sertlik gösteren kısım, sertleşmiş bölge. İndurasyon. Deride sertlik. Endurasyon.
Indurations : Duygusuzlaşma. Sertleşme. Sertleştirme. İndürasyon. Sağlamlaştırma. Sertlik. Katılaştırma. Endürasyon. Katılaşma.
Indurate : Duygusuz. Duygusuzlaştırmak. Katılaştırmak. Kalın kabuklu. Katı. Hissizleşmek. Sertleştirmek. Sağlamlaşmak. Sertleşmek. Sert.
Indurated : Sertleştirilmiş. Katılaşmış. Vurdumduymaz veya inatçı bir hale getirilmiş. Sertleşmiş. Katılaştırılmış.
Indurable : Dayanıksız.
Indurates : Sertleştirmek. Sert. Kalın kabuklu. Katılaştırmak. Duygusuz. Sağlamlaşmak. Sertleşmek. Hissizleşmek. Duygusuzlaştırmak. Katı.
İngilizce Indurative Türkçe anlamı, Indurative eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Indurative ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Stiffeners : Güçlendirici. Sertleştirici. Canlandırıcı.
Durative aspect : Süreklilik fiili. Sürerlik görünüşü. Bir fiilin -a zarf fiili şekli üzerine dur-, gör-, kal, gel-, koy- gibi tasvirci yardımcı fiillerin getirilmesi ile kurulan, oluş ve kılışa süreklilik özelliği katan birleşik fiil: gidedurmak, okuyadurmak, çıkagelmek, bakakalmak, bekleyegörmek vb.
Aspect : Baktığı yön. Açı. Görünüş. Yön. Çehre. Tek yanı. Bakım. Cephesi. Tek tarafı. Yüz ifadesi.
Toughener : Toklaştırıcı. Sertleştirici. Serteştirici. Daha güçlü yapan şey. Sertleştiren şey.
Tougheners : Sertleştirici. Daha güçlü yapan şey. Sertleştiren şey. Toklaştırıcı. Serteştirici.
Imperfective : Yarım. Zamanını belirtmeden bir fiilin eylemini gösteren. Tamamlanmamış. Bitmemiş. Eksik. Tamamlanmamış bir eylemi gösteren.
Synthetical : Yapay. Sentetik. Suni. Çekimli (dilbilgisi terimi). Yanaşık.
Hardener : Sertleştirici. Tavlayıcı. Çelik tavcısı. Katkı alaşımı. Sikatif. Sertleştiren şey veya kimse.
Stiffener : Kızak. Berkitici. Canlandırıcı. Takviye parçası. Berkitme çubuğu. Güçlendirici. Sertleştirici. Rijidite çubuğu. Dayanıklık arttırıcı. Stifnır.
A posteriori : Sonsal. Bilinen sebeplerden kaynaklanan. Tümevarımsal. Artçıl. Doğmasına neden olan. Endüksiyon kullanılan. Hadiseden sonra. Sonuçtan yola çıkarak sebebi bulma. Emrivaki. Nedenini etkileyen.
Indurative synonyms : imperfective aspect, progressive aspect, synthetic.
Indurative zıt anlamlı kelimeler, Indurative kelime anlamı
Deductive : Didaktif. Çıkarımsal. Tümdengelim. Çıkarsama ile ilgili. Tümdengelimli. Sonuç çıkarılabilir. Anlaşılabilir. Çıkarsamaya ait.
A priori : Fizik, kimya olaylarını denemsel yollarla değil, ana ilke ve yasalardan, kesin matematiksel tümdengelimlerle bulmaya ilişkin. Öncül. Olası. Öncüllerden sonuç olunan. Bir denemeye girişmeden us yolu ile ileri sürülen yargı. Olay öncesi duruma dayalı analiz. Önsel. A priyori. Deneyden önce. Olaydan önce.
Analytic : Çözümsel. Analiz yapan yöntem. Analiz ile ilgili. Çözümleyici. Çözümlemeli. Analitik. Tahlili.
Indurative antonyms : stay, soften.
Bu kısımda Indurative kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Indurative ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Indurative anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Indurative ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.