Irgalanmak nedir, Irgalanmak ne demek

  • Irgalama işi yapılmak, sarsılmak, sallanmak

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Sallanmak.

Teknik terim anlamı:

Sallanmak, kımıldanmak, hiramân olmak.

Irgalanmak anlamı, tanımı

Irgal : Amele, ırgat

Irgalanma : Irgalanmak işi.

Kımıldanmak : Kımıldamak.

Kımıldanma : Kımıldanmak işi.

Sarsılmak : Sarsma işine konu olmak. Güçsüz durumda kalmak. Beklenmedik bir olaydan çok etkilenmek.

Sallanmak : Bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak. Güçlü bir biçimde sarsılmak, titremek. Makamından veya bulunduğu durumdan uzaklaşmak, yerini bir başkasına bırakmak tehlikesiyle karşılaşmak. Bir şey belli noktasından bir yere bağlı kalmak şartıyla, o noktanın iki tarafına aynı doğrultuda ve sürekli olarak gidip gelmek. Vaktini boş ve yararsız işlerle uğraşarak geçirmek, oyalanmak, savsaklanmak. Salıncak, hamak vb.nde kendini sallamak.

Irgalama : Irgalamak işi.

Yapılmak : Yapma işine konu olmak. Gerçekleştirilmek, ortaya çıkarılmak.

Sarsılma : Sarsılmak işi.

Sallanma : Sallanmak işi.

Yapılma : Yapılmak işi. Yapılmış.

Salla : Salya.

Kımıl : Yarım kanatlılardan, sap, çiçek, yaprak ve başakları emerek veya yiyerek ekin hastalığına yol açan, vücudu kalkana benzeyen zararlı bir böcek (Aelia rostrata).

Olmak : Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak. Hazırlanmak, hazır duruma gelmek. Bir şeyi elde etmek, edinmek. Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak. Yitirmek, elinden kaçırmak. Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur. Gerçekleşmek ya da yapılmak. Yol açmak. Sarhoş olmak. Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek. Hastalığa yakalanmak, tutulmak. Yetişmek, olgunlaşmak. Bulunmak. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak. Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz. Sürdürmek, yürütmek. Herhangi bir durumda bulunmak. Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak. Yaklaşmak, gelip çatmak. Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek. Bir durumdan başka bir duruma geçmek. Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak. Geçmek, tamamlanmak. Uygun düşmek, yerinde görülmek. Uymak, tam gelmek.

 

Sars : Etkeni SARS’la ilişkili koronavirüs olan, insanlarda tipik olmayan pnömoniyle seyreden, oldukça bulaşıcı ve öldürücü bir viral hastalık, şiddetli akut solunum sendromu.

Yapı : Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme. Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat, konstrüksiyon. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür. Bir hücrede, bir dokuda, karmaşık oluşumlu bir organizmada elemanların düzeni.

Olma : Olmak işi.

Hira : Cılız, çelimsiz, sıska.

Diğer dillerde Iraksi devinme anlamı nedir?

İngilizce'de Iraksi devinme ne demek ? : parallactic motion