Şimşek nedir, Şimşek ne demek

Yerel Türkçe anlamı:

Büyükbaş hayvanların boyun damarlarında oluşan hastalık.

Öküzlerin başında görülen bir hastalık.

Sivri, ince.

Girişken.

Çabucak, birdenbire.

Coğrafya'daki terim anlamı:

Fırtına sırasında, bulutlar arasında elektrik boşalmaları nedeniyle oluşan ve gök gürlemesiyle beliren çakım.

Şimşek isminin anlamı, Şimşek ne demek:

Erkek ismi olarak; Bir bulutun tabanı ile yer arasında, iki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışık. Canlı, hızlı, coşkulu, hareketli kimse.

İngilizce'de Şimşek ne demek? Şimşek ingilizcesi nedir?:

flash of lightning

Fransızca'da Şimşek ne demek?:

éclaire

Şimşek hakkında bilgiler

Şimşek, bir bulutun tabanı ile yer arasında, iki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışık. Yıldırım, gök gürültüsü ve şimşekten oluşan, gökyüzü ile yeryüzü arasındaki elektrik boşalmasıdır.

Şimşek, bir bulut kümesi aşırı miktarda + veya - elektrik yükü ile yüklendiğinde meydana gelen, gözle görülür elektrik boşalmasıdır. Elektrik yükünün hava direncini kıracak kadar çok olması gerekir. Şimşek daha çok kümülonimbüs bulutlarında görülür ancak stratiform (ufkî şekilde yayılan katmanlı) bulutlarda da rastlanır. Kar fırtınalarında, kum fırtınalarında ve hatta volkanlardan çıkan gaz ve toz bulutlarında da şimşeklere rastlanır. Bir oraj esnasında şimşekler; bulutlar arasında, bulutla hava arasında ve bulutla yer arasında gerçekleşebilir. Dünya genelinde saniyede 50 ila 100 şimşek çakar.

 

Yıldırım, bulut ile yer arasında oluşan, en tehlikeli şimşek türüdür. Çoğu çakma yeryüzüne negatif yük dağıtır ancak bir kısmı yeryüzüne pozitif yük taşır. Bu pozitif çakmalar sıklıkla bir orajın dağılma aşamasında oluşur. Pozitif çakmalar aynı zamanda kış ayları boyunca düşen toplam yıldırımların yüksek bir yüzdesini oluşturur.

Bulut ve yer arasındaki elektrik potansiyeli farkı 10 ila 100 milyon volttur ve yıldırımın dönüş darbesinin akımı yaklaşık 30.000 ampere, sıcaklıkı 30.000 °C'ye ulaşır. Yıldırımın oluşması çok hızlı bir şekilde gerçekleşir. Öncül darbe buluttan yere yaklaşık 30 milisaniyede ulaşır ve yerden bulutun merkezine yaklaşık 100 milisaniyede döner.

Şimşek ile ilgili Cümleler

  • Doğru kelime ve doğruya yakın kelime arasındaki fark şimşek ve ateş böceği arasındaki farktır.
  • Şimşek gök gürültüsünden önce gelir.
  • Fırtına zamanıydı ve daha da kötüsü şimşek çakıyordu.
  • Bir kalp krizi çoğunlukla mavi gökyüzünden gelen bir şimşek gibi gelir.
  • Şimşek, genelde gök gürültüsünün ardından meydana gelir.
  • Teşekkürler! Bugün bir şimşek gibi hızlısın.
  • Şimşek genellikle gök gürültüsüne eşlik eder.
  • Dün gece gök gürültüsü ve şimşek vardı.
  • Şimşek, elektriksel bir olaydır.
  • Şimşek tarafından çarpıldığında ve yandığında Coloseum 217 yılına kadar kullanıld.ı
  • O şimşek çakmasını gördün mü?
 

Şimşek kısaca anlamı, tanımı:

Bulut : Keder, endişe. Atmosferdeki su damlacıkları ve buz taneciklerinin görülebilir yoğunluk kazanmasıyla oluşan, biçimleri, yükseklikleri ve yol açtıkları hava olaylarıyla birbirinden ayrılan yığın. Herhangi bir şeyden oluşan yoğun yığın.

Elektrik : Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü. Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi. Bu enerjiden elde edilen aydınlanma. Fiziğin, bu enerji ile oluşan olaylarını inceleyen kolu. Çarpıcılık, cazibe, canlılık.

Kırık : Fay. Kırılmış olan. Gücenmiş, üzgün. Tam nota göre düşük olan (not). Tavla oyununda oyun dışı bırakılan pul. Bir şeyin kırılan yeri. Kemiğin bir etki ile kırılması. Kırıntı. Kadının veya erkeğin yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu erkek veya kadın. Melez. Saf renkten hafif uzaklaşmış. Kırılmış bir şeyden ayrılan parça.

Çizgi : Temel. Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril. Bir noktanın yürütülmesiyle oluşan biçim. Yüz ve vücut hatlarının her biri. Bir durumdan başka bir duruma atlanan, geçilen yer, sınır.

Biçim : Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Biçme işi. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Tarz. Herhangi bir şeyin benzeri. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu.

Geçici : Çok sürmeyen. Yaya, yoldan veya karşıdan karşıya geçen kimse, yolcu. Bulaşan, bulaşıcı. Kısa ve belli bir süre için olan, muvakkat, palyatif, kalıcı karşıtı.

Işık : Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı. Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk. Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç. Aydınlanmak için kullanılan elektrik. Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser vb. Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma.

Şimşek çakmak : Şimşek oluşmak.

Şimşek gibi : Çok hızlı.

Şimşekleri üstüne çekmek : Sert eleştirilere hedef olmak.

Şimşek taşı : Gök taşı.

Şimşeklenme : Şimşeklenmek işi.

Şimşeklenmek : Şimşek çakmak.

Şimşekli : Şimşek oluşan, şimşek çakan (hava). Gürültülü patırtılı, sinirli, tartışmalı.

Şimşekli fener : Çakar.

Beyninde şimşekler çakmak : Çok üzülmek, sarsılmak. zihninde birden bir düşünce doğmak.

Gözlerinde şimşek çakmak : Aşırı parlamak.

Gözünde şimşek çakmak : Sert ve şiddetli darbe yüzünden göz önünde yıldızlar oluşmak. çok sevindiğini belli etmek. çok kızmak, öfkelenmek. çok üzücü bir sebeple sarsılmak.

Kafasında şimşek çakmak : Beyninde şimşek çakmak.

Balkır : Şimşek. Parıltı.

Çakım : Kıvılcım. Şimşek.

Çakın : Şimşek. Kıvılcım.

Yalabık : Alevin oynayarak parıldaması, parlama, parıltı. Parlak, parıltılı, ışıltılı. Şimşek. Güzel, yakışıklı, sevimli. İkiyüzlü, kaypak.

Yıldırak : Süheyl. Parıldayıcı, parıldayan. Şimşek.

Parıltı : Parıldama, göze çarpan parlaklık.

Gökyüzü : Atmosferin gözle görünen bölümü.

Diğer dillerde Şimşek anlamı nedir?

İngilizce'de Şimşek ne demek? : n. lightning, flash, streak of lightning, streak

Fransızca'da Şimşek : éclair [le], feu du ciel, fulguration [la]

Almanca'da Şimşek : n. Blitz, Blitzstrahl, Donner, Wetterstrahl

Rusça'da Şimşek : n. молния (F)