Abbreviate türkçesi Abbreviate nedir

Abbreviate ile ilgili cümleler

English: Put the words in parentheses into abbreviated form.
Turkish: Parantez içindeki kelimeleri kısaltılmış şekle koyun.

Abbreviate ingilizcede ne demek, Abbreviate nerede nasıl kullanılır?

Abbreviated : Kısa. Sadeleştirilmiş. Kısaltılmış kelimeler. Kısaltılmış. Kısaltılma yapılmış.

Abbreviated address calling : Kısa numarayla arama.

Abbreviated card : Kaynakçasal kimliğin ancak bir bölüğünü veren kısa katolog fişi. Kısa fiş.

Abbreviated form : Kısaltılmış şekil.

Abbreviates : Kısaltmalar. Kısaltmak.

Abbreviation : Kısaltma işi. Muhtasar. Hülasa. İhtisar. Bir sözcüğün veya söz grubunun kısaltılmış şekli. İcmal. Sık kullanılan kelimelerin, şahıs yer ve kuruluş adlarının, yer kazanmak, kolaylık sağlamak gibi pratik amaçlarla yazıda kısaltılmış biçimi: dr. (doktor), bk. (bakınız), krş. (karşılaştırınız), cm. (santimetre), m. (metre), tl. (türk lirası), km. (kilometre), tbmm (türkiye büyük millet meclisi), t.c. (türkiye cumhuriyeti), a.ü. (ankara üniversitesi), tday-belleten (türk dili araştırmaları yıllığı-belleten) vb. Kısaltma. Bilgisayar, gramer alanlarında kullanılır. Remiz.

 

Abbreviator : Özetleyen. Özetleyici. Sadeleştiren. Özetleyen kimse. Kısaltan kimse. Küçülten kimse. Kısaltma yapan kimse. Kısaltan.

Be abbreviated : Kısaltılmak.

Unabbreviated : Kısaltılmamış.

Abbrev : Kısaltma. Kısaltılmış. Bir kelimenin veya kelimelerin kısaltılmış şekli.

İngilizce Abbreviate Türkçe anlamı, Abbreviate eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Abbreviate ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Simplifies : Yalınlaştırmak. Basitleştirmek. Kolaylaştırmak.

Blinked : Kırpıştırmak. Pırıldamak. Göz yummak. Görmemezlikten gelmek. Göz kırpmak. Göz ardı etmek. Kaçınmak. Parlamak. Titreşerek parlamak.

Clips : Kesmek. Tutturmak. Kavramak. Kelepçe. Klipler. Kazıklamak. İndirmek (argo terim). Sarılmak. Hile yapmak.

Abort : Bitirmeden durdurmak. Düşük yapmak. Lağvetmek. Bebek düşürmek. Uşak salmak. İmtina etmek. Çocuk düşürmek. Boşa çıkmak. Baş tutmamak. Erken doğum yapmak.

Contract : Bir oyuncunun tiyatro yönetimiyle yaptığı yazılı anlaşma. Daraltmak. Buruşturmak. Yanların ilintisiz isteklerini açığa vurarak anlaşmaları. kişilerin, yandaş olarak bir hakkı değiştirmek, ortaya çıkarmak ya da düşürmek amacıyla yasalar çerçevesinde iç güdülerine dayanarak imzaları altında yaptıkları karşılıklı ve yazılı bildirim. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. (hastalığa) yakalanmak. Sözlü veya yazılı olarak yapılan icap ve kabul irade bildirimlerinin birbirlerine uygun bir biçimde birleştirilmesiyle hazırlanan ve taraflarca imzalanan belge. Ölçüsünü küçültmek. Sözleşme. Anlaşma yapmak.

 

Minify : Küçültmek. Önemini azaltmak.

Abstracts : Çalmak. Bildiri özetleri. Aşırmak. Özet çıkarmak. Damıtmak (biyoloji terimi). Soyutlamak. Ayırmak.

Simplify : Yalınlaştırmak. Kolaylaştırmak. Basitleştirmek.

Condense : Bir oyunun metninde bir rolün oynanışında belli yerleri gevşeklik ve yaygınlıktan kurtarıp derlemek, toparlamak, daha güçlü ve etkin duruma getirmek. Koyulaştırmak. Bir oyunun metninde bulunan gevşek dokulu yerleri uygulama sırasında derleyip toparlamak, daha güçlü ve etkin duruma getirmek. Yoğunlaşmak. Sıvılaştırmak (buharı veya gazı). Sıvılaşmak. Koyulaşmak. Kısaltmak (yazıyı veya sözü). Yoğuşmak. Yoğunlaştırmak.

Abbreviate synonyms : bowdlerise, make modest, abbreviates, pare, reduce, foreshorten, purifies, purify, pared, compresses, bowdlerize, capsulize, boil, docketed, cut, clipped, abbreviating, cancels, abstract syntax tree, reduces, shorten, castrate, accelerator key, blinks, nip, edit out, access key, abridging, con dense, boil down, abstract, accent char, chasten.

Abbreviate zıt anlamlı kelimeler, Abbreviate kelime anlamı

Increase : Artmak. Arttırmak. Artırmak. Büyümek. Çoğalmak. Artış. Yükseklik, herhangi bir mal ya da nesneye ilişkin değerin arttırılması. Artma. Yükselmek.

Expand : Dönüşmek. Genişlemek. Gelişmek. Büyümek. Açmak. Tevsi etmek. Şişirmek. Yaymak. Yayılmak.

Abbreviate ingilizce tanımı, definition of Abbreviate

Abbreviate kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Abbreviated. To reduce by contraction or omission, especially of words written or spoken. Abridged. To shorten. Shortened. To make briefer. An abridgment. To abridge.