Accouter türkçesi Accouter nedir

  • Malzeme sağlamak.
  • Üstüne almak.
  • Donatmak.
  • Askeri giyecek vermek.
  • Levazım sağlamak.
  • Askeri teçhizat sağlamak.
  • Giydirmek.

Accouter ingilizcede ne demek, Accouter nerede nasıl kullanılır?

Accoutered : Donanımlı. Levazım sağlamak. Malzeme sağlamak. Giydirmek. Askeri teçhizat sağlamak. Donatmak. Üstüne almak.

Accoutering : Askeri giyecek vermek. Donatmak. Giydirmek. Levazım sağlamak. Askeri teçhizat sağlamak. Üstüne almak. Malzeme sağlamak.

Accouterment : Teçhizat. Giysi veya başka gerekli donamım sağlama eylemi. Donatma süreci.

Accouterments : Teçhizat. Donatı. Giysi veya başka gerekli donamım sağlama eylemi. Donatma süreci.

Accouters : Askeri giyecek vermek. Üstüne almak. Malzeme sağlamak. Levazım sağlamak. Donatmak. Giydirmek. Askeri teçhizat sağlamak.

Accoutrement : Teçhizat. Donanım.

Accoucheur : Erkek ebe. Doğum doktoru (erkek). (erkek) doğum doktoru. Kadın doğum uzmanı. Ebe (erkek). Erkek doğum doktoru.

Accoutre : İhtiyacını karşılamak. Malzeme sağlamak. Giydirmek. Donatmak. Askeri ikmal maddeleri sağlamak. Askeri giyecek vermek.

Accoutres : Donatmak. İhtiyacını karşılamak. Askeri giyecek vermek. Malzeme sağlamak. Askeri ikmal maddeleri sağlamak. Giydirmek. Askeri teçhizat sağlamak.

Accoutred : Teçhizatlı. Donanımlı. Askeri olarak teçhizalandırılmış.

 

İngilizce Accouter Türkçe anlamı, Accouter eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Accouter ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Shouldered : Yüklenilmiş. Omuzla iterek açılmış. Yüklenmek. Omuzlanmış. Omzuna almak. Omuzla iterek açmak. Omuzlamak. Omuza alınmış.

Take in hand : İlgilenmek. İdare etmek. İdaresini ele almak. Gözetmek. Yola getirmek. Nezaret etmek. Yönetimi ele almak. Bakmak.

Accoutered : Donanımlı.

Accoutring : İhtiyacını karşılamak. Askeri ikmal maddeleri sağlamak.

Outfit : Donatma. Gereçler. Teçhiz etmek. Takım. Aletler. Takım donatısı. Birlik. Malzeme. Geminin donatılmasında kullanılan her tür araç, gereç ve yiyecek.

Shoulder : Ön kolların bağlı olduğu omuz kemerinin bulunduğu bölge. Kabul etmek. Gövdenin boyun omurlarıyla kolun üst bölümü arasındaki bölgesi. Omuzlamak. Omuz. Destek. Banket. Omuzlayarak kendine yol açmak. Duyarlıkölçümü eğrisinin üstte sağa doğru kırılan; ışıklamadaki artışın yoğunlukta aynı ölçüde artışa yol açmadığı, dolayısıyla negatif gereçlerde konunun tüm özelliklerini yansıtmayan, düşük ışıklama bölgesinin yer aldığı bölümü.

Own up to : Üstlenmek. İtiraf etmek. (yaptığı bir şeyi) kabul etmek.

Arraying : Sıraya koymak. Düzen. Sıraya dizmek. Sıralamak. Diziliş. Sıralanış. Çeki düzen vermek. Süslemek. Sıra.

Apparels : Üst baş. Giyecek. Süs. Elbise. Kıyafet. Esvap. Giyim kuşam. Kılık. Giysi.

Accouter synonyms : array, accouters, fit out, appareled, outfitting, outfitted, clothe, pin on, arrays, fit, accoutre, attire, take on, adorns, assumes, appoint, accoutres, accoutering, abuse, apparel, attired, adorn, accommodate with, taking on, appareling, attiring, attires, assume, adorning, equip.

 

Accouter ingilizce tanımı, definition of Accouter

Accouter kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To equip. To attire. To furnish with dress, or equipments, esp. those for military service. To array.