All his life türkçesi All his life nedir

  • Hayatı boyunca.
  • Bütün ömrü boyunca.

All his life ile ilgili cümleler

English: Ali has been lucky all his life.
Turkish: Ali tüm hayatı boyunca şanslıydı.

English: Ali had dreamed of going to Harvard all his life.
Turkish: Ali tüm hayatı boyunca Harvard'a gitmeyi hayal etmişti.

English: Ali has been waiting all his life for a woman like Mary.
Turkish: Ali Mary gibi bir kadın için tüm hayatı boyunca bekliyor.

English: Ali has lived in Boston all his life.
Turkish: Ali bütün hayatı boyunca Boston'da yaşadı.

English: Ali has lived here all his life.
Turkish: Ali bütün hayatını burada yaşadı.

All his life ingilizcede ne demek, All his life nerede nasıl kullanılır?

All : Her. Tümünü. Bütünüyle. Katışıksız. Hep. Büsbütün. Her iki taraf. Berabere. Bütün.

His : Onunki. Eril onunki. Onunkisi. Onun. (erkek) onun.

Life : Dirilik. Hayatla ilgili. Hayat süresi. Dirlik. Durmuş. Hayat. Ömür. Yaşam. Kişi. Canlılık.

All his geese are swans : (biri için) her şeyi olduğundan iyi görmek. Kazlarını kuğu sanmak. Kuzguna yavrusu şahin görünür. Karga yavrusunu şahin görür.

With all his heart : Tüm iyi niyetiyle. Tüm yüreğiyle. Tüm içtenliğiyle. Kalbinin derinliklerinden. Tüm kalbiyle.

In jeopardy of his life : Hayatı tehlikede.

 

Had the time of his life : Harika zaman geçirdi. Hayatını yaşadı.

Feared for his life : Hayatından endişe eden. Hayatının tehlikede olduğunu hisseden.

Fought for his life : Hayatını savunmuş. Kendini korumak ve kurtarmak için mücadele etmiş. Hayatı için savaşmış. Hayatta kalmak için mücadele etmiş.

Gave his life for : - için hayatını feda etti. - kurbanı oldu. Hayatını -için adadı.

İngilizce All his life Türkçe anlamı, All his life eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak All his life ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Man and boy : Bütün hayatı boyunca. Geçmişten beri. Çocukluktan beri. Çocukluğundan beri.