Antibiyotikler nedir, Antibiyotikler ne demek

Antibiyotikler; Kimya alanında kullanılan bir terimdir.

Kimya'da terim anlamı:

Bir mikroorganizma (bakteri, mantar, v.b.) tarafından sentezlenen ve başka mikroorganizmaları öldüren veya çoğalmalarını engelleyen maddeler.

Antibiyotikler ile ilgili Cümleler

  • Bu büyüklükte bir apse için sadece antibiyotiklerle yapılacak bir tedavi çare olmayabilir.
  • Antibiyotikler enfeksiyon için bir tedavidir.
  • Birçok kişi antibiyotiklerin virüslere karşı yararsız olduklarının farkında değiller.
  • Etkili antibiyotikler olmadan, herhangi bir ameliyat, küçük olanı bile, ölümcül olabilir.
  • Birçok kişi antibiyotiklerin virüs kaynaklı hastalıklara karşı etkisiz olduklarının farkında değil.

Antibiyotikler hakkında bilgiler

Antibiyotik, herhangi bir mikroorganizma tarafından, başka bir mikroorganizmayı öldürmek veya çoğalmasını durdurmak için üretilen her türlü madde. Antibiyotik üretimi, onu üreten mikroorganizma için selektif bir avantaj sağlar. Örnek olarak, Penicillium tarafından üretilen antibiyotikler, doğada rekabet halinde olduğu diğer mikroorganizmaların büyümesini önleyerek Penicillium'a rekabette önemli bir avantaj sağlar. Antibiyotiklerin iki çeşidi vardır; biyosidal, mikroorganizmaları öldüren antibiyotikler ve biyostatik, mikroorganizmaların büyümesini ve çoğalmasını (üremesini) önleyen antibiyotikler. Her ne kadar "sadece" mikroorganizmaların (çoğunlukla bakteriler, ve bazı fungi) ürettiklerine "antibiyotik" tanımı verilebilse de, bugün "antibiyotik" terimi patojenlere zarar veren her türlü kimyasal için kullanılmaya başlanmıştır. Bu yüzden, mikroorganizmalar, hayvanlar ve bitkiler tarafından doğal olarak üretilen bu tür kimyasallara "antibiyotik" demekteyiz. Aynı zamanda, doğal olarak üretilen birçok antibiyotik madde suni yollardan daha etkili olmaları için modifiye edilmektedir. Örnek vermek gerekirse, doğal olarak üretilen penisilinler bugün kimyasal olarak modifiye edilerek daha etkili olmaları sağlanıyor. Bir başka örnekte, kloramfenikol isimli antibiyotiktir. Eskiden tamamiyle doğal yollardan elde edilen bu antibiyotik bugün tamamiyle sentetiktir. Antibiyotikler etkili oldukları mikropların metabolik işlemlerine müdahale ederek çalışırlar. Antibiyotikler müdahale ettikleri metabolik işlemlere göre spesifiktir. Bu metabolik işlemlere örnek olarak; protein sentezi, hücre çeperi sentezi, nükleik asit sentezi veya hücre zarı fonksiyonlarını verebiliriz. Penisilin, vankomisin, florokinolon ve sefalosporin gibi antibiyotikler bugün en çok kullanılan antibiyotiklerdendir. Bu antibiyotiklerin hepsi bakterilerin hücre çeperlerini zayıflatırlar. Bakterilerin hücre çeperleri uzun peptidoglikan zincirlerinden oluşur. Antibiyotikler bu molekülleri bir arada tutan peptit bağlantılarının sentezini önlerler. Böylece hücre çeperleri zayıflar ve bakteri patlar (lizis). Peptidoglikandan oluşan hücre çeperleri sadece bakterilerde bulunur, hayvan hücre çeperi bulunmazken bitki hücrelerinde selülozdan oluşan hücre çeperleri bulunur. Böylece, antibiyotikler sadece bakterilere zarar verirler.

 

Antibiyotikler anlamı, kısaca tanımı

 

Anti : Yunanca karşı anlamında ön ek. Karşı, zıt

Antibiyotik : Bitkilerde, özellikle küf mantarlarında bulunan veya sentezle elde edilen, birçok mikroba karşı kullanılan, penisilin, streptomisin vb. maddelerin ortak adı.

Makrolid antibiyotikler : Moleküllerinde makrosiklik lakton halkası ve buna bağlı dezoksiriboz radikali içeren antibiyotik grubu.

Yemlik antibiyotikler : Büyüme ve yemden yararlanmayı artırmak, sub klinik hastalıkları önlemek, çıkması muhtemel bazı hastalıklara karşı koruyucu etki göstermek gibi nedenlerle yemlere katılan bazı sulfanamit ve tetrasiklin gibi antibiyotikler.

Protein sentezi : Elçi RNA'yı kalıp olarak kullanarak ribozomlarda protein sentezlenmesi. Elçi RNA'nın ribozoma bağlanmasıyla başlayan ve oluşan polipeptit dizisinin ribozomdan ayrılmasına kadar geçen bir seri reaksiyonlar dizisi. Başlama (inisiyasyon, I), uzama ve bitirme (terminasyon, R) aşamalarından oluşur. Prokaryot ve ökaryotlarda bu aşamalarda değişik faktörler rol alır ve enerji kullanılır.

Mikroorganizma : Mikroskopla görülebilen organizma.

Peptidoglikan : Bakteri hücre duvarlarında, uzun polisakkarit zincirlerinin kısa peptitlerle enine bağlandığı büyük bir makromolekül grubu. Uzun polisakkarit zincirlerinin kısa peptitlerle enine bağlandığı büyük moleküler grup. Bakteri hücre duvarında bulunan ve bakteriyi ozmotik lizizden koruyan esas katman. Gram pozitif bakterilerde hücre duvarının esasını ve en önemli kısmını oluşturan N-asetilglukozamin ve N-asetilmuramik asidin bir peptide kovalent bağlarla bağlanmasıyla oluşan polimer.

Kloramfenikol : Streptomyces Venezuela tarafından üretilen ve protein sentezi inhibitörü olarak kullanılan bir antibiyotik. Streptomyces venezualae tarafından üretilen ve bakterilerde protein sentezini inhibe ederek etki gösteren bir antibiyotik. Streptomyces venezuella kültürlerinden elde edilen, dikloroasetik asit grubu içeren, nitrobenzen türevi geniş spektrumlu ve antibakteriyel etkinliğini ribozomların 50S alt ribozomlarına bağlanıp aminoasil tRNA’nın akseptör noktaya bağlanmasını engelleyerek oluşturan bir ilaç. Gıda değeri olan hayvanlarda kullanılması yasak olan bu ilaç Gram pozitif koklar ve basillerle Gram negatif bakterilerin çoğunun oluşturduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılır.

Sefalosporin : Cephalosporium manian tarafından üretilen ve gram pozitif bakterilerin hücre duvarı sentezini engelleyen bir antibiyotik.

Hücre çeperi : Hücre duvarı.

Her ne kadar : Başına getirildiği şartlı cümledeki yargının doğru veya doğal görüldüğünü fakat bunun yeterli olmadığını anlatan bir söz.

Nükleik asit : Bütün canlı hücrelerde özellikle hücre çekirdeğinin proteininde bulunan kompleks asit gruplarından her biri.

Penicillium : Doğada yaygın olarak bulunan küf cinsi.

Kimyasallar : Belli moleküler bileşimdeki maddeler veya bileşikler için, genellikle de tek bir moleküler yapıdaki maddeler için kullanılır. İlaç terimi kimyasal madde yerine kullanılamaz.

Penisilin v : Formülü C16H18O5N2S olan R grubunda C6H5-O-CH2- bulunan Gram pozitif bakterilere karşı etkin olan, ß-laktamaz ile etkisiz hale getirilen bir penisilin türü.

Örnek verme : Bir nesne, durum ve süreci örnekle gösterme.

Kullanılma : Kullanılmak işi.

Hücre zarı : Sitoplazmayı çevreleyen, 75-80 A° kadar kalınlıkta, protein, lipit ve karbohidratlardan oluşan, lipitlerin genellikle fosfolipitler hâlinde çift tabaka oluşturdukları, sıvı mozaik zar modeline göre proteinlerin lipitlere birleşik ya da az veya çok gömülü oldukları, karbohidratların oligosakkarit zincirleri hâlinde bazı lipit ve bazı proteinlere bağlı bulundukları, hücrenin alt, üst ya da yan kısımlarında çeşitli özelleşmeler gösteren, hücreyi koruyan, pek çok hücre faaliyetine katılan yarı geçirgen yapı. Organellerin etrafını çevreleyen zar ise mitokondri zarı, Golgi zarı gibi organellerin adıyla anılır. Plâzma zarı, sitoplâzmik zar, membran, biyomembran, biyolojik zar, plazmalemma. Sitoplazmayı çevreleyen, 75-80 ºA kadar kalınlıkta, protein, lipit ve karbonhidratlardan oluşan, hücreyi koruyan, pek çok hücre faaliyetine katılan yarı geçirgen yapı, plazma zarı, plazmalemma. Hücreleri dıştan kesintisiz çevreleyen, metabolik olaylarda görev alan ve elektron mikroskobunda üç katman hâlinde gözlenen birim zar yapısında organellerden biri, plazma zarı, sitoplazmik zar, plazmalemma, birim zar.

Vankomisin : Hücre duvarının sentezini engelleyen bir antibiyotik. Streptomyces orientalis’ten elde edilen bakteri hücre duvarı üretimini bozarak etki oluşturan antibiyotik.

Diğer dillerde Antibiyotikler anlamı nedir?

İngilizce'de Antibiyotikler ne demek ? : antibiotics