Applause türkçesi Applause nedir

  • Şakşak.
  • Tiyatro alanında kullanılır.
  • İnsanın yaşamı yararına yapılmış olan olumlu bir işi, eylemi ya da yaratıyı onaylamakta ve övmekte uygulanan, iki elin avuçlarını birbirine vurarak çıkarılan sesle ortaya konulan değerlendirme ve anlatım yolu.
  • Beğeni.
  • Alkış.
  • Seyircilerin el çırparak oyuncuları, yazarı, sahneye koyucuyu, dekor sanatçısını, vb. beğendiklerini belirtmeleri, açıkça göstermeleri.

Applause ile ilgili cümleler

English: Ali waited for the applause to die down before he announced the next song.
Turkish: Ali bir sonraki şarkıyı anos etmeden önce inmek için alkış bekledi.

English: He received much applause.
Turkish: Çok alkış aldı.

English: His speech met with enthusiastic applause.
Turkish: Onun konuşması coşkulu alkışlarla karşılandı.

English: Ali certainly deserves a round of applause.
Turkish: Ali kesinlikle bir tur alkış hak ediyor.

English: The soprano received thunderous applause for her performance.
Turkish: Soprano performansı için şiddetli alkış aldı.

Applause ingilizcede ne demek, Applause nerede nasıl kullanılır?

Applause of the audience : Seyircilerin alkışı. İzleyicilerin alkışlaması. Seyircilerin cesaretlendirmesi. Sevinç çığlıkları.

Break into applause : Alkış tufanına tutmak. Çılgınca alkışlamak.

 

Burst of applause : Alkış tufanı.

Draw applause : Alkışlanmak. Alkış almak.

Give applause : Alkışlamak.

Applauses : Beğeni. Alkış. Şakşak.

Thunders of applause : Alkış tufanı.

Applauded him : Ona sesli tezahürat yaptı. Onu alkışladı. Onu takdir etti.

Applaud : Onaylamak. Benimsemek. Beğenmek. Alkış tutmak. Alkışlamak. Takdir etmek. Alnından öpmek. El çırpmak.

Applaud by shouting : Bağırarak alkışlamak.

İngilizce Applause Türkçe anlamı, Applause eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Applause ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Analyze : Tahlil yapmak. Analiz etmek. Tahlil etmek. Araştırmak. İncelemek. Analiz yapmak. Tahlil etime, inceleme. Çözümleme. Psikanaliz tedavisi uygulamak.

Liking : Beğenme. İlgi. Meyil. Hoşlanma. Zevk. Sempati. Alaka. Düşkünlük. Sevgi.

Admiration : Tutkunluk. Hayranlık. Hayranlık uyandıran şey. Takdir. Beğenme.

Active hero : Etken kahraman. Oyunun gelişmesini sağlayan ve öbür kişilerin hareketlerine etkisi olan baş oyun kişisi. Oyunu yürüten, öbür karakterlerin hareketlerine etki yapan baş oyuncu.

Eclats : Şeref. Övgü. Şan. Üstün başarı. Parlak başarı.

Cheering : Şevinçten uçan. Tezahürat. Cesaret verici. Sevinçli. Neşelendiren. Neşelendirici. İç açıcı.

Round : Yakında. Bitirmek. Dönmek (köşeyi veya virajı). Dönmek. Çevresinde. Etrafını dolaşmak. Doldurmak. Ara alkışı. Etrafında dönmek. Etrafında.

Eclat : Parlak başarı. Şeref. Övgü. Üstün başarı. Şan. Şöhret.

Slapsticks : Palyaço çıtası. Düşüp kalkmalar. Kaba komedi. Hokkabazlık. Güldürü. Abartılı hareketlerle oynanan komedi.

 

Applause synonyms : applauses, amateur theater, clap, capriccios, alley theme, plaudits, after piece, absurd theatre, acclaim, capriccio, slapstick, clappers, cheer, clapped hands, adaptability, acclaims, acclamations, inclination, hand, actor manager, act drop, clapping, kudo, admirations, commendation, abstract theatre, allegory, approval, plaudit, credit, acrobacy, inclinations, alto.

Applause zıt anlamlı kelimeler, Applause kelime anlamı

Disapproval : İtiraz. Hoşnutsuzluk. Beğenmeme. Tutumu ölçülen bireyin bir ölçek sınarını olumsuzlaması ya da sınarda dile getirilen görüşe katılmaması. Reddetme. Onaylamama. Ayıplama. Doğru bulmama. Bir toplumsal kümede yaptırıma bağlanmış davranış ölçülerine aykırı düşen davranışlar karşısında kümece takınılan olumsuz yönde eleştirici ya da suçlayıcı tutum. Kınama.

Applause ingilizce tanımı, definition of Applause

Applause kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Approbation and praise publicly expressed by clapping the hands, stamping or tapping with the feet, acclamation, huzzas, or other means. The act of applauding. Marked commendation.