Liking türkçesi Liking nedir

Liking ile ilgili cümleler

English: I have a liking for chemistry as well as for physics.
Turkish: Hem fiziğe hem kimyaya eğilimim var.

English: I started liking Mary as soon as I met her.
Turkish: Onunla karşılaşır karşılaşmaz, onu sevmeye başladım.

English: I cannot help liking him in spite of his many faults.
Turkish: Bir çok hatalarına rağmen onu sevmekten kendimi alamıyorum.

English: Fred took a liking to Jane and started dating her.
Turkish: Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onunla çıkmaya başladı.

English: Fred took a liking to Jane and they started seeing each other.
Turkish: Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onlar birbiriyle görüşmeye başladı.

Liking ingilizcede ne demek, Liking nerede nasıl kullanılır?

Have a liking for somebody : Hoşlanmak. İlgisi olmak.

Take a liking to : Çekici gelmek. Hoşlanmaya başlamak. Beğeni duymak.

To his liking : Ona uygun. Ona cazip olacak şekilde. Hoşlandığı gibi.

Was to his liking : Onun hoşuna gidiyordu. Ona memnuniyet veriyordu. Ona çekici görünüyordu.

Likings : Hoşlanma. Sevme. Zevk. Beğeni. Düşkünlük. Alaka. Beğenme. Sempati. İlgi. Meyil.

Disliking : Beğenmemek. Hoşlanmama. Hoşlanmamak. Sevmemek. Beğenmeme.

 

Spillikins : Mikado çöpleri. Mikado kemikleri.

Likable : Çekici. Hoşa giden. Cana yakın. Sevimli. Hoş. Sempatik.

Like a bomb : Çok iyi. Bomba gibi.

Palikinesia : Palikinezi.

İngilizce Liking Türkçe anlamı, Liking eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Liking ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Addictions : Alışkanlık. Tiryakilik. Hastalık. Alışma. Tutku. Bağımlılık. İllet.

Capriccio : Kapris. Hile. Geçici heves. Muziplik. Şeytanlık. Serbest stilde çalınan neşeli müzikal kompozisyonu (müzik terimi). Sıçrayış. Dümen.

Amusements : Gülünçlük. Gönül eğlence. Eğlence. Komiklik. Temaşa. Oyalanma. Eğlenme.

Partialities : Yeğleme. Tarafgirlikten ileri gelen haksızlık. Taraf tutma. Özel sevgi. Asabiyet. Kısmilik. Yanlılık. Kısmiyet.

Kudo : Onurlandırma (çoğu kez çoğul şekilde kullanılır: kudos). Saygınlık. Övme ifadesi. İltifat. Ödül. İhtişam. Beğeni bildirisi. Yüceltme. Övgü.

Aptitudes : Yatkınlık. Yetenek. İstidat. Anıklık. Doğuştan yetenek. Kabiliyet. Eğilim. Uygunluk.

Approvals : Muhayyer gönderilmiş mallar. Onama. Uygun bulma. Onaylama. Onay. Kabul.

Esteem : Saygı. Sanı. İtibar. Saymak. İnanmak. Saygı duymak. Saygınlık. Addetmek. Saygı göstermek. Kanı.

Delectations : Haz.

Delightfulness : Eğlenme. Mutluluk. Tatlılık. Hoşluk. Keyiflenme. Zevklilik.

Liking synonyms : mysophilia, ecstasy, likings, acclaims, relationships, declivity, dotage, inclination, fanaticism, dotages, enthrallment, admirations, advertence, aptitude, penchant, interesse, decrepitude, fixation, amities, attention, connection, credit, feeling, affinity, being broken down, sympathy, appropriateness, cacoethes, partiality, attraction, affections, friendliness, preference.

 

Liking zıt anlamlı kelimeler, Liking kelime anlamı

Dislike : Beğenmemek. Hoşlanmamak. Hoşuna gitmemek. Antipati duymak. Sevmemek. Beğenmeme. Hoşlanmama. Nefret etmek. Hoşa gitmeme.

Disinclination : Niyeti olmama. Gönülsüzlük. İsteksizlik.

Disapproval : Onaylamama. Kabul etmeme. Kınama. Hoşnutsuzluk. Reddetme. Bir toplumsal kümede yaptırıma bağlanmış davranış ölçülerine aykırı düşen davranışlar karşısında kümece takınılan olumsuz yönde eleştirici ya da suçlayıcı tutum. Ayıplama. Tutumu ölçülen bireyin bir ölçek sınarını olumsuzlaması ya da sınarda dile getirilen görüşe katılmaması. Uygun görmeme onaylamama. Uygun görmeme.

Liking antonyms : unfriendliness.

Liking ingilizce tanımı, definition of Liking

Liking kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, better or worse liking. [Bakınız: Like], to look. A suiting. [Bakınız: On liking], below. Looking. Appearing. The state of being pleasing.