Aspirations türkçesi Aspirations nedir

Aspirations ile ilgili cümleler

English: What are your aspirations?
Turkish: Arzuların neler?

English: She has aspirations to become an interior decorator.
Turkish: Onun iç dekaratör olma özlemleri var.

English: He is extremely pessimistic and has no aspirations.
Turkish: O oldukça karamsar ve hiç bir özlemi yok.

Aspirations ingilizcede ne demek, Aspirations nerede nasıl kullanılır?

Aspiration biopsy : Aspirasyon biyopsisi.

Aspiration level : Kişilerin gelir, eğitim, orun vb. konularda toplumsal ekonomik koşullarıyla belirlenen öznel dileklerinin, özlemlerinin ulaşabildiği sınırlar. Umu düzeyi.

Aspiration pneumonia : Fazla miktarda yabancı maddelerin, özellikle sıvıların akciğerlere kaçması sonucu oluşan ve kangrenle sonuçlanabilen akciğer yangısı, aspirasyon pnömonisi, ilaç pnömonisi, lipit pnömonisi ve medikamatöz pnömoni, yutma pnömonisi, inhalasyon pnömonisi. akciğerlere kaçan lokmalar, ilaç ve yabancı cisimler bu hastalığa neden olur. Yabancı cisim pnömonisi. Aspirasyon pnömonisi.

Aspiration psychrometer : Aspirasyon psikrometresi. Aspiratörlü psikometre. Aspiratörlü psikrometre.

 

Aspiration thermograph : Aspiratörlü termograf.

Fine needle aspiration : (pataloji) fna. Tahlil etmek için bir dokunun veya sıvının veya diğer maddelerin vücuttan enjektörle emilerek alınması. İnce iğne aspirasyonu.

Discission aspiration method : Disizyon aspirasyon yöntemi. Katarakta fluida olgularında kapsula lentisin ön kısmına küçük bir kesi yaparak bu aralıktan saydamlığını kaybetmiş ve oldukça yumuşak kıvamdaki (katarakta fluida) lensin korpusunun özel bir aspiratorla emilerek uzaklaştırılması.

Blood aspiration : Kesim sırasında damarlardan çıkan kanın soluk borusuyla akciğerlere çekilmesi. genellikle mezbahalarda ve yerde kesilen hayvanlarda dikkati çeker. çok sayıda küçük ve parlak kırmızı odaklar halinde görülmesi nedeniyle akciğer kanamalarından ayırt edilir. Kan aspirasyonu.

Level of aspiration : Umu düzeyi. İstek düzeyi. Bir kimsenin ya da bir kümenin, belli bir etkinlik sonunda elde etmeyi düşündüğü başarıya ilişkin umu (emel) ya da isteğinin derecesi.

Meconium aspiration : Mekonyum aspirasyonu. Mekonyum parçalarının dölüt akciğer ve hava yollarına aspire edilmesi. birçok bakteriyel ve kimi mikotik enfeksiyonların son devresinde biçimlenen yavru zarları işlev bozukluğundan kaynaklanır.

İngilizce Aspirations Türkçe anlamı, Aspirations eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Aspirations ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Exhalation : Gaz. Soluk alıp verme. Buhar. Ciğerlerde kirlenen havayı ağız ya da burun yolu ile dışarı verme. Koku. Soluk verme. Nefes. Oh çekme.

Avidity : Hırs. Gayret. Antikor ve kompleks bir antijen arasındaki bağlanma kuvveti. Antikorların antijenlerle birleşme yeteneği ve bu yeteneğin derecesi. Açgözlülük. Avidite.

 

Desire : Rica etmek. Dilemek. Arzu etmek. Hevesi olmak. İstemek. Arzulamak. Dilek. Talip olmak. İstem.

Readiness : Hızlılık. Gönüllülük. Hazır oluş. Hazır bulunma. Çabukluk. Hazır olma. Hazırbulunuşluluk. Heveslilik.

Hunger : Kıtlık. Şiddetli istek. Yiyecek kıtlığı. Özlemek. Aç bırakmak. Hasret çekmek. Açlık.

Inhalations : İnhalasyon. İçine çekme. Teneffüs. (buhar halindeki ilacı) içine çekme. Soluk alma. Ciğerlerine çekme. Solukla içeriye çekme. İçine çekme (sigara dumanı vb'ni).

Breathing : Tümselme. Biyoloji, jimnastik, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Soluk. Soluk alıp verme. Solunum. Teneffüs. Soluk alma. Bir nefeslik süre. An.

Respires : Biraz dilenmek. Nefes almak. Soluklanmak. Solumak. Nefes almak ve vermek. Soluk almak.

Adsorption : Moleküllerin katı bir yüzeye yapışması, tek molekül tabakasından oluşan bir yüzey tabakasının oluşması. Yüze çekme. Atom, iyon veya moleküllerin katı bir yüzeye yapışarak tek moleküllü yeni bir yüzey tabakası oluşturması. herhangi bir canlının başka bir maddenin belli bir yüzeyine tutunması. Yüzerme. Yüzeyde toplanma. Adsorpsiyon. Biyoloji, fizik, kimya, madencilik, veterinerlik alanlarında kullanılır. Yüze tutma. İki evrenin arayüzey bölgesinde, yoğunluğu az olan evrenin yüze tutan üzerindeki derişiminin, kendi yığın derişiminden daha çok olması.

Aspirations synonyms : ventilating, fanner, zeals, solicitude, fervour, ambition, articulation, imbibitions, breather, itched, alacrity, aspiration, exhalations, appetite, bent, ardour, aerating, breathers, induction, adsorptiveness, conation, pantler, anxieties, occlusion, aerations, adjuration, blower, aeration, inductions, respire, eagerness, inspirium, ambitiousness.