Büyülemek nedir, Büyülemek ne demek

  • Büyü ile etki altına almak, efsunlamak, afsunlamak.
  • Çekiciliği ile etkisi altına almak, birini kendine bağlamak, teshir etmek

"Büyülemek" ile ilgili cümleler

  • "Bu genç kadında kendisini büyüleyen şeyin ne olduğunu bulmaya uğraşıyor." - A. İlhan

Büyülemek tanımı, anlamı:

Büyüleme : Büyülemek işi, efsunlama, afsunlama.

Büyü : Tabiat kanunlarına aykırı sonuçlar elde etmek iddiasında olanların başvurdukları gizli işlem ve davranışlara verilen genel ad, afsun, efsun, sihir, füsun, bağı. Karşı durulamaz güçlü etki.

Etki : Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir. Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim. Bir etken veya bir sebebin sonucu, yardım.

Altın : Üstün nitelikli, değerli. Bu elementten yapılmış. Altından yapılmış sikke. Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au).

Efsunlamak : Büyülemek.

Afsunlamak : Büyülemek.

Çekici : Kaza veya arıza yapan, yanlış yere park eden aracı belli bir yere götürmek için kullanılan taşıt. Alımlı.

Bağlamak : Gönlünü kazanmak. Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak. Uyulması zorunlu olmak. Eklemek, bir araya getirmek, birleştirmek. Yaraya ilaç koyup bezle sarmak. Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak. Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak. Başka bir işle uğraşamaz durumda olmak. Düğümlemek. Geçişi engellemek. Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak. Büyü, muska vb.nin aracılığıyla birinin birtakım isteklerini veya yetkinliğini engellemek, yok etmek. Denk yapmak, paket yapmak. Anlaşma yapmak. Birini söz veya yazı ile bağlamak, taahhüt etmek, angaje etmek.

 

Teshir : Ele geçirme, zapt etme. Büyüleme, kendine bağlama. Büyü yapma.

Diğer dillerde Büyülemek anlamı nedir?

İngilizce'de Büyülemek ne demek? : v. cast a spell on, enchant, captivate, charm, bewitch, glamorize, glamor, glamour [Brit.], allure, bedazzle, beguile, catch up, conjure, daze, dazzle, enamor, enamour [Brit.], enthral, enthrall, entrance, fascinate, hypnotize, spell, spellbind

Fransızca'da Büyülemek : charmer, enchanter, ensorceler, envoûter, fasciner

Almanca'da Büyülemek : v. bannen, behexen, bestricken, bezaubern, entzücken, faszinieren, mitreißen, verhexen, verwünschen, verzaubern

Rusça'da Büyülemek : v. обвораживать, околдовывать, очаровывать, пленять, восхищать, зачаровывать, заколдовывать, заклинать, обворожить, околдовать, очаровать, пленить, восхитить, зачаровать, заколдовать, заклясть